Mutluydum.Bütün sinirim geçmişti. Konuşmuyorduk.Sessizliği bozan o oldu.Geri çekildim ve aklındakileri toparlamasına izin verdim."artık gitsem iyi olacak Nora" dedi ayağa kalkarken. Hayır ya hemen gitme biraz daha otur diyemedim tabi "otursaydın , daha yeni geldin" demekle yetindim. "Gitmeliyim artık" dedi ve kapıya doğru yürüdü.İsteksiz peşinden gittim. "Okulda görüşürüz Nora" dedi ve yanağıma bir öpücük koydu.Tüm vücudum alev alev yanıyordu.kolumu ensesine götürüp yarım bir sarılma ile "görüşürüz" dedim. Kapıdan çıkıp uzaklaştı. Emirhan gözden kaybolunca kapıyı kapattım.
Güneş ortalığı kavuruyordu.Hiçbir şekilde rüzgar esmiyordu. Esse nolacakki sıcak rüzgar olduktan sonra.Pencereleri açtım.Vantilatörü prize takıp çalıştırdım.Evin içi biraz olsun serinlemişti.Televizyonu açıp koltuğa yerleştim.Yanıyorum sanki soğuk birşeyler içmeye ihtiyacım var.Mutfağa gittim. Kahretsin ya dondurma kalmamış.Markete gidip almalıyım midem bunu söylüyordu.Ama aklım dışarısının çok sıcak olduğunu bildiği için soğuk limonata da içebileceğimi söylüyordu. Hemen boş bardağa limonata doldurdum. İçine dört kalıp buz koyup salona geri döndüm.Kanalları dolaşmaya başladım. Heryerde son dakika haberleri vardı.İstemsiz birinde durdum.Su kaynakları tükeniyormuş. Bir hafta böyle devam ederse su kaynakları tamamen bitebilirmiş. İngiltere çöl olabilir hatta dünya yok olabilirmiş. Gerçekten çok sıcak , havalar biraz serinlemeli. Televizyondaki haberlerden sıkılıp televizyonu kapattım.
Duş almalıydım. Vantilatörü prizden çekip odama çıktım.Soğuk bir duş bana iyi gelecekti.Üzerimdekileri çıkarıp soğuk su ile buluştum.
Duştan sonra üzerime ince şortumu ve kısa kollumu geçirdim.Saçlarımı tarayıp salona indim.Karnım acıkmıştı.Hemen mutfağa gidip önlüğü taktım ve küçük tavayı çıkarıp melemen için hazırlıklara başladım.
Melemenim hazırdı. Masaya reçel , peynir, zeytin , tereyağı koydum. Buzdolabından soğuk ayran aldım ve karnımı doyurmaya başladım. Masanın üzerindeki gazete bugünün gazetesiydi. Aldım ve göz gezdirdim.İlk üç sayfa havaların sıcak olması yüzünden su kaynaklarının tükenmesiyle ilgiliydi.Bu iş ciddi ve tehlikeli bir hal almaya başlamıştı.İngiltere çöl olmamalıydı. Çöl olursa nereye giderdik.Başka bir ülkede nasıl yapardık ? Emirhan' dan ayrılmak zorunda kalabilirdim. Onsuz napardım. Hayır ya düşüncesi dahi çok kötüydü. Bu düşüncelerden kurtulup masayı topladım.Bir kaç parça bulaşığı makineye dizip salona geri döndüm.
Telefonuma mesaj gelmişti.Açtım Cazy'den :
"Nora hazırlan seni almaya geliyorum"
"Nereye gidiyoruz Cazy"
" Marcony , Espina ve Emirhan ile buluşup biraz takılacağız hazırlan çabuk"
" tamam"deyip odama çıktım.pembe mini eteğimi ve pudra rengi tişörtümü giydim. Saçlarımı düzleştirdim. Makyaj yapmayacaktım , yapsamda sıcaktan terleyip akacaktı zaten.Akınca daha berbat olurdu. Beyaz babetlerimi ve beyaz çantamı alıp ablamın odasına gittim. Uyuyordu.Fısıldayarak "abla ben çıkıyorum" dedim.Uykusu hafiftir , ben kapıyı açarken uyanmıştı belkide. " tamam ama sıcakta fazla durma başına güneş geçebilir" dedi.Tamam deyip salona indim.Cazy gelmek üzeredir.Aynada kendime sonkez baktım.Anahtarımı ve telefonumu çantama koydum.Cüzdanım , cüzdanımı odamda unutmuştum.Koşarak odama çıktım ve parfümümden sıkıp cüzdanımı masamın üzerinden alıp odamdan çıktım.Zil çaldı , Cazy gelmişti.Hemen kapıyı açtım ve çantamı alıp evden çıktık.
Hemen bir taksi durdurup bindik.Klima açık olacakki taksinin içi serindi.Yol boyunca bu serinliğin tadını çıkardık.Buluşacağımız yere gelince ücreti verip taksiden indik.Bir masanın etrafında toplanmış oturuyorlardı. Espina ile Emirhan yan yana oturuyorlardı. Ayyy bu Espina' yı öldüreceğim !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK (Bitti)
Ciencia FicciónYer ve gök birlikte hareket etse ve birlikte karar verseler herşeye , onların önünde aşk durabilir mi ? Peki ya sevdiklerini yok etmemek için kendinden vazgeçer misin ?