□BÖLÜM 4□

376 37 2
                                    

Az kişi olsakta bu bana yetiyor. Saolun varolun. Altta yazdığım isimler ne alaka onu soran olmuş. Onların hepsi ithaf tır haberiniz olsun. Vote unutmayalım.💓 💓
MULTİMEDİA: Savaş Şanlı - El Adamı

...

Büşranın cırtlak sesiyle gözlerimi ovuşturarak uyandım. "Gençleeer beyazları yıkayacağım beyaz kirliniz varsa verin!!" O an üşendim ve yattığım yerden "Büşraagaga!!!" diye bağırdım. Kapıdan neşeyle başını uzattı ve "Efendim kuşum?" dedi. Hafif dalgalı saçları omuzlarına düşerken anime karakterleri gibi sırıtmayıda ihmal etmiyordu. Fazla pozitiflerdi. Benim gibi birinin onlarla ev arkadaşı olması.. Garip değil berbat değil.mmmm Daha Türk Dil Kurumu bile uygun kelimeyi bulamadı o kadar yani..

"Büşo benim bir siyah eteğim vardıda kirli. Söyliyim dedim." dedim. Sırıtıp gözlerini devirdi. "Ahsen siyah etek beyzalara giriyor mu?" diye sorunca bende sırıtarak soruya soruyla cevap verdim. "Giriyor mu işte onu soruyorum??" dediğimde kaşlarını adeta gözleriyle yapıştıracakmış gibi çatınca ellerimle yüzümü kapatıp "Tamam bak sakın yüzüme vurma ben paramı yüzümle kazanıyo-" derken kafama inen bir Büşra tokatıyla kendime geldim. Bu kız ne zaman soğuk espirilere bağışıklık kazanacak diye düşünürken bir yandan Pofuduk terliklerimi giyimiş aşağı iniyordum. Aniden arkadan biri gözlerimi kapatınca duraksadım. Bizim evdeki ler böyleydi işte. Saçma sapan adetlerimiz vardı mesela. Her ayın 14 ünde patlamış mısır gecesi yapardık. Şimdi bana yapılanda bir alışkanlık oldu bizimkilerde. Tahmin etmeden bırakılmayacağımı bildiğimden beynimi çalıştırmaya çalıştım. Önce ellerimi gözümdeki ellere getirip tırnağımı batırdım. Bir erkeğin inleme sesi gelince tırnağımı çektim ve kendimden emin bir şekilde cevap verdim. "Koray Sönmez son kararım." Eller gözümden çekilince doğru cevabı verdiğimi anladım. Bu işte proyum yaaaa. Koray önce kim milyoner olmak isterin müziğini ağızıyla yaptı ve ellerini anlamsızca havada sallamaya başladı. O an kim bilir kaçıncıya göz deviriyordum. Yanaklarımı şişirdim ve havayı burnuma üflerken bir şarkı mırıldandım. "Şuan benimle değilsin ya. Nefes bile zarar. Mmm Mmm Mmm." Lanet giresice şarkı aklımdan çıkmıyordu ki. Kahvaltı masasına doğru ilerledim.

Esneme ile karışık bir "Ellerinize sağlık" deyince herkes babam doğuruyor demişim gibi baktı. Herkesin gözü benim üstümdeyken havayı dağıtmak için "Eee bugün ne yapıcaz?" diye sordum. Emre "Okuuul." diye son heceyi uzatarak konuştuğunda tüm ev halkı olarak pfffff ladık.

İstemiyordum. O buz mavisi gözlü,piercing li, yaquşuqlu çocuğu görmek istemiyordum. Bu söylediğime ben bile inanıyormuyum ? Hemen odama çıkıp kombinimi yaptım. İddalı giyiniyorum gailba..

İlk defa dersleri biraz önemseyerek çantama bir kalem ve bir not defteri attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlk defa dersleri biraz önemseyerek çantama bir kalem ve bir not defteri attım. Tekrar sınıfta kalmak istemiyordum. Bari bir günü pozitif geçirmek adına falçatamı yanıma almak istemedim. Ama.... yok yaaa kesin yine biri sinirimi bozar dedim ve hem çakımı hemde falçatamı çantama attım. Küçük çakımı da ayakkabımın içine sıkıştırırken merdivenlerden iniyordum. Ayağımdaki kalın topuklu ayakkabılarımla çoğu kız yürüyemezdi. Fakat 13 yaşımdayken modellik eğitimi aldığım için bu fazla zor olmuyordu. Aşağı indiğimde manzarayı görünce arkamı dönmek zorunda kaldım. Selinle Serkan öpüşüyordu. Bir yandanda "Abi neden girişte yapıyorsunuz bu işi?! Neden yani. Nispet için mi? Tek ben sapım zaten." diye söyleniyordum. Bir iki dakika sonra dudakları ayrıldığında arkamı döndüm. "Ben gidiyim duş kabiniyle öpüşiyim!" dedim ve evden çıktım. Cidden nispetin dibine vurmuşlardı. Çoğu kişi beni istiyordu, biliyordum ama ben hiçbirini istemiyor,isteyemiyordum. Hayatımda bir sırrım bile yoktu. Tek bilmediğim şey nasıl her uyandığımda saçlarım ın düzgün olduğuydu. Ben böyle düşüncelere dalmışken yaklaşıp yanağıma bir öpücük konduran Koray irkilmeme neden oldu. Başımı kaldırdım ve gülümseyip ona sarıldım. Grubun en şakacı insanıydı. Diye düşünürken Koray darbesini vurdu. "AsooOoş seninle bir boğazda çay keyfi yapalım diyorum ama boğazıma sığamayacaksın büyük ihtimalle." Bunu duyunca 5 saniye boyunca hiç tepki vermedim ve sonrasında arabaya eğilip başımı hafifçe vurmaya başladım. Arkadan gelen ayak sesleri ve ıslıklar ile Emrenin geldiğini anladım. Bu evde kimse onun kadar iyi ıslık çalamazdı. Benim bu halimi gören Emre Koray a döndü ve sordu;
-Yine soğuk espiri mi Allahın cezası?!
-Yok Emre olurmu öyle şey. Benim yakışıklılığımı gördü o yüzden kendini tutamadı.
-Koray! Bin arabaya. Geçti Ahsen. Büyüyünce unutursun.

Külkedisi Depresyonda #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin