□BÖLÜM 27□

171 20 13
                                    

İsteklerimi ve uyarılarımı dikkate aldığınız için hepinizi teker teker öpüyorum. 💜💋 Geçen attığım bölüm 218 görüldü 5 vote. Yapmayın, üzüyorsunuz 😿😉
MULTİMEDİA: Kaya , Imany - You will never know

...

Hastane kapısının önünde volta atmaya başladım. Onur için endişeleniyordum. Nedenini hemen anlatıyorum.

Dün akşam Kaya bir gürültü duyup silahla aşağı inmişti ya. Aslında Onur aşağıda su içmeye çalışıtken dolap kapağı kırılmış. Sonra da mk malı da gidip gecenin bir yarısı tornavida aramaya başlamış. Kayada karanlıkta Onuru net görememiş ve çekmeceleri karıştıran bir hırsız olduğunu zannedip silahla vurmuş. Neyse ki ciddi bir yara almamıştı. Hayati bir riski olmamasına ramen endişeliydim. Kaya hala kendisinin haklı olduğunu savunuyordu.

Kapının önünde Emre, Kaya, ben, Koray (şuan burnuna peçete sokmakla meşgul) Mete ve Büşra bekliyorduk. Koray olayı duyunca zırlamaya başlayıp intikam için Kaya nın üstüne saldırmıştı. Kaya ne yaptı derseniz... 👊👊 Sonra Koray bayıldı ve onuda ayrı bir odaya almak zorunda kaldılar. Ama kendine gelmesi uzun sürmedi.

Saat sabahın 8 i idi. Kayanın yanına uflayarak gittim ve bir anne edasıyla söylenmeye başladım.

- Ya çocuğa ciddi birşey olsaydı Kaya? Neden silahla gidiyorsun ki?!

+ Normalde elimi kolumu sallayarak giderdim zaten ama sen evdeydin. Sana birşey olur diye bende tedbir almak istedim. Hem o kadar salak değilim dikkatli hedef aldım herhalde. Ölmesi mümkün değildi.

Endişeli bir şekilde iç geçirdim. Kaya ise kolunu omuzuma attı "Prenses merak edilecek bir şey yok. Ona birşey olmaz. İki saate kalkıcak ve Koray ile soğuk espiri yapmaya devam edecekler."

2 SAAT SONRA
"Ot ota demiş ki biz 30. Hahahaksjaksaja!!" Onurun bilmemkaçıncı espirisinden sonra Kayaya hak verdim. Çocuğun karnının yan tarafında 12 tane dikiş vardı oysa.. Korayında ondan eksik kalır bir yanı yoktu. Şimdi yaptığı espiride buna bir örnekti " Kankaa çiçeğin biri solmuş diğeride sağmış. Hağkahaahaga!!"

Okula gitmek için hala vaktimizin olduğunu fark edince herkesi teker teker taciz ettim ve okula gitmeye ikna ettim. Sataşacak insan istiyordum. 😂😂 Hep birlikte bizim eve geldik ve bende kombinimi yapıp sırt çantamı omuzuma astım.

 😂😂 Hep birlikte bizim eve geldik ve bende kombinimi yapıp sırt çantamı omuzuma astım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Herkes beni bekliyormuş meğerse. Ben merdivenlerden inerken evdeki tüm erkeklerin browni gören oruçlular gibi bana baktığını fark eden Kaya gözlerini büyüterek bana baktı ve seslendi. "Bence hiç son basamağa kadar yorulma bebeğim. Kestirmeden geri dön."
Beni kıskanması hoşuma gitsede söyledikleri pekte benlik değildi. Son üç basamakta atladım ve gidip boynuna sarıldım. "Bir anlaşma yapmıştık ama. Hani senin yanında giyebilirdim?" Kaya önce iç geçirdi sonra ise elini her zamanki yerine koyarak (belime) cevap verdi. "İlerle başımın belası." Ne bu Meriç Tuna havaları yaw? 😂😂

Ailelerimiz bir aydan beri az para gönderiyordu. Nedenini tam olarak bilmesekte maddi sıkıntı çekiyorduk bu aralar. Emre arabarın ikisini satmıştı. 3 arabamız kalmıştı yani.. Zaten benim paraya ihtiyacım olduğu söylenemezdi çünkü sadece alışveriş için para harcıyordum. Onada para yetiyordu. Sinirlenince telefon kıracak maddi durumum yoktu yani artık 😂. En fazla kapıyı çarp, yatağa atla.

Arabada giderken telefonumdan okulun sitesine girdim. Poülerlikte Kaya 1. ydi. Bende onun arkasında 2. ydim. Sonra Savaş ve Gizem geliyordu. Sonrada bizim çete. Büyük ihtimal sevgili olduğumuz yayılmıştı ve ondan dolayı popülerliğimiz artmıştı. Telefonun tuş kilidini açıp kapatarak oyalanan ben okula ne zaman geldiğimizi bile anlamamıştım.

Bugün arabaları okulun bahçesinin içine park ettik. Tahmin edersiniz ki çoğu kişi arabanın etrafına toplanmıştı. Sonuçta kaç gündür okula gelmiyorduk ve insanlar meraklanmıştı. Kaya hemen arabadan indi ve benim kapımıda açtı. Ben kalkınca eli her zamanki gibi yine belimi buldu. Etraftaki bakışlardan sinirlenmiş olacak ki belimdeki kolunu sahiplenici bir edayla sıkılaştırıp ve birlikte okula ilerlemeye başladık. Giderken bizim çetede yanımızdan geliyordu. Koray ve Onur bile itibarları düşmesin diye okulun içinde sert davranıyorlardı. Sonra ne olduğunu anlamadım ama Büşra bir kızı saçlarından kavradı. Herhalde ya laf atmıştı yada omuz geçirmişti. Büşada en az benim kadar serttir yanlız. Bilmeyenlere duyurulur.

Büşra kızı yere yatırdı ve iki dizini kızın yanlarına koyarak üstüne çıktı. O sırada kızın yüzünü inceleme fırsatı bulmuştum. Kız sarı saçları (%200 boya) ve kahverengi gözleri ile iyi bir görünüm sergiliyordu. Büşra hızlıca kızın saçlarını kavradı ve kafasını sertçe beton zemine geçirdi. Kız debeleniyor, çığlıklar atıyordu fakat nafile. Tahmin edersiniz ki bütün herkes etrafımıza toplanmıştı.

Kız bayılınca Büşra üstünden kalktı ve gözünün önüne gelen bir tutam saçı üfleyerek ayağa kalktı. O Selin ve Serkan ın yanına giderken bende bayılmış olan kıza yaklaştım ve karnına hafif bir tekme atıp kızın yana dönmesini sağlayarak "Arkadaşlarına söyleyin gelip şunu toplasınlar." diğerlerinin gülüşlerini duyabiliyordum. Bende hemen Kayanın yanına döndüm ve elini tuttum. Hep birlikte okulun kapısından girdik. Merdivenlerden çıkarken artık ağzımdan soluyordum. Sonra herkes kendi sınıflarına dağıldı. Bizim tayfa ve Kaya ile aynı sınıftaydım zaten. Tam sınıfa girecekken merdivenlerden çıkan Savaş ve çetesi ni gördüm. Onlarda sınıfa geliyordu. Sonra birden Savaşın gözü ellerimize kaydı. Sevgili olduğumuzu anlamıştı. Birden şaşırdı, gözleri büyüdü fakat belli etmemeye çalıştı. Ben ise neden bu kadar şaşırdığına anlam veremiyordum. Ama verdiği tepki o kadarda anlamsız değildi. Herkes Aynı tepkiyi vermişti zaten.

Sınıfa girdik ve en arkalara yerleştik. En arkalar genelde boş oluyordu çünkü bizim dışımızdaki (ve Savaşların dışındaki) herkes inekti. Saman kokuyorlardı o derece. Bende ilk defa sırt çantası getirdiğimden gururla kalemkutumu masaya çıkarttım. Fermuarını açtığımdaysa kalemkutunun makyaj malzemeleri ile dolu olduğunu fark ettim. Bu kalemkutuyu Emre bana tokat attığı gün dağ evine giderken hazırlamıştım. Orada ihtiyacım olur diye. Bunu gören Kaya gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken güldüğü için karnına hafif bir dirsek geçirdim ve bende gülmeye başladım. Komik geliyordu çünkü milyonda bir dersi takip etmeye niyetleniyordum ve oda olmuyordu. Şansıma tükürebiliyor muyuz?

Kaya duvar kenarında oturuyordu ve duvara dayanmış hafif yatar vaziyetteydi. Bende baktım olmayacak Kayanın göğüsüne yattım ve gözlerimi kapattım. HUZUR

Sonra oda kolunu sahiplenircesine benim üstüme kapattı. Orada iyice mayışmıştım. Dışarıdan çok tatlı görüdüğümüze bahse girebilirdim. Bana huzur ve güven veren o kokusunu seviyordum. İçinde kaybolduğum gözlerini. Aldığım nefesi onun için veriyordum resmen.

Bu kadar mutlu çift tablosu yeterli diye düşündüm ama Kaya boşta olan eliyle saçlarımla oynamaya başlayınca hiç kalkasım gelmedi. Savaş bizi dikizliyordu. Görmemezlikten gelmeye çalıştım. Belli edersem Kaya ve Emre Savaş a  dalacaktı.

Tenefüs zilinin çalması ile birlikte inekler test kitaplarını çıkartıp test çözmeye başladılar. Savaş ve çetesi ise sınıfı terk etti. Bende bir ders daha dayanamayacağıma karar verdim. Emrenin telefonunun çalmasıyla Emre sınıftan dışarı çıktı. Ben ise oturur pozisyona geçtim ve Kaya yı izlemeye başladım. O cebinden sobranie coctail kutusunu çıkartınca bende kendi siyah black devil leri mi çıkarttım. İkimizde birer tane aldık. Benim siyah aldığımı görünce oda uyumlu olsun diye kırmızıyı aldı ve ikimizde sigaralarımızı yaktık. Normalde sigara içen bir insan değilim ama ara sıra içiyordum işte. Haftada 1 kez falan.

Havadaki kırmızı ve siyah dumanlar birbirine karışırken çok güzel bir görüntü oluşturuyordu. Çok değil birkaç dakika sonra Emre koşturarak sınıfa geldi ve bağırdı.

"Gençler ailelerimiz yarın Türkiye ye geliyormuş!"

 

Külkedisi Depresyonda #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin