16

570 36 37
                                    

Sans' tan

Ağlayarak eve gittim. Televizyonu açtım. Metatton'un programını izlemeye başladım. Tanrım Metatton'un bugünkü konuğu Frisk'ti!

"Onu asla affetmeyeceğim" Frisk söylemişti. En büyük kabusumu yaşıyordum şuan. Onu kaybetmiştim. Odama gidip eski kıyafetlerimi giyindim. Yeni kıyafetlerimi özenle dolaba yerleştirdim. Sonra yere oturup dizlerimi kendime çektim.

-Frisk k-korkuyorum... Boğazımdan bir hıçkırık koptu. Sonra birtane daha. Gözlerimden akan bir sıvı yüzümü ıslatıyordu. Evet ağlıyordum.

Frisk'ten

Kapının önünde Greg'i gördüm. O da beni görmüş olacak ki endişe içinde bana baktı.

-F-Frisk! Ne oldu sana böyle? Sans... O nerede?

-Greg... Ben ondan a-ayrı- sözümü tamamlayamadan boğazımdan bir hıçkırık koptu. Greg bana sarıldı.

-Üzülme. Haydi içeri geçelim ve neler oldu anlat. İçeri geçtik. Olanları ona anlattım. Yumruklarını sıkmaya başladı.

-O lanet olası kemik torbasına kardeşimi üzmek ne demekmiş gösteririm!

-G-Greg s-sakin ol l-lütfen. O-otur şuraya.

-Birşeye ihtiyacın var mı?

-Sadece sarılmaya...

-Gel bakalım. Bana sarıldı. Birden kapı açıldı. Undyne ve Alphys içeri girdiler.

-Tanrım Frisk çökmüşsün! Alphys hemen az kalorili bitter çikolata getir!

-Al Frisk! Metatton herşeyi anlattı. Üzme kendini.

-Kardeşim adına üzgünüm.

-Neden?

-O hep böyleydi. Çocukluğundan beri Sans'a aşıktı. Sonra onla görüşmeyi bıraktı. Okulda her hoşladığı çocuğu sevgilisinden ayırır sonra da onlarla çıkardı. Şimdiye kadar en az 20 kişiyi ayırmıştır.

-Sorun yok. İsterse Sans ile çıkabilir. Ben yine yukarıya döneceğim. Belki bir daha buraya hiç dönmem bile. Gidip eşyalarımı toplayayım.

-F-Frisk... Undyne şaşırmış bir ifade ile bana baktı. Alphys'in gözleri yaşarmıştı bile. Ama ben kararımı vermiştim. Yukarıya geri gideceğim. Burada olan herşeyi ve herkesi hafızamdan silecektim. Bu kalbimi acıtsada yapacaktım bunu. Herkesi silecektim.

Asgore
Asriel
Toriel
Muffet
Alphys
Undyne
Metatton
Monster Kid
Flowey
Papyrus
Ve Sans. Hepsini silecektim.

-Unutun beni Undyne... Sonsuza dek... Sizi tanımak güzeldi arkadaşlar... Onlara sarıldım.

-F-Frisk...

-Haydi Greg eve dönelim. Kararlı bir şekilde ışınlanmayı denedim. Başarmıştım. Sanki birşeyi unutmuştum. Misty... Onu Sans ile bırakmak iyi olacaktı. Geçitten eve gittik. Annemlere birşey söylemeden odama çıktım...

Sans'tan

Undyne ağlayarak içeri girdi.

-F-Frisk... Kafamı ona çevirdim. Endişe içinde ona baktım.

-Undyne konuş! Frisk'e ne oldu?!

-Frisk yukarıya geri döndü. Bize onu unutmamızı söyledi. S-Sans nereye?

-Ben Frisk'in yanına gidiyorum.

-Peki ya mühür? O bunu sorarken ben kapıdan çıkmıştım. Hemen geçidin oraya gittim. "Yapamazsın" aklımda dolanan bu fikri değiştim "Yapana kadar dene". En sonunda başarmıştım. Mührü zayıflatıp geçebilmiştim. Yukarı çıktığım zaman insana benzemiştim. Frisk'in evini oradakilere sormuş ve bulmuştum. Kolumda bir acı hissettim. Kolumdan kırmızı bir sıvı akıyordu. Ketçap olabilir miydi? Sanmıyorum. Frisk'in evine geldiğimde kapıyı çaldım. Kapıyı Frisk'in annesi açtı.

-Merhaba efendim!

-Sizi çıkaramadım? Acaba buraya yeni mi taşındınız?

-Hayır. Benim Sans! İskelet Sans!

-Sans... Sen... Nasıl?

-Frisk'i görebilir miyim?

-Tabi yukarıda odasındadır.

-Saolun. Merdivenlerden yukarı çıktım. Sonra Frisk'in odasını buldum. Bulmak zor olmadı. İçeriden sesler geliyordu.

"Sizi neden unutamıyorum?" F-Frisk bizi unutmak mı istiyordu? Odanın kapısını çaldım. İçeriden 'gel' komutunu alınca girdim.

-Sup kiddo?

-Ne... Nasıl... Tanrım şaka mı bu? Sans!

-Hiçbir mühür Frisky'mi benden ayıramaz! Biliyorum benden nefret ediyorsun. Ama şunu bil ki ben sensiz yaşayamam. Eğer beni affetmezsen kahrımdan ölürüm. Birgün beni merak edip aşağı geri dönersen emin ol ki kendimi öldürmüşümdür.

-Git! Sevmiyorum seni!

-Tamam beni artık ölü say! Bana gitmem için bir işaret yaptı. Evden hızlıca çıktım. Aşağıya geri gittim. Kolumdaki acı halen dinmemişti. Koluma baktığımda çatlamıştı. Hemen eve gittim. Koluma bir sargı bezi sardım. Sonra aklıma gelen fikirle mutfağa gittim. Bir bıçak aldım. Sonra odama girdim. Bıçağı kalbime dayadım...

Ne  Zaman  Büyüdün?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin