Sans' tan
Gece yarısı Frisk ağlayarak uyandı.
-Frisk ne oldu?
-S-Sans başım... B-başım çok ağrıyor.
-M-merak etme! Sadece ateşin biraz yükselmiştir. Dereceyi çalıştırıp Frisk'in ağzına soktum. Derece ötmeye başlayınca Frisk'in ağzından çıkardım. Oha! Frisk'in ateşi 39,5 derece olmuş.
-Frisk seni acilen doktora götürmeliyiz!
-H-hayır. Doktora gitmek i-istemiyorum.
-Neden?
-B-ben doktorlardan ç-çok korkarım.
-Saçmalama. Korkacak hiçbirşey yok.
-O k-koskaca iğneleri ve o k-korkunç b-bakan gözleri ve o korkunç g-gözleri daha da korkunç yapan gözlükleri...
-Ama ölebilirsin.
-Banane! İstemiyorum doktor.
-Gideceğiz dediysem gideceğiz! Frisk'i çuval gibi sırtıma attım. Doktorlardan korkmak mı? Çok komik.
Frisk'ten
Sans beni bir çuval misali sırtına attı. İyiliğimi istiyordu evet ama ben doktorlardan da korkardım. Şurup ya da hap istesem bile iğne yazarlar reçeteye. Aslında doktorlardan değil aşı olmaktan korkuyo gibi birşeyim.
-Sans bırak beni ben doktorları sevmem!
-Hayır! O doktora gidilecek dedim. Var gücümle sırtına vurmaya çalıştım. Zaten kollarımı oynatacak gücüm yoktu bir de üstüne kemikleri çok sertti.
-S-sans lütfen! Beni sırtından indirdi. Sonunda ayaklarım yere değiyordu.
-Bak Frisk anlıyorum aşı olmayı sevmiyorsun ama olman lazım.
-Asla!
-Lütfen Frisk.
-Doktora bir şartla giderim ya hap yazacak ya da şurup.
-Tamam ben doktorla konuşurum. Beni kucağına aldı.
-Saol Sans. Sen bir tanesin. Kucağında uyuya kalmışım.
Sans' tan
Doktor çok inatçı çıktı. Ama ben ondan daha inatçıyım.
-İğne vermeliyim beyfendi. Daha fazla zorlamayın.
-İğne olmaz!
-Beyfendi yoksa- yine sinirlenmiş ve tek gözüm kararmıştı. Gaster Blaster 'ler arkamdaydılar.
-Şimdi bize hap yazacaksın.
-Yazmaya üşenmiştim sadece. Hemen yazıyorum beyfendi. Buyrun. Doktorun elinde tuttuğu reçeteyi hızlıca aldım. Sonra Frisk'i kucakladım. Eczaneye gittik ve ilaçları aldık. Eve girdik. Frisk'i kanepeye yatırdım. Başına ıslak bez koydum. Sonra 1 bardak su ve haplarından birini ona götürdüm. İlacı ve suyu içti.
-Sans.
-Efendim?
-Beni asla bırakma tamam mı?
-Seni ömrüm boyunca koruyacağım benim küçük Frisky'im.
-Bana Frisky demeni çok seviyorum Sansy.
-Bende bana Sansy demeni çok seviyorum. Seni asla bırakmam. Asla!
-Ne kadar sert kemiklerin var. Elim kırılıyordu.
-Seni korumak için o kadar sertler.
-Ateşime baksana! Kendimi daha iyi hissetmeye başladım! Dereceyi çalıştırıp ağzına soktum. Ateşi 36 dereceydi. Çok az ateşi vardı.
-Ateşin baya bir düşmüş.
-Artık uyu çok uykun geldi.
-Hayır. Ben bütün gece sana bakacağım.
-Geç şu yatağa ve uyu! Beni yatağa itti. Sonra yanıma yattı ve kafasını göğüsüme koydu. Bende saçları ile uğraşmaya başladım. Bir süre sonra benimde gözlerim kapandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Zaman Büyüdün?
RandomFrisk her doğum günü yeraltı dünyasına inerdi. Bu yıl farklıydı. Çünkü 18 yaşına girmişti...