TEOG denen meymenetsize 14 gün kaldı. Lanet olası sınav. Neyse tek tük bölümler devam edecek.
Frisk'ten
Hastane odasının o sakin ama garip kokusu ile uyandım. En son içeri odayı topluyordum. Sonra sırtımdan soğuk bir şey girdi. En son o kahkahayı duydum. Bu Chara'nın kahkahasıydı. Ama o aylar önce zihnimden silinmişti. Ya da öyle sanıyordum. Sonra Sans'ın mutluluk çığlıkları geldi kulağıma. Ardından o girdi.
-Frisk sen iyi misin? Nasılsın? Rahat mısın?
-Sans ben iyiyim. Sen iyi misin asıl? Yüzü bembeyaz-şuan insan olmasından dolayı söylüyorum- gözleri ise şiş ve mosmordu. Yanımdaki sandalyeye oturdu. Elimi tutup kokladı ve öptü.
-Ben çok iyiyim. Neler oldu anlatsana?
-Ben içeri odayı temizliyordum. Sonra sırtımdan soğuk bir şey girdi ve o kahkaha... Chara'nın kahkahasıydı. Sans, Chara ölmemiş olabilir.
-Nasıl yani?
-Dün gece yine onun sesini duymuştum. Bana "Oyun daha bitmedi" gibisinden bir şeyler söylüyordu. Beni öldürmeye çalışan da oydu.
-Penny ve Sindy, Chara'ya ruhlarını mı sattılar?
-Penny ve Sindy mi?
-Uzun hikaye. Neyse sen iyi ol yeter. Sans çok yorgun görünse bile hala yakışıklıydı. Annem ve babam odaya girdi. Annem üzerime bir anda atladı.
-Anne nefes alamıyorum.
-Tamam tamam rahat mısın?
-Evet. Üzerimdeki battaniyeyi ittim. Biraz doğruldum. Ayaklarımı yataktan aşağı salladım. Az sonra odaya doktor girdi.
-Hemşireler pansuman yaptıktan sonra çıkabilirsiniz. Annemler odadan çıktı. Hemşireler girdi ve pansuman yaptılar. Az sonra hastaneden çıktık...
![](https://img.wattpad.com/cover/75969294-288-k573993.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Zaman Büyüdün?
AcakFrisk her doğum günü yeraltı dünyasına inerdi. Bu yıl farklıydı. Çünkü 18 yaşına girmişti...