Baya bir zaman daha yazmayacağım. Üzgünüm bu konuda.
Sans'tan
Frisk bütün gece benimle yatmıştı. Sırtımı ona dönüp uyumuştum. O da bana sarılmıştı. Bu kızı seviyordum. Her kötülükte bir güzellik buluyordu. Gözlerimi açtım. Arkamı dönüp ona bakamazdım. Çünkü bana benden hiç ayrılmak istemezmiş gibi sıkı ve içtenlikle sarılmıştı. Yattığı yerde biraz kıpraştı. Sonra ensemde bir sıcaklık hissetim. Yüzümün hatta bütün kemiklerimin masmavi olduğunu hissettim.
-Rahat uyudun mu bari?
-Çok rahattım sen en mükemmel canavarlar listesinin her daim başındasın. Yüzümü ona döndüm. Sonra yastığımın benim salyam ile kaplandığını unuttum ve yüzüm tamamen salya kaplandı. Frisk yataktan kalktı ve yastığımı aldı. Yastığa sarıldı ve onu koklamaya başladı.
- Bunu neden yaptın?
- Seninle evleneceksem sana ve herşeyine katlanmam lazım. Ve çok güzel sen kokuyordu.
-Sen tam bir aptalsın.
-Senin kadar değilim ama. Kendi yastığını da aldı ve odadan çıktı. Bende çabucak üstümü değiştim ve diğerlerinin yanına kahvaltı masasına geldim. Papyrus ve Papy ortak çalışmalarla kahvaltıyı hazırlamıştı. Red için 2 şişe hardal çıkartılmıştı ama benim için ketçap yoktu. Sindy ve Peny yan yana oturmuş fısıldaşıyordu. Frisk buzdolabını karıştırıyordu endişeyle. Çok öfkelenmiştim. Benim için ketçap konulmamıştı.
-Ben ketçap istiyorum. Bana ketçap verin.
-Sans ketçap kalmamış. Ben hemen gidip alırım.
-Sen dur ben alırım. Ona sert bakışlar attım çünkü beni tersleyeceğini biliyordum.
- Peki. Koşarak evden çıktım ve markete gittim. Kucak dolusu ketçap aldım. Parayı kasadaki yaşlı teyzeye uzattım. Evden içeri girdiğimde herkes gözleri dolmuş ve şok içinde yere bakıyordu.
-F-Frisk...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ne Zaman Büyüdün?
AléatoireFrisk her doğum günü yeraltı dünyasına inerdi. Bu yıl farklıydı. Çünkü 18 yaşına girmişti...