17

634 35 57
                                    

Frisk'ten

Sans benim için mührü delmişti. Kolu çok derinden kesilmişti. Tanrım ona çok sert tepki göstermiştim. Ne demişti?

-Beni artık ölü say... SANS HAYIR! Cidden kendini öldürecekti. Hemen yeraltına inen yarığın oraya gittim. Harabelerden Snowdin Kasabasına ışınlandım.

Sans'tan

-Sans yemek hazır! Papyrus... Canım kardeşim... En çok onu özleyeceğim.

-B-ben aç d-değilim Pap!

-Haydi ama en sevdiğin ketçaptan aldım sana!

-İstemiyorum Papyrus! Odamın kapısı açıldı. Papyrus kafasını içeri sokar sokmaz şok oldu.

-S-Sans...

-Güle güle Pap. Tam kendime bıçağı saplayacakken Odanın kapısı yine açıldı.

Frisk'ten

Odadan içeri girdim.

-Sans sakın yapma. Sakın.

-Sen beni sevmeyeceksen hayatımın anlamı ne?

-Sans ver o bıçağı bana! Bıçağın keskin tarafından tutmuştum. Parmaklarım kesilmişti. Kısa sürede elim kıpkırmızı bir hale geldi.

-F-Frisk bırak!

-Sans sakin ol ve bana ver şu bıçağı! Lütfen... Bıçağı tutan eli gevşedi ve bıçağı bıraktı. Elinden bıçağı aldım ve attım. Yere oturup ağlamaya başladı.

-Neden ölmeme izin vermedin...

-Bir daha böyle birşey yapma seni aptal kemik! Ona sarıldım. Elim halen kanıyordu. Elimde hissettiğim acı ile Sans'a sarılmayı bıraktım.

-Ahh! Elim!

-Frisk elinden ketçap akıyor!

-Hayır o ketçap değil kan! Koşarak lavaboya gittim. Elimi suyun altına tuttum. Su kanın akmasını önlüyordu.

-Papyrus sargı bezini verir misin? Papyrus sargı bezini elime verdi. Elimi suyun altından çektim. Kesiklerin üstüne pamuk yerleştirdim. Sonra elimi sargı bezi ile sardım.

-Üzgünüm Sans kalbini çok kırmış olmalıyım. Kendimi nasıl affettireceğimi bilemiyorum. Ben... Ben çok iğrenç bir insanım. Kendimden nefret ediyorum.

-Asıl benim senden özür dilemem lazım. Seni konuşmaya dahil etmedim. O an seni ihmal ettim. Bir daha Melanie'yle asla konuşmayacağım. Bütün amacı benmişim.  Bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Papyrus içeriye daldı.

-Sans bil bakalım ne oldu?

-Yine ne oldu Pap?

-Yarın bütün kuzenler toplanıyoruz!

-Ne?! Swapy'de mi?

-Hepsi!

-Sans bana hiç kuzenlerinden bahsetmedin!

-Yılda bir kez her boyuttaki kuzenlerimiz ile buluşuruz.

-Fotoğrafınız var mı?

-Tabiki! Bak şu swapy ve Paps. Swapy kuzenler arasında en küçüğümüz. Bu Gaster. En büyük olanımız odur.

-Peki ya şu kim? Sans'a aşırı derecede benziyeni gösterdim.

-O aramızdaki en agrasif olanıdır. Arkadaşlarına aşırı bağlıdır. Korkutucu durabilir ama emin ol çok iyi bir dosttur.

-Sans bu kızlardamı senin kuzenin.

-Evet! Normalde onlar gelmez ama seninle tanışmayı çok istiyorlarmış.

-Ben bu gece yukarıda kalacağım. Işınlanarak gidebilirim artık. Kendi başıma öğrendim.

-Tamam yarın Papyrus ile seni almaya geliriz. Ona el salladım ve geçide ışınlandım. Ev sokağın sonundaydı ve oraya yürüyerek gidemeyecek kadar tırsıyordum. Bu yüzden eve ışınlandım. Kapıdan içeri girdim. Işık hızı ile odama çıktım. Telefonuma gelen bildirim sesi ile irkildim. Sans mesaj atmıştı.

Sansy: Şimdiden seni özledim.

Frisk: Bak beni gelip almayı sakın unutma! Seni seviyorum Sert kemik.

Sansy: Tamam unutmam kararlılık küpü! İyi geceler. Telefonu şarja taktım ve duşa girdim. Yarın için çok heyecenlıydım. Duştan çıktım. Pijamalarımı giyindim ve uyudum...

Ne  Zaman  Büyüdün?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin