□BÖLÜM 6□

282 33 9
                                    

Yorumları görünce mutluluktan ağlayan yazar geri geldi. Artık daha sık bölüm atmaya çalışacağım.💛Bakalım Savaşın olayı ne😂😂 Sizi seviyorummm.
MULTİMEDİA: Savaş♡. Cameron Dallas feat. Daniel Sharman All İ want

...

Sanki çok zor birşey sormuşum gibi yutkundu. Ah o aklında geçenleri bilmek için neleri vermezdim ki? Yutkunmanın ardından konuşmaya başladı."Annem beni doğururken ölmüş ve bunu benden bu yaşıma kadar sakladığı için babama kızgınım tüm mesele bu.." Önce Savaşın uzun cümleler kurmasına alışık olmadığımdan dolayı afalladım. Sonra ise soru sormaya başladım. "Üzgünüm Savaş. Peki şey.. Bu yaşına kadar anneni hiç merak etmedin mi? Ve bunu ne zaman öğrendin?" Birden hafif tebessüm beliren dudaklarını astı ve cevap verdi. "Babam annemin ölümünden bir hafta sonra bir fahişe ile evlenmiş. Bana bu kadını annem diye tanıtmış. Bunu 1 ay önce öğrendim. E tabii içim, beynim darmadağın oldu. Düşünsene bunca yıl annem dediğin kişinin aslında üvey annen olduğunu öğreniyorsun. E babamda benim ayılmam için 2 aydan beri bana kız arkadaş bulmaya çalışıyor." O an Savaşa bakış açım tamamen değişti. O yaralı biriydi. Yaralırını saramamış 2 yaşında bir çocuk gibiydi içi. Onun yaşadıklarını daha iyi anlamak adına empati kurmaya çalıştığım an akciğerlerime bir sıcaklık çöktü.

Yemekler gelmişti. Etlerin kokusunu alınca acıktığımı daha iyi anlamıştım. Hemen daldım tabii. Savaşta yemeğini yiyince kalktık. Artık tüm meseleyi öğrendiğime göre bara gitmemize gerek kalmamıştı. Savaş hesabı ödedi ve kalktık. Ve aniden hiç beklemediğim bir teklif ile karşılaştım. "Ahsen. Eve kadar yürüyelim mi?" Bende "Olur." diye karşılık verdim. Restorant dan çıktık. Savaş arabaya yaklaştı ve birşeyler mırıldandı. Büyük ihtimal yürüyerek döneceğimizi söylüyordu. Yollardan karşı karşıya geçerken serçe parmağını serçe parmağıma doluyor, yolun sonuna geldiğimiz an bırakıyordu.

 Yollardan karşı karşıya geçerken serçe parmağını serçe parmağıma doluyor, yolun sonuna geldiğimiz an bırakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yüzünde hiçbir ifade taşımıyordu ve yüzüme bakmıyordu. Yine sert Savaş geri dönmüştü. Eve giden ara sokağa girdik. Baya karanlık bir yoldu. Savaş tedirgin olmuş olacak ki serçe parmağını yine benimkine doladı. Biz tedirgin adımlarla yürürken Savaş birşey görmüş olacakki "Ahsen koş!" diye bağırdı. Ardından 1 el ateş sesi yükseldi dar sokakta. Koşmuyordum. Koşmak istemiyordum daha doğrusu.

Gül gibi kocan gidiyor yavrum sakın kaçma.

Amele kaçmıyacağım zaten! Ayrıca ben Savaşı sev mi yo rum! Birden Savaşın ellerini bir adam arkada birleştirdi. Yanındaki diğer adamda yüzüne silah doğrulttu. Silahı doğrultan adam konuşmaya başladı "Acıyorum sana Savaş. Hem bize olan borcunu ödemeyip, üstüne bizden para tırtıklayıp üstüne buralarda gezinme cesareti duymana acıyorum...." Bense olanları çalılığın arkasına saklanmış bir şekilde izliyordum. Savaş gibi bir varis neden mafyadan borç alıp üstüne para tırtıklasın ki!?

Hemen birşeyler düşünmem gerekiyordu. Ne olur ne olmaz diye çakımı cebimden çıkarttım ve düğmesine basarak açtım. Silahı tutan adam birşeyler söyleyip duruyordu fakat Savaş ifadesiz yüzü ile yere bakıyordu. Adamın söyledikleri o an benim için çöptü. Sadece Savaşı kurtarmak istiyordum. Kim olsa aynı şeyi yapardım.

Adam silahın arkasındaki şu patlamasını sağlayan şeyi çekti. Tetiğe basmasına izin veremezdim. Hemen hiç düşünmeden Savaşın ellerini tutan adama koşum ve çakıyı karnına sapladım. Savaş ellerini kurtarıp karşıdaki silahlı adama bir yumruk savurdu. Adam yalpaladı ve tetiğe bastı. Kurşun arkamızdaki çöp kutusuna denk gelmişti. Derin bir oh çekerek olduğum yere çömeldim. Panik atağım vardı ve nefes alamıyordum. Bu sırada Savaş adamı yumruklamakla meşguldü. Birden durdu. Sanırım aklına ben gelmiştim. Yanıma yaklaştı ve oturdu.
- Ahsen iyi misin ?
- Nefes alamamamı yoksayarsak evet, iyiyim. Dedim ve ayağa kalktım.
Oda benimle birlikte ayağa kalkınca beklenti dolu gözlerimi ona diktim. Bir teşekkür istiyordum sadece. Gözlerini devirdi ve "Teşkkür etmemi bekloyorsan boşuna bekleme. Senin yerinde bende olsam aynı şeyi yapardım" dedi.

Birden kan beynime sıçradı ve hiçbirşeyi umursamayarak bağımaya başladım. "Sen hayatımda tanıdığım en ukala insansın! Senin için hayatımı tehlikeye attım lan ben!" Dedim ve yere düşmüş çantamı alıp sinirle eve doğru yürüdüm. Peşimden gelmeyeceğini biliyordum. Normal bir erkek giderken Kolumdan tutar ve 'Ahsen öyle demek istemedim.' derdi fakat Savaş çok başkaydı. O geçmişteki acılarının küllerinden doğmuş içine kapanık biriydi. Ve benim onu değiştirme gibi bir şansım yoktu.

Yürüdüm, yürüdüm ve yürüdüm. Sonunda eve ulaşmıştım. Yürümeyi seven biri olduğumdan yorulmamıştım. Eve girdiğim gibi Emre salondan bana seslendi. "Neredeydin?" Hah şimdi sıçtım. Ne diyecektim? Hemen bir yalan salladım "Yürüyüşteydim. Yani öylesine dolandım biraz. Tabii evin keyfi çıkmamıştır ben yokken?" dedim. Oyunculuk yeteneğime bayılıyorum.

Koray üst kattan salona indi. Beni görünce duraksadı ve göz kırparak yanıma yaklaştı. "Ooo kiremit işler nasıl." Savaşa olan kızgınlığımdan dolayı somurtarak cevap verdim. "Vasat." Koray önce piçimsi bir gülümseme attı. Bu sırıtışı tüm ev halkı tanırdı. Birazdan soğuk espiri yapacağını bildiğimiz için bir ağızdan Koray'a
-Lütfen Koray..
-Acı bize
-Koray cidden döverim.
-Sakın bak
Diyerek yalvarıyorduk. O da bizi dinlemeden lafı yerleştirdi. "Vasat, vaseşek" Bunu duyunca gülmeden edemedim. Emre ve Serkan Korayın üstüne atlayıp onu şakadan yumruklamaya başladılar. Biz kızlar ise gülmekle yetindik.

Sonra Emre odamıza çıktı. Neden çıktığını çok merak ettim çünkü Emre normalde saat 12 lere kadar pinekler, iki günde bir uyumazdı. Bende onun peşinden odaya çıktım. Kapıyı açtığımda yatakta bağdaş kurmuş oturuyordu ve telefona bakıp gülümsüyordu. O an çok tatlıydı. Ciddi anlamda tatlıydı. Hemen gidip yanına oturdum ve "Emre ne bu haller?" dedim. Hemen bana döndü. Pürüzsüz yüzü ve gülünce kıvrılan dudakları ile fazla yakışıklıydı. Gülerek cevap verdi. "Ahsen biri var." Önce idrak edemesemde sonra algılamaya başladım. Sonra kıskandım sonra ise belli etmemek için "O ooooooo sevgilisi vaaar! !!" diye bağırdım. O bana gülerek bakarken "Fotosunu göster foto gösteeeer." dedim. Telefonu bana doğru çevirirken mırıldandı "İsmi Tuğçe." Telefondaki görüntüyü bir yerlerden hatırlıyordum. Sonra birden bire idrak ettim. Bu kız Dolunayı okula götürdüğümüzde kavga edip saydırdığım fahişeydi üstelik Savaşın çetesindendi. Bir anda gözlerimin büyümesine engel olamadım. "Emre bu kız... Bu kız bir sürtüğün teki. Onu tanıyorum. Hayır olmaz Emre. Ben seni bu kıza-"derken lafım kesildi.

Bir yandan olanları anlamaya çalışıyor, diğer yandan yanağımın yandığını hissediyordum. Bana tokat atmıştı! İnanamıyordum. O an içimden bağırıp çağırmak gelsede sustum. Pembe dizilerdeki gibi elimi yanağımada koymadım. 1 dakika sonra yüzüne baktım. Yaptığından pişman olduğunu gözlerinden anlayabiliyordum. Hemen ayağa kalktım ve sırt çantamı açtım. Gardrobumdan rasgele kıyafetler aldım. Ben bunları yaparken Emre yanıma gelmişti ve özür dileyerek bana engel olmaya çalışıyordu. Bense asla ona bakmadan çanta hazırlıyordum. Sonra birkaç makyaj malzemesi, tarak attım çantama. Telefonumu ve dağ evinin anahtarlarını aldım. Ben hızlıca merdivenlerden inerken Emre arkamdan geliyordu. Çekmeceden siyah mersedesin anahtarlarını aldım ve hızlıca kapıyı çarparak çıktım. Arabaya atlayıp dağ evine sürüyordum.

Nasıl yapabilirdi böyle birşeyi bana. O benim ilk ve tek abimdi halbuki. Kaç yıldan beri bir aradaydık 1 haftalık kız için değermiydi?

Arabayı sürerken taşların çıkarttığı sesler hıçkırıklarıma karıştı. Ağlıyordum. Ağızımdaki tuzlu tat ve dolmuş gözlerim yüzünden yolu göremiyordum. Hemen ellerimle gözlerimi sildim. Dağ evinin önüne park edip eve girdim. Bir süre öylece oturdum salonda. Yarım saatte yaşadıklarım hayatımı gözden geçirmeme sebep olmuştu. Yarın okula gidecektim. Emre ye inat Tuğçe ye inat gidecektim. Ben asla yıkılmam. Anlayamadınızmı ?!

blue_and_black_girl e ithafımdır.☺

Külkedisi Depresyonda #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin