□BÖLÜM 16□

240 32 14
                                    

Biliyoruuum. Geçen bölüm baya kötü bir yerde bitirdim bölümü. Ama hikayenin kalanını biliyorsunuz. Emre kurtarıyor😂😂. Bakalım ne olacak? Sizi çoooooook seviyorum. Vote unutmayıın💓
MULTİMEDİA: Savaş - Cranberries Zombie

...

Uyandığımda kapım sonuna kadar açıktı ve koridorun sağından sesler geliyordu. Yoksa... Rüyanın odasındalarmıydı. Terliklerimi bile giymeden koridora fırladım. Baktığımda Selin ve Serkan dışında herkes Rüyanın kapısının önündeydi. Hızlıca onlara yaklaştım. "Bana haber vermeden odaya mı girdiniz?!" Eğer girdilerse hepsini yolardım. Uyanır uyanmaz nereden geliyor bu enerji? Rüya sadece benim kardeşim değildi onlarda Rüya yı benim kadar severlerdi fakat haberim olmadan odaya girilmesini istemiyordum. Orada derin anılarım vardı.

Gizem'in Selin'in ve Serkan'ın olaydan haberi yoktu sonuçta. Ve öğrenmeleride isteyeceğim son şeydi. Cevap gelmeyince Koray ın gömleğinin yakasına yapıştım ve sorumu yineledim. "O odaya habersiz girildi mi Koray?!" Koray yakasındaki ellerimi hafifçe tuttu ve "Hayır kiremit girilmedi. Sakin ol." Yakasındaki ellerim onun elleri ile birlikte aşağı indi. Gözlerimi yere diktim ve anahtarın yerini hatırlamaya çalıştım. Gizem oda olayını merak etmiş olacak ki sordu. "Ne odasından bahsediyoruz acaba?". Acaba ona anlatmalmıydım?

Kızın hayatının içine sıçıldı ve senin bundan haberin vardı. Ona söylemelisin bence.

Yaa sen ne zamandan beri yoktun iç ses. Ne ara geldin, niye geldin? Ama ilk defa akıllıca konuştun. Bu konuyu düşünmem gerekiyor.

Hemen odama koştum ve komidinimin üstünde duran çerçeveyi aldım. Çerçevede Rüya ile benim bir fotoğrafım vardı. O gün avm ye gitmiştik. Koton a girip aynı kıyafetleri giyip fotoğraf çekilmiştik. Bu avm ye gittikleri günü 'geçmişin çığlıkları 2' adı altında yayınlayacağım. Hemen çerçeveyi alıp açtım ve arkasından gümüş renkli tekli anahtarı çıkarttım. Hızlıca Rüyanın odasına koştum ve kapıyı kilitledim. Diğerleri şaşkınlıkla beni izliyorlardı. Sonra yanlarına gelip ekledim "Girmek isteyen olursa benden anahtarı alsın." Herkes 'tamam' anlamında başını sallarken Gizem sordu. "O odada tam olarak ne var?"

Ne söyleyecektim? Ne söyleyebilirdim? Ben uygun bir cevap ararken Emre büyük bir sevap işleyerek beni kurtardı "Orası bizim kilerimiz. Orada çocukluk albümlerimiz falan var. Ondan dolayı ifşa dolu. Ahsen küçükken siyah saçlıydı ve çok çirkindi. Bundan dolayı görmemizi istemiyor." ve gülmeye başladı.

Nasıl bir yalandı o öyle?😂😂😂 Emreye döndüm ve cırladım "Birincisi söylemek üzere olduğum şeyi söylediğin için teşekkürler. İkincisi ben küçükken çirkin değildim. En azından senin gibi yüzüm sivilce dolu değildi!" Ve yapmacık bir atarla göbeğine parmak attım.

Emre geriye doğru sekince Büşra hemen atladı tabii. "Haha tiki vaaar!!" Ve Emrenin göbeğine saldırdı. (Kas hepsi onların. Baklavaaaaa.) Emre geriye doğru teperken bir yandan söyleniyordu "Yaa tikim yok ama parmağını böbreğime geçirince bırakta tepki vereyim."

Ne diyeyim üstümden bir yük kalktı. Birlikte gülüşerek aşağıya indik.

Nasıl silip atabilirsin?! Gizem e eninde sonunda söylemek zorundasın. Unutma sizin aranızda gizli saklı yok!

Sen bu aralar fazla akıllıca konuşuyorsun. Çeneni kapat. Böyle berbat bir yalandan 1 saat sonra gerçeği söylersem olmaz. Tek akıllı sen değilsin yani. Bugün okula gidecektik. Bundan dolayı hızlıca kahvaltımızı ettik. Yukarı çıkıp kendime kombin yaptım.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Külkedisi Depresyonda #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin