Hira #
Barışla kendi evimizde yaşamaya başladık. Hatta büyük bir masa hazırlayıp herkesi çağırmıştık. Hem barıştığımızı hem de bebeğimizi açıkladık. Her şey o kadar harika gidiyordu ki Barışın ne kadar harika bir baba olacağı şimdiden belliydi.
Bu bir ayda yolunda gitmeyen hiç bir şey olmamıştı. Barış her akşam eve elinde çikolatayla geliyordu ben de kucağına atlayarak onu karşılıyordum. Bu olmazsa olmazımız haline gelmişti. sadece bazen kalbimin ağrıdığını hissediyordum ama oda önemsizdi. Kısa sürede geçiyordu. Hamlelikle alakalı olsa gerek. Yarın doktora gittiğimde sorsam iyi olacak.
Camdan Barışın arabasının geldiğini görünce kapıya koştum. Zaten burada bizden başka kimse yaşamıyordu. Şehrin en ücra yerindeydi. Resmen ormanın dibindeydim. Başka ev yoktu. Neyseki Barış kapıya koruma yığmıştı.
Kapıyı açtığımda bana doğru geliyordu. Yeterince yaklaşınca kucağına atlayıp bacaklarımı beline sardım. Tabii karnımda dikkat etmem gereken bir varlık olduğunu bildiğimden ona göre davrandım. Yine Barıştan azar işitmek istemem. " Hoşgeldin kocacım " dedim. Artık korumalar bile alışmıştı bu halimize. Bazen bize güldüklerini görüyordum.
" Hoşbuldum birtanem " deyip dudaklarımı öptü. " Bu gün nasılsın ? Bebeğimiz nasıl ? "
" İyiyim bebeğimiz de iyi. Birlikte senin gelmeni bekledik. Benden çok o özlüyor seni. Yoksa benim özlediğim falan yok. Saat başı aramam da onun suçu. Hep o yani " diye konuşurken ben bile inanmıyordum.
" Tabii anlıyorum çikolatayı da o istedi zaten. "
" Evet " Çikolatamı da alınca kucağından indim. Tam çikolatamı açacaktım ki " Önce yemek " diyerek uyardı beni.
" Tamam hadi elini yıka gel ben de masayı hazırlayayım " deyip mutfağa giderken Barışın merdivendeki adım seslerini duyabiliyordum.
Masa hazır olduğunda o da geldi. Birlikte masaya oturduk.
" Bu gün ne yaptın bir tanem? " diye sordu. Her akşam sorardı hem de bütün gün telefonda konuşmamıza rağmen.
" Kızlarla telefonda dedikodu-"
" Onu hergün yapıyorsun. " dediğinde ona hak verdim. Ama ne yapabilirdim ki? Hepsi universite hazırlığı yaparken ben evde oturuyordum. Ancak telefondan konuşabiliyordum.
" Bir kitap aldım. Bebeklerden hamilelik sürecinden felan bahsediyor. 3. Ayımız dolduğunda cinsiyetini öğrenebilirmişiz. Bir de doktordan randevu aldım. Yarın kontrole gideceğim. İşin yoksa gelir misin. "
" Gelirim tabii ki de " derken benden çok sevinmişti.
" Sen ne yaptın bu gün? " diye sorduğumda ciddi ciddi yaptıklarını anlatmasını beklemiyordum. Anlatsa bile ya korkardım ya da kafam basmazdı. Sadece bizimkilerle ilgili bir şey olursa onu anlatıyordu o kadar.
" Bebeğimizi özledim. "
" Beni " diye sorarkenki hevesim " Hayır sanmıyorum " demesiyle söndü.
" Hıı " deyip yemeğimi yemeye devam ettim.
Akşam Barışla film izledik. Sonra odamıza çıkıp yatağa yattık. Bir kaç gündür alışkanlık haline getirmiştim gece yatarken Barışın t-shirtlerini giyiyordum.
" Bakıyorum da iyice alıştın. "
" Rahat "
" Daha rahatını göstereyim mi "
" Göster " deyince üzerimdekileri çıkarıp üzerimdeki yerini aldı.
...
Sabah uyandığımda Barış duş alıp hazırlanmıştı bile. Ben de kalkıp banyoya yöneldim. Barış aynanın karşısında saçlarını düzeltirken " Dikkat et kayma. " dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sevgilim ( Raflarda)
Fiksi RemajaAnnesinin doğumda öldüğünü sanan Hira peşine düşen sapığından kurtulmak için rol yaptığı çocuğa aşık oldu. Hayattaki tek öncelikleri bira, uyku ve kadınlar olan Barış hayatındaki tek masum şeye aşık oldu. Yaşanmışlıklar, anılar, dostluklar, verile...