Heya dostlar! Nasılsınız? Tabi ki iyisiniz. Artık TEOG bitti. Yerleştirme puanım 452 gibi birşey. Neyse meraklandırmayayım sizi.
Frisk'ten
Sans beni annemlerle bırakmıştı. Onu ne bu kadar endişelendirmişti? Neden bana hayatta kalırsam herşeyi anlatacağım demişti? Bu bu çok saçmaydı. Sans benim arkamdan neler döndürüyordu?
-Anne eve gidelim sanırım biraz düşünmem lazım.
-Peki tatlım. Arabaya bindik. Annemler beni eve götürdü. Eve geldiğimizde odama girdim. Telefondan hemen Sans'ı aradım.
-Aç artık aç,aç,aç şu telefonu seni kemik torbası. Telefon meşgule atılmıştı. Neler oluyordu böyle?
Sans'tan
Frisk beni aramıştı. Chara bana yaklaştı. Telefonu elimden aldı ve görüşmeyi reddetti.
-Küçük sevgilin seni biraz daha merak edebilir değil mi? Telefonumu elime geri verdi.
-Konuyu dağıtma!
-Sakin ol. Nerede kalmıştım ben? Heh hatırladım. Annemleri bulmak için binbir zorluk aşmıştım ama onlar beni reddetmişlerdi. Asriel, Toriel ve Asgore... Onlar da beni yavaş yavaş reddetmeye ve dışlamaya başladılar. En büyük darbeyi Asriel'den yemiştim. Benden nefret ettiğini sürekli onu kızdırdığımı ve özel alanına saygısızlık ettiğimi söyledi. Bu bardağı taşıran son damlaydı. Artık öfkeden ve nefretten gözü dönmüş biriydim. İlk Asriel'den başlayarak canavarları katlettim. Sonra bu hobi haline geldi. Birgün baban yani Gaster beni öldürdü ve ruhumu saklamaya çalıştı. Beceremedi. Sanırım zapt edilmesi zor biriyim. Babanın ruhuna girdim. Her gece onu daha da delirtmeye başlamıştım. En sonunda delirmişti. Babanı varlık ile yokluk arasındaki o yere kapadınız. Onunla beraber benide oraya kapamıştınız. Ona orada arkadaşlık etmiştim. Baban harika biriydi. Korkunç bir kahkaha attı.
-Onu kullandın.
-Evet seni akıllı bıdık. Onu kullandım ve pişman da değilim.
-Ben senin yüzünden yıllarca babamı vahşinin teki sandım. Beni yaratan kişiden nefret ettirdin. Sen gerçekten iğrenç birisin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Zaman Büyüdün?
Ngẫu nhiênFrisk her doğum günü yeraltı dünyasına inerdi. Bu yıl farklıydı. Çünkü 18 yaşına girmişti...