esclave•malik

i don't want to cool of

Bir kaç gündür her şey kabullenemeyeceğim kadar güzeldi..

Sıkıntı ile derin nefes vererek üzerimdeki ipek geceliğin tenimi açıkta bırakmasına izin verdim ve yatakta rahat bir pozisyon alarak tavanı izlemeye koyuldum. Eve gelmiyordu,hatta bir kaç gündür yüzünü görmediğim için içimde gereksiz bir korku bile oluşmuştu.

Beynim o ve ona dair herşeyden uzaklaşmak için her ne kadar çabalarsa çabalasın o  kadar batıyordum. Yatağın diğer yanı boşken önceden sevinen ben,derin bir kaygıyla uyuyordum şimdi. Ve bunun sebebini biliyordum. Zayn'in benim planlarımdan haberdar olması derinlerde bir yerlerde beni uyarıyordu. İçimdeki tüm kaygı sadece bu sebeptendi. Aklımı aptal şeylerle bulandırmayacaktım.

O acımasızdı.

Tenim,kalbim ya da duygularımı umursamadan acıtıp incitiyordu. Onu beklememin tek sebebi bu olmalıydı. Ve eğer,onun yanındaysa bunun için sevinmeliydim bile..Artık benden umudu kesmesini sağlayabilirdim.

Parmağımdaki yüzüğe bakıp bir süre daha öylece uzandım. Bu evlilik,bu hayat,tüm bu herşey benim bu hayattaki sınavımdı. Ve sonucunda ne alacağımı gerçekten bilmiyordum. Bir ödül mü, yoksa ceza mı?

''Uyanamadın mı?''

Yorgun sesi ile savunmasız yakalanarak yerimden sıçradım. Aniden ve onun hakkında düşünürken çıkagelmesi korkunçtu.Dirseklerim üzerinde doğrularak bilinçsiz bir halde onu süzmeye koyuldum.

Evden çıkarken giydiği kıyafetler elbette ki değişmişti. Saçları dağılmış,sakalları seyrekleşmişti. Gözlerinin altındaki morluklardan uyumadığını anlayabiliyordum.

''Hoşgeldin.'' dedim kuru bir sesle ve oturup ayaklarımı yere doğru sallandırdım. Pekte hoş geldiğini söyleyemezdim.

''Hoşbuldum güzelim.'' dedi tehlikeli bir ses tonuyla ve beni süzdükten sonra çenesini ovarak yanıma doğru adımlamaya başladı. ''Hazırlan.''

Sözlerinin etkisi ile öylece dikilmeye bir son vererek,doğruldum ve oturur bir pozisyona geçerek merakla gözlerine bakmaya başladım. Tam şuanda korkmam gerekiyordu. Fakat korkumdan çok merak doluydum. Bu,yenilmişlik hissini veriyordu bir nevi.

Belki de güçleniyordum.

''Nereye?'' sesimdeki meraklı tonu beceriksizce yansıttığımda yarım ağız sırıtarak dilini alt dudağına bastırdı.

''Sürpriz.''

''Zayn.'' dedim ayağa kalkarken '' Ben bu sürpriz işlerinden sıkıldım. İlk sürprizinde kız kardeşinin düğününe gitmiştik.''

Alaylı bir ses tonu takınarak karşısına dikildiğimde,beni süzerek tek kaşını havaya kaldırdı. Kollarımı istemsizce göğsümün önünde birleştirmiş,ona hesap soruyormuş gibi bir tavırla karşısına geçmiştim.

''Beni ne zamandan beri ikiletiyorsun Aden?'' dedi  üstündekileri yavaş yavaş soyarken. Ondan bir adım uzaklaşarak gözlerimi o hariç her yerde gezdirdim.

''Seni ikiletmiyorum.'' dedim omuz silkerek '' Sürprizlerinden hoşlanmıyorum.''

''İyi.'' dedi dolaba yönlenip yeni ve temiz bir gömlek alırken '' Bu sefer ki de tam tersi.''

Sözlerini ölçüp tartmaya koyulduğumda o çoktan yeni gömleğini giymeye başlamıştı. Bilmece gibi konuşması sinirlerimi bozuyordu.

Oflayarak,omuzlarımı düşürdüm ve üstümde her ne kadar büyük bir isteksizlik taşısamda elbise dolabına doğru ilerleyerek tembel hareketlerle dolabın kapağını açtım.
Zayn ise varlığımı hiçe sayarak, banyoya adımladı.