Eylül Ve Ceyhun

9K 467 29
                                    


merhaba canlarım:)

Küçük Sevgilim yoluyla görüşmeyeli uzun zaman oldu. Umarım iyisinizdir. Her ne kadar birçoğunuzla Barbar ve Sorumsuz'da devam etsek de sizi çok özledim. Geç oldu biliyorum ama yoğunluğum nedeniyle yazmış ama paylaşamamıştım. Bu gün bir kaç özel bölüm paylaşacağım. Umarım eğlenirsiniz :)

-Eylül-

Hayat bir yerden alıp bir yerden verirken bize mutlu sonu yazmıştı. Ceyhun'la evlenmek için onu tam 4 yıl boyunca beklemek zorunda kalsam da şu an hemen yanımda uyuyordu. Okul bitince dövüş eğitimi için Amerika'ya gitmesi gerekmişti ve uzaktan ilerletemeyeceğimizi düşünüp ilişkimize ara vermiştik. O dört yıl hayatımın en zor dört yılıydı. Kardeşlerim yine yanımdaydılar ama bu da yetmemişti bana. Özlemek en acı veren duyguydu belki de. Çünkü ne bitiyordunuz ne de tamamlanıyordunuz. Özlemek çok kötüydü. Neyse ki şuan bir nefes kadar uzağımdaydı.

Bir gün de biri bana kahvaltı hazırlasa diye söylenerek yataktan kalktım. Evlenmeden önce de en azından Eslem'le birlikte hazırlıyorduk. Evliliğimizin ilk dört ayında Ceyhun da hazırlasa da bir aydır hiçbir şeye elini sürmüyordu. O istese de yaptırmazdım. Zaten bütün gün ya antrenmanlarla ya da dövüşlerle yoruluyordu. Bir de bunu mu yaptıracaktım ona? Keşke ilk dört ayda beni alıştırmasına izin vermeseydim.

Kahvaltıyı hazırladıktan sonra uykucu kocamı uyandırmak için odamıza geri döndüm. Hala onu bıraktığım gibiydi. Ona seslenerek onu uyandıramayacağımı bildiğimden boşa çenemi yormadım. Direk üzerine atlayıp kulağının dibinde "Kocacığım uyan!" diye bağırdım. Beni yan tarafa atıp üzerime çıktı. Ellerimi kafamın iki yanına sabitledi. "Kocanı böyle uyandırmaya utanmıyor musun?"

Kıkırdamamak için alt dudağımı dişledim. "Ne yapmam gerekiyordu? Öpmem mi?"

"Kesinlikle!"

"Öpücükle uyanmıyorsun ki! Uykun çok ağır."

"Demek ki daha fazlasını yapacaksın."

***

Kızlarla dedikodu yapmayı bitirdiğimde telefonu kapatıp oturma odasına geçtim fakat Ceyhun burada yoktu. Ne zaman ortalıktan kaybolsa evin zaten spor salonuna çevirdiği odasında olurdu. Ben de yanına gidip biraz onunla uğraşmaya karar verdim. İçeri girdiğimde şınav çekiyordu. O kadar dalmıştı ki beni fark etmedi bile. Ben de gidip sırtına oturdum. Hemen kendini yere bıraktı. "Ah! Eylül çok ağırsın kalk üzerimden nefes alamıyorum."

"Sabah böyle demiyordun ama! Abartma hadi devam et."

"Ciddiyim Eylül çok kilo almışsın." Kesinlikle beni sinirlendirmek için yapıyordu. Üzerinden kalkayım da rahat rahat antrenman yapsın beyefendi!

"Ceyhun gebertirim seni!"

"Tamam, kızma. Şaka yapıyorum. Ama almanı isterdim." Deyip ben üzerindeyken sporuna devam etti.

"Neden, fazla mı zayıfım?"

"Hayır, çok iyisin ama ben artık siz demek istiyorum."

"Hangi manyak karısına siz demek ister ki? Ayrılalım mı demek istiyorsun?"

"Hayır, Eylül bebeğimiz olsun diyorum."

"Sen ciddi misin?"

"Evet, neden olmasın?"

Ben de en az onun kadar istiyor olsam da onu sinir etmek için "Bilmem, düşünürüz." Dedim. Beni sırtından indirip yere yatırdı ve beni gıdıklamaya başladı. "Düşünürüz mü? Ciddi misin Eylül?"

Ellerini tutmaya çalışırken bir yandan da "Tamam, tamam hemen şimdi yapalım yeter ki bırak."

"Hemen mi?"

"Lafın gelişi söyledim."

"Ben anlamam." Deyip beni gıdıklamayı bıraktı ve dudaklarıma yöneldi...


Küçük Sevgilim ( Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin