so take it off

5.5K 267 41
                                    

Hiç beklemediğiniz bir anda,yaşadığınızı hissettiğiniz zamanlar olur. Derin bir nefeste,güneşin teninizi yaktığı dakikalarda ya da başınızı şans eseri uçsuz bucaksız gökyüzüne çevirdiğinizde...İçinizden o anda milyonlarca şey yapmak gelir. Annenizi ziyaret etmek,sevgilinize eşinize hediye almak,insanlara iyilik yapmak ya da hayatınızı yoluna koymak için uzun zamandır beklediğiniz o ilk adımı atmak.

İki gün öncesine kadar eğer Zayn giderse,nefes alabileceğimi düşünüyordum.Belki de o giderse her şey en azından iki günlük daha güzel olur umudu vardı içimde. Fakat ondan önce dönen haberler planlarımın ve düşüncelerimin alt üst olmasına yetmişti. Beni aldatıyordu.

Hemde eski nişanlısı ile.

Aslında bunca zaman ondan ne istersem isteyeyim Zayn her zaman tam tersini yapmak konusunda beni hiç yanıltmamıştı. Çünkü adamın bana saygısı bile yoktu.Oturup düşünmeliydim.O geldiğinde neler söyleyeceğim hakkında,ne tepki vermem nasıl davranmam gerektiğini uzun uzadıya düşünmeliydim. Fakat yapamıyordum.

Bu kez kalbimde büyük bir delik yaratmış gibi hissettiriyordu. Bu sefer gerçekten aldığım en ağır darbe buymuş gibi. Üzülmüyordum tam aksine buna seviniyordum fakat hangi kadın aldatılınca mutlu olurdu ki?

Bu yüzden asla yapmamam gereken bir şeyi yaptım.

O kadının evine gittim.

**

*İki gün önce*

Zayn'in olmadığı,en azından bu sabah olmadığı bir güne uyanmanın verdiği mutluluktan olsa gerek,güne erken ve enerjik başlamıştım. Yapmam gereken çok şey vardı. Uzun bir zamandır kendimi çokça şeyden mahrum bırakmış,kelimenin tam anlamıyla yaşamayı unutmuştum.

Planım çoktan hazırdı.Güzel bir kahvaltı ile günümü açıp ardından bahçeyle uğraşacak,biraz da resim konusunda elimi açmak için çabalayacaktım. Bunların arasına en azından iki günlüğüne de olsa huzurlu şeyleri de eklemeyi unutmamıştım.Bu yüzden yataktan hızlıca kalkıp kendimi duşa attım. Günü en iyi şekilde değerlendirmem gerekiyordu.

Güzel bir duş faslının ardından odaya geçerek üstüme tam da kışa girmek üzereyken giyilebilecek güzel bir elbise geçirerek saçlarımı kuruttum. Her şey normaldi aslında ama ben bunları daha mutlu,daha istekli yapıyordum.

Boynuma,Zayn'in doğum günümde aldığı bu zamana kadar ondan kabul ettiğim tek şey olan kelebekli kolyemi de takarak aynadan kendimi incelemeye koyuldum. Çok güzel sayılmazdım. Sadece herkeste çok sık görmediğim biçimli bir burnum vardı. Bunun dışında sıradan bir kadındım. Fakat Tanrı,bunu bana reva görmüştü işte.

Titrek bir nefes vererek bakışlarımı aynadan ayırdım ve babetlerimi giyerek üstüme daha sonra giymek için ince bir yelek aldım.

Salona indiğimde benim için tek kişilik güzel bir kahvaltı hazırlanmış,dergiler ve gazeteler masanın üstündeki yerini almış ve oda havalandırılmıştı. Gülümseyerek masaya doğru ilerledim ve sandalyeme yerleşerek bekletmeden tabağıma bir şeyler doldurmaya başladım.

Günümün verimli geçmesi için iyi beslenmem gerekliydi.

Kahvaltımı keyfini çıkartarak yaparken,dergilerden birini rastgele alarak elimdeki fincanı masaya bıraktım ve gözlerimi dergiye çevirdim.

Fakat nutkum tutulmuş,kalakalmıştım.

Derginin kapağında Zayn ve Gigi,hemen alt kutudaki bir baloncukta Doniya'nın nikah töreninde çekildiğim fotoğraflardan biri vardı. Manşet ise küçük dilimi yutmamı sağlayacak türdendi.

esclave•malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin