don't stick that knife in my body

11.1K 395 154
                                    

Gözlerimi araladığımda parmaklarını sıkı sıkıya belime kenetlemiş,dudakları aralanmış ve saçları dağılmıştı.Kolları arasından sıyrılarak doğruldum ve aynadaki yansımama baktım. Onun yanında kaldığım her saniye ölüyordum ve o bencildi.Bencilliği,sadece mutlu olmak için beni yanında tutmasından da ibaret değildi.

Eskiden uyandığımda,içimde yaşama sevinci ve geleceğe dair planlar olurdu.Şimdi ise ondan nasıl kurtulabileceğimden başka bir şey düşünemez hale gelmiştim.Ağır depresyon ilaçlarına her hafta uyku ilaçları da ekleniyordu.

Derin bir soluk alarak parmaklarımı şakaklarıma götürdüm.

Berbat bir gecenin ardından,toparlanmam uzun sürecekti.Herkesin içinde gülümseyen ve kadınların erimesine sebep olan bu adam,biz yanlızken bir azrailden farksızdı.

''Uyanmışsın.''

Parmaklarını,geceliğimin üzerinden sırtımda gezdirdiğinde irkildim.Gözlerimi yavaşça kapatıp yeniden araladığımda ona dönme zorunluluğu hissederek hafifçe yana doğru döndüm.

''Günaydın Zayn.''

Gözlerimin içine,uykulu gözlerle bakarken neden uyandığını fark ettim.Yine kaçmamdan,onu bırakmamdan ve beni bulamamaktan korkuyordu.

Bakışları yüzümü tararken rahatsızca yerimde kıpırdandım.İstemesemde o benim kocamdı.Herkes sevdiği,istediği birileri ile evlenecek kadar şanslı değildi.Balayımız istediğim gibi olmamıştı ya da düğünümüz de hayal ettiğim gibi değildi.

Ona hediye edilen bir maldım sadece.

''Kahvaltı hazırdır.'' parmaklarını belimden çekerek hafifçe doğrulurken konuştu ve sırtını yatak başlığına dayadı.Onunlayken,sadece kaçmak fikri beynimde dört dönüyordu.Evliliğimizin tek sebebi,o ve onun gibilerin güç için çabalamasıyken,bunu düşünmemek elimde değildi.

''Aç hissetmiyorum.'' pürüzlü sesime karşılık beni kalkmak üzereyken kendine doğru çekiştirdi ve dudaklarını alnıma bastırdı.

''Hasta mısın?Dün de pek bir şey yemedin.''

Gülme isteğimi bastırarak bacağıma inen elini takip ettim.Parmağındaki yüzük,benim hapishanemdi.O hapishanede müebbet yemiş bir mahkumdum bende.

''Halsizim.'' duraksayıp dalgaya vurarak konuştum '' Sanırım sizinkilerin beklediği bebek,yolda ha?''

Kasılan çenesi,sinirlendiğine işaretti.İstediği beni hamile bırakıp buraya daha fazla bağlamak değil miydi?Neden sinirleniyordu ki?

''Henüz anne olmak için gençsin Aden.''

Gözleri gözlerimi delip geçerken yutkundum.Tek düşündüğü benim toy bir kadın olmamdı.Her fırsatta bunu yüzüme vurmaktan çekinmiyordu.

'' O halde yatağına alacağın daha olgun bir kadın bul Zayn.'' ifadesiz bakışlarım eşliğinde soğuk bir ses tonuyla konuşmuştum.Parmakları yavaşça bileğimi kavrarken,bileğimi kavrayan parmaklarını da ben kavradım.

''Pişman olacağın kelimeler kullanma Aden.Ben seni sadece yatağıma almıyorum,kalbime alıyorum.''

Alay ile güldüm.

''Pekala,nasıl diyorsan.''

Ona doğru yaklaşarak dudağının kenarına minik bir öpücük kondurdum.

Hep böyle olurdu.Birbirimize bir karı ve kocanın söylemeyeceği şeyleri söyler,ardından hiç bir şey olmamış gibi devam ederdik.

**

''Onu hiç bu kadar gergin görmemiştim.''

Vanessa elindeki kahveyi endişe ile sehpaya bıraktığında elimdeki çikolatadan bir parça daha kopardım.

''O her  zaman gergin.''

Umursamaz laflarıma karşılık dudaklarını düz bir çizgi haline getirerek gözlerimin içine baktı.Benim yerimde olmak istediğini anlıyordum.Zayn'in onunla olmasını ne kadar çok istesemde,benimleydi.Hayatı bana zindan etmeyi daha uygun görmüştü.

''O senin kocan.Biraz duyarlı olman gerekmiyor mu?Senden soğursa diye korkmalısın.''

Gülerek çikolatayı sehpaya bıraktım ve onu bu sefer ben süzdüm.

''Benim yerime sen endişe duyuyorsun ya zaten.Ayrıca benden soğuması için bu yaptıklarım yeterli gelmiyor,gelseydi çoktan kapının önündeydim.''

Başını iki yana sallayarak kahvesinden bir yudum daha aldı.Vanessa Zayn'in bana arkadaşlık etmesi için para ödediği birisiydi.Daha önceden de Zayn'in asistanlığını yapıyordu. Asistanlıktan kastım,kadınları pazarlamadan önce ona sunmasıydı.

''Bilmiyorum,seni seviyor.Zayn'in kadınlara değer vermediğini biliyorum ama sen-''

''Beni neden avucunda tuttuğunu ikimiz de biliyoruz,nefesini tüketme.'' derin bir nefes alarak gerilen boynumu kavradım.

Başını yeniden iki yana sallayarak bize doğru yürüyen Zayn'e baktı.Bakışlarımı ondan çekerek,ayağa kalktım.Bana doğru yaklaşırken,kravatın gevşetti.Dağılan saçları ve sinirden sıktığı yumruğu,olağan ve alışılmış şeylerdi artık.

''Vanessa sen git artık.''

Ona bakmadan konuştuğunda Vanessa,usulca kalkıp yanağıma minik bir öpücük kondurdu ve ardından çantasını alarak onu götürmek için gelen adamların yanına doğru ilerledi.Bakışlarımı donuk bakışlarında gezdirdiğimde elini yavaşça serbest bıraktı.

''Sinirli görünüyorsun.'' ses tonumdaki yatıştırıcı tınıya ben bile şaşırmıştım.Boğazımı temizleyerek,dudaklarımı ıslattım.

''İş ile alakalı.''

Kaşlarımı alayla kaldırarak kollarımı göğsümde birleştirdim.Parmağını dudaklarıma doğru yaklaştırdı ve dudağımn kenarına bastırdıktan sonra kendi dudaklarına doğru götürerek emdi.Elim istemsizce dudağımın kenarına kaydığında yediğim çikolatanın bulaştığını fark ettim.Eğilip sehpanın üzerinden peçete alacakken beni durdurdu.

İri ellerini ile belimi kavrayarak dudaklarını dudaklarım üzerine kapattı.Bir kaç dakika beni öptükten sonra geriye doğru çekildiğinde çatık kaşlarla ona bakmaya başladım.

Hiç bir şey söylemedi.

Elini havaya kaldırdı ve dudaklarına karşılık vermeyen dudaklarıma ardından gözlerime bakarak Sareaf'a seslendi.

''Sareaf,Eliza'yı çağır.''

Gözlerim dolarken hiç bir şey söylemeden dimdik durmaya çalıştım.

Yine aynı şeyi yapıyordu.Onu istemeyişimle beni cezalandırıyordu.Gururumu yerle bir ederek,başka bir kadının koynuna gireceğini gözüme sokuyordu.İnatla gülümseyerek gözlerine baktım.Gözleri o kadar keskindi ki.

Kalbimi yerinden sökebilecekmiş gibi bakıyordu.

Onun gibi yaptım.Önemsemedim ve yanağına minik bir öpücük kondurup mırıldandım.

''Sanırım bu gece de tek uyuyacağım.''








esclave•malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin