Hira #
Sabah kalktığımda Barış yanımda yoktu. Gerinerek yatakta doğruldum ve ayaklarımı yataktan sarkıtıp kalktığımda ayağımın altında ezdiğim şeye baktım. Papatya mı ? Bir tane de değil papatyalardan bir yol vardı odamın içinde. Hemen yolu takip ettim. Dolabımın önündeydi. Dolabımın kapağını açtım. Giysileri karıştırırken Barışla birlikte aldığımız beyaz elbisenin üzerindeki notu gördüm. " Meleğim, yine benim için süslen. "
Hemen alıp onu giydim. Saçlarımı düzeltip yolu takip ettim. Mutfağa gelmişti. Masanın dibinde bitiyordu. Sandaliyeye oturdum. Tabağımda bir not daha vardı. " Senin ki gibi masalar kuramam. Ama harika tost yaparım. "
Tabağımdaki tostu yedim. Gerçekten de güzel yapmıştı. Bir yandan da etrafa bakıyordum. Barış nerede olduğunu merak ettim. Yanıma gelseydi ya artık. Beş dakika geçti ama hâlâ ortalıkta yoktu. Buralara bir yerlere başka notlar bırakmış olabileceğini düşünüp bakınmaya başladım. Ama sonuç sıfırdı. Mutfakta herhangi bir ip ucu veya not yoktu. Off Barış daha sıradan bir şey yapamaz mıydın ?
Tabağın altından ucu gözüken fosforlu kağıt dikkatimi çekti. Tabağı kaldırdığımda altındaki notu gördüm. Oh ! Buradaymış diye rahatladıktan sonra notu okudum. " Bu notu bulduğuna göre tostu yerken yüzüğü yuttun. Aç köpek ! "
Notu okuduğumda gözlerim kocaman oldu. Hayır ! farketmiş olmam gerekirdi. Heyecandan çiğnemeden yutmuş olabilir miyim ? Ah hayır ya ! Yıllarca dalga geçecek benimle. Kusmalıyım !
Tam arkamı dönmüşken sert bir şeye çarptım. Barış bana gülümsüyordu. " Bulamadın mı ? " diye sordu. Ne cevap vereceğim şimdi ? Doğruyu söylesem iyi olacak. " Neden tostun içine koyduysan sanki ! " diye söylendiğimde kahkaha attı. Sonra susup " Çok güzel olmuşsun. " dedi.
" Saol ama yüzüğü yedim. "
Yine bir kahkaha attı.
" Şaka yapmıyorum yedim. "
" Hira, en çokta bu huyunu seviyorum. Çok safsın. Kocaman bir kalbin var ve içinde en ufak bir leke bile yok. Beni de kalbine alır mısın ? " deyip diz çöktü. Ceketinin cebinden kadife siyah bir kutu çıkardı. Kapağını açtığında içindeki sade zarif bir o kadarda şık yüzük bana el sallıyordu. Harikaydı.
" Benimle evlenir misin ? "
Sevinçle " Evet !" dediğimde ayağa kalktı. Boynuna sarıldım hemen. O da bana sarıldı. Saniyeler sonra ayrıldığımızda yüzüğü parmağıma takıp alnımı öptü.
...
" Barış çok kötüsün. Aç köpek miş ! Gıcık ! Böyle evlilik teklifi mi olur ?"
" Normal olmadığımızı söylemiştim. Beğenmedin mi ?" diye sorunca koluna girip yanağına salam bir öpücük bıraktım. " Beğendim tabiki de ama yüreğime iniyordu "
Alnımı öptü. " Yüzüğü beğendin mi ?"
" Evet çok güzel. " derken şebek gibi sırıtıyordum. " Sen takmayacak mısın ? "
" Diğer yüzüklerimizi takacağım tabii ki de. "
" Bir tane daha mı takacağım. "
" Evet "
" O nerede "
" Şimdi değil. "
" Ne zaman ? "
" Çok soru soruyorsun. Hazırlan da gidelim hadi. "
" Böyle güzel "
" Olmaz kısa "
" Birlikte almıştık. "
" Sevgili değildik ve sen çok beğenmiştin. İnkar etmiyorum bende beğendim. Başkaları da beğenebilir. Başkaları beğenmesin "
" Tamam gidip değiştiriyorum " deyip odama çıktım. Altıma siyah bir pantolon giyerken üzerime pembe kalçalarımı örten bir bluz giydim. Saçlarımı tepeden toplayıp aşağıya indim. Barış beni süzüp " Aferin karıcım " dedi. Sonra elimi tuttu. Ve evden çıktık. Mezarlığa giderken çiçek de aldık.
Her zaman anneme anlattığım Barışla şimdi annemin mezarımdaydım. Hernekadar " Acaba annem Barışı beğenmezse... " tedirginliği olmasa da heyecanlıydım. İlk defa tek başıma gelmemiştim buraya. Bu defa Barış benimleydi. Elini tutabileceğim kadar yakınımda. Elimi uzatıp elini tutarken boynunu öpmek için yaklaşmıştım ki bir anda elimi bırakıp benden uzaklaştı. " Napıyorsun Hira ? Annenin gözünde 1-0 gerimi başlayayım. " diye beni azarladığında hiçbir şeye anlam vermedim. Boş boş Barışa bakmaya devam ettim. O ise beni umursamayıp mezara doğru döndü. Üstünü başını son bir kez düzeltip bekledi. Bense hâlâ onu izliyordum. Bana dönüp " Neyi bekliyorsun ? " diye sordu.
" Anlamadım ? " deyince gözlerini devirip önüne döndü ve konuşmaya başladı. " Kızınız hep böyle. Biraz saf biri Merve teyze. Ama bu ona en çok yakışan şeylerden biri. Aslında kızınıza yakışmayan şey yok. O herzaman nasıl davranması gerektiğini biliyor. Sadece kendini korumayı bilmiyor o kadar. Ama söz veriyorum, onu kendimden, kendisinden, herşeyden koruyacağım. Biliyorum benim hatalarım yüzünden çok acı çekti. Belki bu yüzden benimle evlenmesini istemezsiniz ama söz veriyorum bunlar bir daha tekrarlanmayacak. Eğer ona sahip olmama izin verirseniz daha iyi biri olacağım. O öyle biri ki insan ister istemez mutlu oluyor onun yanında. Çevresine mutluluk saçıyor. Karanlık hayatımda ona ihtiyacım var. Hira bundan sonraki yaşamında benim herşeyim olabilir mi ? "
O böyle konuşurken gözyaşlarıma engel olamadım. İlk defa annemi yanımda hissettim. Resmen annem karşısındaymış gibi konuşmuştu. Beni annemden istedi. Herzaman bir isteme törenimiz olmayacak derdik ama olmuştu. Hem de hayalini bile kuramayacağım kadar harika bir isteme törenim olmuştu benim için. Sanırım ömrüm sonuna kadar bu günü unutmayacağım.
Bolum ithafi ;
Szr0123
AyferzerFinale son 3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sevgilim ( Raflarda)
Teen FictionAnnesinin doğumda öldüğünü sanan Hira peşine düşen sapığından kurtulmak için rol yaptığı çocuğa aşık oldu. Hayattaki tek öncelikleri bira, uyku ve kadınlar olan Barış hayatındaki tek masum şeye aşık oldu. Yaşanmışlıklar, anılar, dostluklar, verile...