Ne yapmalıyım hiç bir zaman kestirememiştim..
Ondan uzaklaşmaya,nefret etmeye, kırdıklarına,hatta asla birleştiremeyeceği onca şeye o kadar odaklıydım ki.. Evet bu düşüncelerim tümüyle hata olamazdı,değildi. Ama onu hiçe sayıyordum.
Ben bu değildim.
Ona karşı hissettiğim bu yeni şeye öyle hazırlıksız yakalanmıştım ki. Yalan söylese dahi,yalanına inanmak isteyip inanıyordum.Henüz kafamda kurduğum şeyleri, uygulayamadan yeniden ve yeniden Zayn'e çıkıyordu yolum.
Yutkunarak, ela gözlerinin yakıcılığı karşısında sadece öylece dikildim. Gün geçtikçe değişen o muydu,yoksa ben miydim bilmiyorum..
''Bir şey söyle.'' dedi hala sinirini dizginlemeye çalıştığı belli olurken. Ona kötü bir kelime söyleyip öfkesini körüklemekten korkuyordum.
''Seni değiştiriyor muyum?'' dedim son gücümün kırıntılarını toparlarken. Sürekli bir çatışma,savaş içinde olmaktan ne yaptığımı bilememekten öylesine yorulmuştum ki. Beynimin inandıklarına artık kalbim karşı çıkıyordu.
Pes mi ediyordum,yoksa..aşık mı oluyordum?
''Boşver Aden.'' dedi başını usulca iki yana sallayarak. Yanımdan öylece geçip gittiğinde,yatağın ucuna oturarak yüzümü avuçlarım arasına bastırdım.
Geçmişin geleceğe bir yararı falan olmayacaktı. Ben,bu evden gidemeyecektim..Belki de gitmeyecektim. Artık gitmek istiyor muydum,bilmiyorum. Tek bildiğim, onu kırdığımı iliklerime kadar hissetmek..
Eskiden,bana her dokunduğunda hissettiğim o acı duygunun yerini,şimdi bambaşka bir şey almıştı. Ya da gülümsemesinden iğrenirken,şimdi gülümsemesini görünce içimin ısındığını hissediyordum. Onu, ilk başlarda deliler gibi istesemde şimdi Gigi'ye verme düşüncesinden deli gibi korkuyordum.
Her şey değişiyordu.
Sanki,beynimin içerisindeki buz kütlesi,ani bir ısıyla erimiş ve içindeki her şey tıpkı bir çorba gibi karma karışık bir hal almıştı.
Banyodan gelen,su sesleri ile silkindim.
Yatak dağılmış, kıyafetlerimiz etrafa saçılmış ve ben öylece ortasında oturuyordum.Dudaklarıma eziyet etmeyi bırakarak, usulca doğruldum ve daha fazla düşünmeyi bıraktım.
Ölmekten ya da daha fazla acı çekmekten korkmuyordum artık.
Ne olacaksa olsun,dedim içimden. Adımlarım, banyo kapısına ilerlerken hissettiğim bu yeni şey beni heyecanlandırdı. Ama onca şeyin korkusuzluğuna rağmen, şimdi karşısına geçecek olmaktan deli gibi korkuyordum.
Banyo kapısını aralayıp, yeniden sessizce kapatarak sırtımı yasladım ve ciğerlerime güçlü bir nefes doldurup yanına doğru adımladım. Üzerimdeki geceliği, onun dikkatini çekmemeye çalışarak çıkarttığımda, alnını kabine yaslamış,gözleri kapalı bir şekilde sıcak suyun bedenine iz bırakmasına izin veriyordu.
Yeniden yutkundum.
O değişmişti. Çünkü ilk tanıdığım adamı görüyordum karşımda. Hayatımı bir hapishaneye çevirmeden önce benimle dertleşen,beni anlayan o adamı görüyordum.
Neredeyse sessiz bir şekilde yanına adımlayıp,başımı sırtına yasladığımda,sıcak su şimdi hissiz bedenimi alevlendirmiş gibiydi ve,dokunuşumun etkisiyle kasılan bedenine daha fazla sindim. Konuşmasak,sorunları ve diğer her şeyi geride bıraksakta olurdu. Bu kez,itiraf etmeye deli gibi korksamda ona bir şans veriyordum..gerçek bir şans. Bize verdiğim gerçek bir şans.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
esclave•malik
Fanfiction'' Onlar bildiğim şeyi bilmiyorlar.Ne kadar zamandır dayanmak zorunda kaldığımı. Bir gürültü gibisin,hepsi benim yüzümden.''