Ortam benim için o kadar gergindi ki ellerim titremeye başlamıştı. Evdeki herkes masaya oturmuş, yemeklerini yedikten sonra konuşmaya başlamıştı. Ben ise sadece aralarında geçen konuşmayı dinliyordum. Namjoon hyung benim niye bu kadar sessiz olduğumu merak etmiş olacak ki sorusunu sormuştu.
''Jimin, sen niye bu kadar sessizsin?'' Bu soruyla birlikte, konuşanlar susup bana bakmayı tercih etmişlerdi. Taehyung'un bana baktığını düşünmek bile beni geriyordu. Oturduğum yerde sırtımı dikleştirdim ve gülümsemeye çalıştım.
''Hyung, izin verirseniz odama gitmek istiyorum.'' Oturduğum yerden hızlıca kalktım. Bir şey demelerine izin vermeden odadan çıkacaktım ki Seokjin hyungun sesiyle durdum.
''Jimin odanda iki tane yatak var, değil mi?'' Alt dudağımı ısırıp arkamı döndüm ve cevap olarak başımı aşağı yukarı salladım. ''Odan bizim odalardan biraz daha büyük olduğu için oraya üç tane yatak sığabilir. Fakat yeni yatak alana kadar kimin kiminle birlikte uyayacağını siz kendi aranızda kararlaştırın.''
Gülümsemeye çalışarak yeniden başımı aşağı yukarı salladım. O kadar gergindim ki ağlamak istiyordum. Mutfaktan çıkıp hızlıca odama gittim. Kendimi yatağa attım ve düşünmeye başladım.
Önceden Yoongi hyungla odamı paylaşıyordum. Fakat sonra son zamanlarda kendi içimde yaşadığım olaylar yüzünden yalnız başıma odamı paylaşmak istedim. Yoongi hyung neyse ki ısrar edip neden böyle bir şeyi istediğimi sormamıştı. Anlayışla karşılamıştı. Bu benim için iyiydi çünkü şimdilik onlara anlatmak istediğim bir şey değildi.
Şimdi ise o ikisiyle odamı paylaşacaktım. Jungkook, Taehyung'a göre daha sıcakkanlı gözüküyordu. Suratı ciddi bir ifadedeyken karizmatik görünüyordu, fakat bir anda gülümseyince sevimli oluveriyordu.
Taehyung ise... beni görünce ciddileşmişti. Odaya girdiğinde gülümsediğinden emindim. Sonradan beni gördü ve gülümsemesi yüzünden silindi. Yanlış bir şey mi yapmıştım ki? Ayrıca onun sesini rüyamda duyduğuma emindim. Fakat nasıl olur da onun sesini maskeli adamda duyabilirdim? Bir ihtimal maskeli adam o olabilir miydi? Gördüğüm rüya bu sorunun cevabı için yeterli bir kanıt değildi.
Bir anda odanın kapısı açıldığında yattığım yerde oturur pozisyona geçtim. Jungkook ve Taehyung odaya girdi. İkisi de odayı inceliyordu. Odadaki sessizliği fırtına öncesi sessizlik olarak tanımlayabilir miydim?
''Woah, odanın dekoru güzelmiş Jimin hyung.'' Jungkook gülümseyerek bana baktığında hafifçe gülümsedim. Ardından bakışlarını benden çekip karşımdaki yatağa oturdu.
''Bu yatakta kimin yatacağını kararlaştıralım.'' Taehyung odaya girdiğinden beri bana hiç bakmamıştı. Yine bana bakmayarak arkasını döndü ve Jungkook'un yanına oturdu. ''Gerçi ben Jimin hyungla birlikte uyuyabilirim, benim için sorun olmaz.''
Taehyung, Jungkook'un dediğini duyunca ters bir bakış attı. Neden böyle baktığını anlayamamıştım. Bu ikisinde bir şeyler olduğunu düşünen tek ben miydim gerçekten? Diğerleriyle iyi mi anlaşmışlardı yani? Belki de... ben fazla şüpheci yaklaşıyorumdur.
Jungkook Taehyung'un bakışını görünce bana baktı ve gülümsedi. ''Kararlaştıralım o zaman.''
''Taş, kağıt, makas oynayabilirsiniz.'' Konuştuğumda Taehyung'un dikkatini çekmiş olmalıyım ki, bana bakmıştı.
''Güzel fikir!'' Jungkook heyecanla oyun için hazırlanırken gülümsemeden edememiştim. Bakışlarımı Taehyung'a çevirdiğimde ciddiyetle bana baktığını gördüm. Beni bu kadar ciddi süzmesini sağlayacak ne yapmış olabilirdim bilmiyorum.
''Taş, kağıt... makas!'' Ellerine baktığımda ikisinin de taş yaptığını gördüm. Pekala, eğer benim yanımda yatan Taehyung olacaksa oturma odasındaki koltukta yatmayı düşünebilirdim. Yataklar zaten büyük değildi. Ayrıca illa benimle mi uyuması gerekiyordu? Neden Jungkook'la birlikte uyumuyordu? Sonuçta yakın arkadaşlarmış gibi görünüyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
save me, vmin
FanfictionGecenin bir saatinde uyumak üzereyken camınıza taş atıldığını düşünün. Korkmaz mısınız?