BÖLÜM 9

243 21 10
                                    

Durup dururken güler mi bir insan? Hiçbir sebebi olmadığı halde. Deli gibi. Bugünden beri ağzım kulaklarımda geziyorum. İnsanlar bana garip garip baksa da pek umursamıyorum. Mutluyum. Çok çok mutluyum. Fazlasıyla mutluyum. Kelimelerle anlatamayacak kadar mutluyum.

Sabah uyandığımda Aras yanımda yoktu. Bu duruma biraz üzülsem de yaşadıklarımızı hatırlayıp mutlu oldum. Resmen şu anda ARAS'la sevgiliydim. Herkese göre soğuk ve duygusuz bir çocuk gibi görünse de ben onu çok seviyorum. Her ne kadar onun hakkında pek bir şey bilmesem de ona çok güveniyorum. Mutlu olabiliriz. Oluruz. Öyle umut ediyorum.

Sabah bin bir neşeyle uyandım. Ailemle birlikte uzun ve bol kahkahalı bir kahvaltı ettim. O sırada Burak da gizli işlerini bitirip gelmişti. Hep beraber kahvaltı etmiştik. Benim bu hallerimi babam görünce 'hayırdır kızım bu ne neşe? Okulunu çok sevdin galiba?' demişti. Annem ise 'yarın doğum günü tabi ki mutlu olacak' diyerek cevaplamıştı. Bunu söylediğinde ağzımdaki lokma boğazımda kalmıştı. Ben doğum günümün olduğunu unutmuştum. Tarihe baktığımda yarın ayın 15'i olduğunu görmüştüm. Tamamen aklımdan uçmuştu. Resmen yarın 18'ime giriyordum. Annem ve babam büyük bir parti düzenleyeceklerini söyleyip durmuşlardı. Ben ise çok abartmayın gibi şeyler söylemiştim. Fakat beni dinlememişlerdi. Burak ise mekanı onun ayarlayacağından bahsetmişti. Evde olsa ne olur ki sanki? Her ne kadar buna da itiraz etsem de izin vermemişlerdi.

Şuan ise okulun bahçesinde Buse ile beraber oturuyorduk. Bugün Aras' okulda görmemiştim. Burak ise yol yorgunu bahanesiyle gelmemişti. Çok sıkıcı bir gün geçiriyorduk.

"Hala inanmıyorum. Koskoca Aras Karan' la sevgilisin" diyerek beni düşüncelerimden uzaklaştırdı. Karan mı? Okulun ismi?

"Karan mı? Aras'ın soy ismi Karan mı cidden. Bu okulla bir bağlantısı var mı?"

"Okulun sahibi amcası Kenan Karan. Aras ise onun biricik yeğeni. Bir dediğini iki etmez"

Resmen Aras'ı yeni yeni tanıyordum. Amcası okulun sahibi. Vay canına. Bana niye söylemedi ki? Gerçi neden söylesin ki?

"Sen onu bunu bırak da nasıl oldu onu anlat. Olanları sırasıyla anlattım ve son cümlemi söyledim.

"Ben de inanamıyorum. Başta onunla inatlaşıyordum ama her şey bi anda oldu. Kendimi çok garip hissediyorum. İçimde mutlu olacağımıza dair bi umut var"

"Aşktandır o aşktan. Aras Karan gibi gizemli bir adamla sevgilisin. Tak sevgilini koluna okulda havan olsun"

"Olsun olsun da. Aras ortalıklarda yok. Bugün okula gelmedi galiba" dedim sessiz bir tonda.

"Gelmedi sanırım. Eren nerede? Bugün o da yok"

"Arayıp sorarım. Sen sorsana. Bu aralar pek yakınsınız" dedim imalı imalı.

"Nehir. Biz Eren'le arkadaştan öteye gidemeyiz. O benim kardeşim gibi. Sen Aras'larla Yalova'dayken kanka gibiydik. Benim aklımda o yok" dedi kendinden emin bir tavırla.

"Sen öyle diyorsan öyledir" dedim.

O anda gözlerimi biri kapattı. Elimi gözlerime getirip ellerine dokundum.

"Kimsin sen?" dedim. Aras olabilir miydi acaba.

"Bir zamanlar unutup hiç aramadığın, uzaklarda yaşayan bu cadının prensi" deyince bu kişinin Eren olduğunu anladım. Hemen ayağa kalkıp sarıldım.

"Eren napim. Görüştük ama hiç vaktimiz yoktu ki. Yalovaydı. Senin gelişindi falan. Ama söz veriyorum. Uzun uzun vakit geçireceğiz"

"Dua et yarın doğum günün. Yoksa affetmezdim" dedi ve sarılmaya son verdi.

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin