□BÖLÜM 26□

168 20 17
                                    

Gençler lüüütfen şu pp leri değiştirelim. Ayağınızı çekseniz bile olur. Fake gibi duruyor! Bu arada özelden birkaç karakter atmışsınız kitapta kullanılır diye fakat kadro dolu. Üzgünüm. PY lütfen (parmaklar yıldızlara)
MULTİMEDİA: Gözde Öney Kavga - Ahsen ve müthiş kombini

....

1 AY SONRA
"Kızım saçmalamasana. Çocuk seni seviyor işte. Sadece gösteremiyor. Kaya içine kapanık bir çocuk." Anladık içine kapanık ama neden Kaya da Serkan gibi olamıyordu? Birden içimde biriken sinirle karşımda oturan Selin'e patladım. "Tabii senin Serkan her gün çiçekler, elbiseler alıyor. Kaya da çabalasa... Anlamıyorsun Selin. Çocuk çok sert. Kötü çocuktaki Meriç bir Kaya iki yani."

Tam bu sırada kapı çaldı ve anında kapıya koştum. Merdivenlerden neredeyse yuvarlanacaktım fakat şuanlık gayet iyiydim. Hemen kapıyı açtım. Hiç kimse yoktu. Hiç kimse! Kapının önüne çıkıp bağırmaya başladım. "Sizi pezevenkler. Niye basıp kaçıyorsunuz?! Sıkıyorsa ge-" derken birşeye takılıp yeri öptüm. Bendeki şans bu kadar 😬 Neye takıldığıma baktım. Kocaman lila bir kutu vardı. Birden heyecanlandım. Aceleyle yerden kalkıp kutuyu kaptığım gibi içeri girdim. Umarım Kayadandır..

Büşra, Selin, Savaş ve Koray başıma toplanmıştı. Yavaşça kutunun kapağını kaldırdım. İçinde kocaman bir ayıcık ve elinde bir çiçek buketi vardı. Birden fark etmeden ağlamaya başlamışım. Kutunun köşesindeki zarf ı açtım. Ve sesli okumaya başladım.

Sana bir süprizim var. Seni sahilde bekliyorum...
-Beyaz Atlı Prensin

Wowowoooow. Tabii ben böyle şeylere alışkın olmadığım için şoka girdim. On saat bir ayıcığa bir tavana baktım. Sonra diğer kızların "Ooooo" lamaları arasından ayıcığımıda alıp kaçtım.

Ayıcık ha? Diye sırıttım. Ayıcığa bir isim de gerekiyordu şimdi. Bunu sonra düşünebilirdim. Şimdi hemen hazırlanıp sahile gitmem gerekiyordu. (Multimedia) Acaba süpriz neydi?
Kombinimi hazırladım ve hemen evden çıktım.

Sahile doğru yürümeye başladım. Giderken seke seke
koşuyor, mutluluktan havalara uçuyordum. Acaba şortumun kısalığına kızacak mıydı? Süprizi iyice merak etmeye başlamıştım. O kadarda büyütmemem gerekiyordu belkide. Kaya gibi biri ne süpriz yapabilirdi ki? Bir ay boyunca dolaşırken bana bakanları dövüp durmuştu. Bazılarına bende yardım etmiştim kabul ilk başta sayıyordum kaç kişi dövdüğünü. Ama sonra sayılamayacak kadar çoğalınca kot giyimeye başladım. Peki sizce bu, yoldan geçen abazaların 'yalarım' diye bağıran bakışlarını ve Kayanın yumruklarını engelledi mi? HAYIR

Sahile iyice yaklaşmıştım. Bu yüzden normal yürüyüşe geçtim. (Kayanın beni öyle sekerken görüp benden soğumasını istemeyiz değil mi?) Etrafıma göz atıp caddeden karşıya geçtim ve onu gördüm. Ağaca yaslanmış sigara içiyordu. Bir elinin işaret ve baş parmağı ile sigarayı kavramıştı. Diğer eli ise baş parmağı dışarda olacak şekilde cebindeydi. Üstündeki tişört ü çalmayı aklımın bir köşesine kazıdım ve yanına yaklaştım. Beni görünce gülümsedi ve kolunu belime sarıp beni kendine çekti. Yoğun bir sigara kokusu akciğerlerime doldu. Ben yanağına bir öpücük kondururken o sigarasını yere atmış ezmeye çalışıyordu. Sonra bana döndü ve "Hatunum gelmiş." dedi. Bu söz tebessüm etmeme neden olurken ona dahada yanaştım ve yürümeye başladık. Sonra bir öneride bulundum. "Bu akşam hep beraber birşeyler yapalım." Belimdeki elini sıkılaştırıp sahiplenici bir havayla yürümeye devam ederken "Yapalım derken kim kim?" Biraz düşünür gibi yaptım ve yanaklarımı şişirdim. Yanaklarımdaki havayı geri üflerken cevap verdim. "Ne biliyim bizimkiler sen ben sizinkiler." Kafasını yana yasladı ve "Tamam bebeğim yaparız. Sen bizim evi daha önce görmüş müydün?" dedi. Kafamı hayır anlamında salladım. Acaba evi nasıldı. Oda düzenleri falan. Benim bildiğim kadarıyla üç kişi kalıyorlardı. Kaya, Onur birde başka bir çocuk. Merakıma yenilip sordum. "Sizin Evde kalan diğer çocuğun ismi ne?" Hafif gülümsedi ve "Mete" dedi. "Delikanlı çocuktur. Şimdi seni bizim eve götürücem." Önce bu fikir kafama yasada sonra aklıma gelen bir şeyle duraksadım. "Bir dakika sen süpriz demiştin?" Yeni aklına geldiğini belli edercesine "Hıh sayi." dedi ve sağ cebinden iki tane black devil kutusu çıkarttı. Arkadaşlar bilmeyenler için söyleyeyim black devil bir sigara markası. Sigaraları pembe renkli ve içince pembe duman çıkıyor. Ayrıca vanilya aromalılar. Bayaaaa pahalılar. Bunların siyahlarıda var ve oda siyah duman çıkartıyor. Bana black devil almış!! O an dayanamayıp çığlığı bastım ve Kayanın boynuna atladım. "Bebeğim benim yaa." deyip dudağına bir öpücük bıraktıktan sonra sigara paketlerini kapıp Kayanın kilidini açtığı arabaya atladım. Biri siyah biri ise pembeydi. İşte yaa kimin sevgilisi?? Arabaya geçtiğinde aramızda ş diyalog geçti.

Külkedisi Depresyonda #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin