Sans'tan
Eve gelmiştik.
-Ben kazandım!
-Hiç sanmıyorum. Ben kazandım çünkü Frisk!
-Ben kazandım Sans kabul et bunu! Eve girdik.
-Burası savaş alanına dönmüş! Papyrus! Evde misin?
-Evet.
-Papyrus neredesin?
-Odamdayım. Ardından uzun uzun öksürükler geldi. Frisk ve ben Papyrus'un odasına gittik. Frisk Papyrus'un alnını öptü.
-Frisk ne yapıyorsun sen?!
-İzin verirsen kardeşinin ateşi var mı diye kontrol ediyorum.
-Öperek mi?
-Evet Sans.
-Sanırım benim de ateşim var.
-Gel bakayım seni şapşik. Alnımı öptü.
-Senin ateşin yok. Şimdi sıra gerçek hastada. Papyrus çok hastasın sen uyu ben de gideyim bir bez bulayım. Sans sende bana bir kova soğuk su getirir misin?
-Tabiki. Lavaboya girdim. Bir kovaya buz gibi su doldurdum. Sonra Papyrus'un odasına götürdüm. Frisk bezi soğuk su ile ıslattı. Sonra da Papyrus'un alnına yerleştirdi. O sırada kapı çaldı.
-Ben kapıya bakarım Frisk. Sen Papyrusla kal. Kapının deliğinden baktım. Bu Frisk'in yeni evini yapan işçilerden biriydi. Kapıyı açtım.
-Bayan Frisk ile görüşebilir miyim?
-Onun işi var ben size yardıcı olayım.
-Evi tamamladıkta. Sadece ufak bir ayrıntısı kalmıştı. Size bir sürpriz- arkamı döndüğümde Frisk'i gördüm.
-Ben Papyrus'un yanına gideyim. Dikkat et Frisky.
-Tamam Sansy. Güldüm ve içeriye geçtim acaba bana nasıl bir sürpriz hazırlamıştı. Papyrus uyuyordu.
-Ben sana daha kaç kez o kıyafetleri giyme hasta olacaksın dedim. Yani anlamıyorum. Hasta oldun. Pap. Ben seni çok seviyorum kardeşim. Bunu unutma tamam mı? Kapı açıldı. Frisk içeri girdi.
-1 saaye kadar evi bana teslim ederlermiş. Toriel Papyrus'la ilgilenir. Sen ve Asriel' da bana taşınmam için yardım edersiniz. Ben içeriye eşyaları indiririm. Sonra da eve taşınırım. Ben sizi ararım. Çünkü büyükannemleri özledim. Onları görmek istiyorum.
-Tamam. Ben Toriel'i ararım.
Frisk'ten
Sans Toriel'i aradı. Toriel çok kısa bir sürede geldi.
-Toriel ben yukarıda kalan eşyalarımı alacağım ama büyükannemleri de özlediğim için birkaç saat orada durabilirim. Papyrus çok hasta bu yüzden ona bakmanı rica edecektim.
-Tabiki. Benim küçük Frisk'im için herşeyi yaparım. Asriel'da seninle gelsin. Sana zarar gelsin istemem.
-Ben tek başıma giderim Toriel.
-Frisk! Lütfen! Bana sinirli gözlerle baktı.
-Tamam. Hadi Asri! Gidelim.
***********************************
Sonunda çıkışa vardık. Oradan yukarı çıktım.
-Sen gidebilirsin Asriel. Ben sizi arayacağım.
-Tamam. Asriel gitmişti bile. Bende eve doğru koştum. Evin önünde bir kalabalık oluşmuştu. Büyükannemin arkadaşlarından biri beni gördü. Yanıma yaklaştı.
-Başın saolsun.
-Bayan Wattson neler oluyor?
-Büyükannen ve büyükbaban vefat ettiler.
-N-ne?! Koşarak kapının önüne geldim.
-Hayır! Hayır onlar ölmediler! Yaşıyorlar! Ölmediler onlar! Gözyaşlarım sel gibi akmıştı. Cenaze için herkes araçlarına biniyordu. Yan komşumuz Bayan Jhonson'ın aracı ile gittim cenazeye.
**********************************
Tabutların toprağa konma vakti gelmişti. Tabutları yerleştirdikten sonra herkes gözyaşları içinde dağılmaya başladı.
-Bak büyükanne en sevdiğin çiçekten aldım sana. Nergisi çok seversin biliyorum. Çiçek demetini mezara koydum ve mezarlıktan çıktım. Sans beni aradı.
-Frisk bir sorun mu var?
-B-büyükannemler. O-onlar ölmüş. Onların c-cenazesine k-katıldım.
-Ow! P-pardon Frisk. Biz yola çıkalım mı?
-Evet. Bende birazdan oraya gelirim. Telefonu kapadım. Bayan Jhonson'ın evine gittim. Kapı çaldım. Kapıyı açan Greg'di.
-Birgün bana geleceğini biliyordum. Dedi bilmiş bir tavırla.
-Benim bir sevgilim var boşuna çabalama. Annen evde mi? Gözlerini devirip içeriye girdi. Az sonra Bayan Jhonson geldi.
-Frisk! Buyur içeri gir.
-Şey... Hayır Bayan Jhonson. Sadece size küçük bir ricam olucak. Büyükannemin en iyi arkadaşı sizdiniz ve bende başka bir yere taşınacağım. Sizde-
-Tamam anladım. Büyükannenlerin evine bakmamı istiyorsun. Tabiki. Büyükannen bana çok iyilik yaptı. Sıra bende.
-Saolun Bayan Jhonson. Bayan Jhonson'a sarıldım. Ona benim yedek anahtarımı verdim ve eve gittim. Bütün yatak odamı alacaktım. Büt7n eşyaları kolyem sayesinde yeraltına teleportladım. Mutfağa girdim. Dolabı açtım. Büyükannem herzamanki gibi bana dondurma almıştı. Buzdolabında benim için her zaman bir dondurma saklardı. Dondurmayı aldım ve bahçeye çıktım. Büyükbabamın benim için yaptığı salıncağa bindim ve dondurmayı yemeye başladım. Birşey eksikti sadece. Onlar yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Zaman Büyüdün?
RandomFrisk her doğum günü yeraltı dünyasına inerdi. Bu yıl farklıydı. Çünkü 18 yaşına girmişti...