Espina' nın peşinden geldim. Sonunda yorulup yolun kenarına çöktü. Ağlıyordu. Nora ve Emirhan ağlatmıştı onu. İkisini de öldürmek geliyordu içimden. Espina' nın yanına oturdum.Ne diyeceğimi onu nasıl teselli edeceğimi bilmiyordum. Ağlama desem saçma olacaktı benim dediğimi mi yapacaktı. "İyi misin Espina? " dedim. Yüzüne bakarak.Onun ne hissettiğini az çok anlayabiliyordum.Espina Emirhan' ı sevdiğini söylediğinde hissettiklerimi hissediyordu.Çok can yakıcı bir durumdu. Nefes alamıyor , kalbin sıkışıyor , o an ölmek istiyorsun ama olmuyor.
"İyi değilim" dedi halsiz sesiyle. Sanki amansız bir hastalığa yakalanmış gibiydi sesi. Sesi çıkmasada ağlıyordu. Gözlerinden akan yaşlar çenesinden aşağı iniyor ve pantalonunda iz yapıyordu. Elini tuttum. Havanın tersine eli buz gibiydi. Titriyordu. Arada derin derin nefes alıyordu.Elini tutmama kızmıyordu.Sonunda "senin için ne yapabilirim Espina ?" dedim. "Beni eve götür yeter" dedi sakince. Elinden tutup kaldırdım,oturduğu yerden.Beraber eve gittik. Yolda hiç konuşmadı.
Onu sıkmak istemiyordum bu yüzden bende konuşmadım.Eve varınca duş almak istedi bende balkona çıktım.Bütün ajanlar balkondaydı. Hepsinin konuştuğu konu aynıydı. Havanın çok ısınması ve su kaynaklarının azalması. Nora'yı profesöre söylemelimiydim ? Espina ile bu konuyu konuşmalıydım.Zaman azalıyordu. Biraz sonra belki de çok geç olabilirdi. İngiltere boşaltılıyordu.Su kaynakları tamamen bitmeden , İngiltere çöl olmadan bir karar vermeliydim. Dünyanın yok olması benim elimdeydi.Profesörle konuşsam bana yardımcı olurdu belki ama ya işler sarpa sararsa o zaman nolacaktı.Derin bir of çektim.Espina da hala duştamıydı. Napıyor bu kadar , anlamadım.
Az sonra Espina geldi yanıma. İşi bitmişti heralde.Yanıma oturmadan "odaya gelir misin? " dedi. "Tamam" dedikten sonra ayağa kalkıp onu takip ettim.Odaya girince kapıyı kapattım ve yanına oturdum. "Söyle ne istersen yapayım Espina ama böyle surat asma" dedim elini tutarken.Bana döndü ve "o kızı bulup buradan gitmek istiyorum. Bu ülkeyi bu okulu bu çocuğu unutmak istiyorum.Kendi ülkeme dönmek anneme babama kavuşmak istiyorum" dedi. Gözlerimin içine bakıyordu. O an verdiğim karar Nora'yı profesöre söylemek oldu. Ya işler iyice sarpa sararda Espina'dan ayrılırsam. Kararsızlık beni deli ediyordu. Bir yanda Espina' nın çaresiz ağlaması bir yanda dünyanın yok olması diğer yandan kalbim.
Yine ağlamaya başladı. Sesi çıkmıyordu. Gözyaşları birer birer yanaklarından süzülüyordu.Onu göğsüme yasladım. Kalbinin atışlarını duyabiliyordum. Onun için ağladığına rağmen ona dayanamıyordum. Perişan etmişti kendini. Böyle olmamalıydı. Herşey bu kadar ters gitmemeliydi. Saçını öptüm ve "sana söz veriyorum o kızı bulacağım ve buradan beraber döneceğiz ülkemize. Ailemize döneceğiz.Ağlama sen " dedim. Göğsümden kalktı ve "gidelim buradan lütfen" dedi.Yalvarıyordu resmen. "gideceğiz Espina" dedim. Umut vermek için değil gerçekten götüreceğim onu buradan. Hemen şimdi Nora'yı profesöre söyleyip bavullarımızı toplamaya başlamalıydık.Espina'dan lavaboya gitmek için izin istedim ve odadan çıktım.Direk Profesörün odasının yolunu tuttum.Söyleyip dünyayı da Espina' yı da kurtaracaktım bu saçma durumdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ AŞK (Bitti)
Ciencia FicciónYer ve gök birlikte hareket etse ve birlikte karar verseler herşeye , onların önünde aşk durabilir mi ? Peki ya sevdiklerini yok etmemek için kendinden vazgeçer misin ?