□BÖLÜM 8□

272 31 16
                                    

Dört gözle geçen bölüme gelecek yorumları bekliyorum. Unutmayın ki 1 vote yada 1 yorum. Hepsi benim için çoook değerli. Pamuk eller votelere😂💟
MULTİMEDİA:Emre - Model matem dolu cennet.

...

Son iki günden beri ilk defa huzurlu bir uyku çekmiştim. Gözlerimi ovuşturarak kalktım. Banyoya girip rutin işlerimi halletim. Karnım acayip derecede açtı çünkü dün akşam yemeği yememiştim. Merdivenlerden yavaş adımlarla aşağıya inerken Korayın sesini duydum "Ayın 14 üüü. Patlamış mısır günüüü. Okula gitmiyceeeeez!" Merdivenlerin hemen önünde duran Korayın sırtına atladım ve "Yupppiiii!" diye bağırdım.

Koray bacaklarımın altından tutarak "Kiremit. Sen hafifledin mi?" diye sordu. Saçlarının arasına parmak atarak "Gailba." Dedim. Sonra Koray "Hadi Büşo yu uyandıralım bize kahvaltı hazırlasın." dedi ve merdivenlerden çıkmaya başladı. E doğal olarak bende onunla çıkıyordum. (Sırtındayım abi bir zahmet.)

Büşranın odasına daldık ve "Büşooo biz acıktık!" diye bağırdı Koray. Sonra Büşra eline bir yastık aldı ve "Siktirin gidin." diye bağırdı. Sonrası malum. Yastık benim kafama denk geldi ve bizde odadan çıkmak zorunda kaldık. Keşke herşey her zaman bu kadar güzel olsaydı. Ben kafama yastık yemeye razıyım. Kahvaltı yapacaktık fakat buzdolabında hiçbirşey olmadığını farkettik. Bunun üzerine ben Emre Selin ve Serkan markete gitmeye karar verdik.

Beş dakika sonra buluşmak üzere odalarımıza çıkmıştık. Güzel bir kombin yapmak için gardrobumu açtım. Elime yeşil, baya kısa bir elbise aldım. Acaba Emre kızarmı diye düşünmeden edemedim. Emrede o sırada kendi gardrobundaydı. Ellerimi arkadan boynuna sararak "Pamuk şekerimm, çikolatammm acaba b-" ve lafımı kesti "Boyutuna bakmam lazım." Çünkü başka bir konuda ona asla yağcılık yapmazdım.

Döndü ve elbiseye baktı sonra bıkkın bir bakışla bana dönüp sordu "Ahsen bu elbisenin altı nerede?" Aslında böyle bir cevabı bekliyordum. Hemen elimi elbisenin altına koydum ve "Burada!" dedim gülerek. Bir eliyle yüzünü kapattı, derin bir iç çekti ve "Altına kilotlu çorap ile giyebilirsin." dedi. Zafeeeeeeeerrrrrrr. Hemen uzanıp yanağından öptüm. İşte, sonunda kombinimi yapmıştım.

Aynaya dönüp dünkü makyajımı sildim ve yenisini yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynaya dönüp dünkü makyajımı sildim ve yenisini yaptım.
Ayy kız çok güzel oldun lan.
Bak iç ses ilk defa sana hak veriyorum. Çakımı ve telefonumu kaptığım gibi merdivenlerden indim. Selin dışında herkes aşağıdaydı. Emre beni görünce uzun bir ıslık çaldı hafifçe gülümsedim ve gidip koluna girdim. Serkan en sonunda bıkmış olacak ki "Hayatım nerede kaldın!" diye bağırdı. Yukarıdan Selin'in sesi geldi. "Geliyorum birtaneem!" Ben ise bunları duyunca sinirlendim ve söylenmeye başladım "Varsa yoksa 'hayatım','birtanem' beni düşünen yok. Pis aşıklar." Bunu duyan Serkan gülmeye başladı. En sonunda Selinde geldi. Üzerinde bordo bir elbise vardı ve bana çok tanıdık geliyordu. Birden başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş gibi oldum "Selin, kuzum, o benim elbisem değil mi?" Selin afacan çocuk gibi bana bakınca Emre mırıldandı. "Kız kavgasına hazır olun"
Bende ilk başa kızssamda sonra yumuşadım ve "Boşver" dedim.

Yol boyuncada böyle geyik yapıp durduk. Markete geldiğimizde arabayı park ettik ve içeri daldık. Kalabalık ortamlardan nefret etsem bile bizimkiler olunca unutuveriyordum. İçeriye girerken market arabasının içinde oturan bir kız çocuğu ve arabayı süren babasını gördüm. Emreyi dürttüm ve "Hep bunları kıskanırdım küçükken." Sonra birden birdenbire ayaklarım yerden kesildi. Emre beni market arabasının içine otutturmuştu. "Artık kıskanmazssın." dedi ve gülümsedi. Otururken elbisemin açılacağını bildiğimden bağdaş kurdum. Emrenin içi rahat etmemiş olacak ki deri ceketini çıkartıp bacaklarımı örttü.

Yüzüme şapşal bir gülümseme yerleştirdim. Herkesin bize bakmasını umursamadan gidiyorduk. Sonra Emreye seslendim.Az önce gördüğüm kız çocuğunu işaret ederek "Emre o kızın yanına doğru sürsene."dedim. Emrede o tarafa doğru sürmeye başladı. İyice yaklaşınca kızın görebileceği şekilde dil çıkarttım ve gülmeye başladım. Emre beni görmüş olacak ki "Ahseeen!" dedi. Ama ne yapabilirdim ki içimden gelmişti. Emre bir an duraksadı ve arkamızı gösterdi "Sanırım rakiplerimiz var." Arkada market arabasını süren Serkan ve arabanın içinde Selin vardı. Emreye 'boşveer' bakışı attım. Raflardan geçerken ne lazımsa alıyordum. Puding, bolca patlamış mısır, cips, kola, daha fazla kola, bolca çikolata ve daha neler neler. Artık kucaklarım dolmuştu. Emre kasaya ilerlerken mat ojelerin yanından geçince duramadım ve koca bir avuç alıp sepete attım. Kasaya geldiğimizde teker teker herşeyi kasanın üstüne koyduk. Geriye tek ben kalınca Emre beni kucakladı ve sepetin yanına koydu. Eşaları poşetlere yerleştirdik. Arabaya doğru ilerlerken poşet taşıma konusunda ufak çaplı bir kavgaya girdiğimiz doğrudur.

Arabada Selin ve Serkanı bekledik onlarda gelince Emre eve doğru sürmeye başladı. Şimdiii evde son ses müzik zamanıydı.

...
Yorgunluktan bitkin düşmüştüm. Kendimi koltuğa attım ve bizimkilerin dans etmelerini izledim. Kankalarım diye demiyorum ama bok gibi dans ederlerdi. Ben gülerek onları izlerken birden kapı çaldı. Büyük ihtimal komşulardı. "Komşulardır. Ben hallederim." diye bağırmak zorunda kaldım çünkü müzik sesi çok fazlaydı. Kapıyı açtım ve bakmadan "Canım komşucuğum Mükerrem Teyze. Güzellik maskeni müziğimizle böldüğümüz için özür dileriz. Ama şöyle bir sorun varki o maskeler bile seni düzeltemez. Bunu anla. Ayrıca umrumuzda değilsin." Pat. Kapı kapanır ve şov biter. O Mükerrem Teyze 47 yaşında olmasına ramen koca arayan bir karıydı sadece.

Tam yerime oturacaktım ki tekrar kapı çaldı. Derin bir öf ćekerek tekrar kapıya yöneldim. Başımı kaldırdığımda karşımda SAVAŞ duruyordu. Büyük ihtimal az önceki de oydu fakat bakmadığım için fark etmemiştim. Ben kulaklarıma kadar kızarırken sordu "Komşularına karşı hep böylemisindir?" Göz devirerek cevap verdim "Komşum menapozdan kafayı yemiş bir koca meraklısıysa evet. Bu arda ne için geldin?" diye sordum. Oda elindeki gözlüğü sallayarak. "Buluştuğumuz gün bunu arabada unutmuşsun." dedi. Tabii yaa güneş gözlüğüm. Tam elimi uzatıp gözlüğü alacakken benim yerime başka bir el onu aldı. Arkamı dönüp ellerin sahibine bakınca karşımda Emreyi gördüm. Sinirle bana bakıyordu. "Ahsen. Ne buluşması?!"

zeynep_1908 e ithafımdır.
BÖLÜM SORUSU;
Sizce Emre buluşmayı öğrenince ne yapacak?




Külkedisi Depresyonda #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin