BÖLÜM 21

2.2K 118 86
                                    


Karşıma çıkan kişinin Baran olmasını ne de çok isterdim.Ama tabi ki karşıma çıkan kişi Baran değildi.Keşke hiç tanımasaydım dediğim Rüzgardı.Ona karşı o kadar kızgın ve kırgındım ki.Zaten hayatım yeterince zordu.O ise hayatımı daha da zorlaştırmıştı.O lanet olası koca evde beni anlayan tek insanı da benden çalmıştı Rüzgar.Gözlerim yine dolmuştu.Ama hayır bu sefer aglamayacaktım.Güçlü olacaktım.

Bu okul beni değiştiriyordu bunu hissedebiliyordum.Daha geleli ne kadar olmuştu ki.Daha önce hissetmediğim şeyleri hissediyor,hiç aramadığım hisleri arar olmuştum.Belki de büyüyor olmamdandır bunlar bilmiyorum.Tek bildiğim değişiyordum.

Ona öyle öfkeli bakıyordum ki o bile şaşırmıştı bu halime.

-Senin ne işin var burada?dedi tek kaşını kaldırarak.Tamam kabul ediyorum oldukça yakışıklı biriydi.Kahverengi elamsı gözleri o kadar güzeldi ki.Değer verdiği insanlara nasıl da güzel bakabileceğini düşündüm o an.Ayy neler düşünüyordum ben böyle.Son zamanlarda iyice kafayı yemiştim bu pisliğin yüzünden.

-Asıl senin ne işin var burada.Sırf burada olduğum için bilerek mi geldin buraya?

-E yok artık bunu gerçekten düşünüp bana söylemene inanamıyorum.Ne zannediyorsun sen seni takip ettğimi falan mı?Umrumda bile değilsin bir hiçten farkın yok gözümde.

İşte bu ağır olmuştu.Peki neden kalbim kırıldı?Daha önce bana böyle bir şey söyleyen hiç olmamıştı da ondan.Sevilmeyecek nefret edilecek bir insan olmamıştım hiç.Ahh bu pisliğin düşüncelerinden banane ki.Ne hali varsa görsün.Cevap vermeden arkamı dönüp diğer rafların oraya geçtim. Ondan ne kadar uzak olursam benim için o kadar iyiydi.Yandan ona baktığımda gözlerini devirip önünde duran raflara döndü.

Kitapların tozlarını alabilmek için toz alma püskülü vardı.Onlarla tek tek kitapların tozlarını alıp raflara yerleştirdim.Kitap okumayı çok severdim.Özellikle fantastik macera kitaplarına bayılırdım.Bazı insanlar gibi klasik kitaplara asla ilgi duymamıştım bugüne kadar .Klasik kitaplar okumadığım için genel kültürüm oldukça eksikti galiba.Ne kadar hep yurt dısında da yaşasam yabancı yazarların eserlerini Türkçe çevirileri ile okumuştum.

Aradan saatler geçmesine rağmen hala kütüphane tam olarak düzenlenmemişti.Rüzgarla o konuşmadan sonra bir daha hiç konuşmamıştık.Tek yaptığımız göz göze geldiğimizde birbirimize göz devirmek olmuştu.Oldukça fazla yorulmuştum.Çok susamıştım en iyisi gidip su almaktı.Arkamı döndüğümde kütüphanede sadece ben olduğumu fark ettim.Nerdeydi bu çocuk.Acaba bütün işleri benim üstüme yıkıp gitmiş miydi?Yok canım bu kadar da öküz olamazdı heralde.Olabilir miydi ? Of bilmiyorum.Ben kendi iç sesimle böyle konuşmaya dalmışken kütüphanenin kapısı açıldı.Rüzgar gelmişti,elinde bir poşet vardı.Yürüyerek tam önümde durdu.

-Saatlerdir buradayız ben acıkmıştım kendime tost aldım belki sende acıkmışsındır diye sana da alayım dedim.Acıktın mı?

Yok artık o beni düşünüp bana da yemek aldığından mı bahsediyordu.Gözlerimi pörtletebildiğim kadar pörtlettiğime emindim.Ağzımın açılmasından bahsetmiyorum bile.Rüzgar bu halime gülerek tepki vermişti.Bana iyice yaklaşarak eliyle çenemi tutup kapattı.Hala gülümsüyordu.Hadi ama bu kadar güzel gülünmezdi.Onu daha önce hiç gülerken gördüğümü hatırlamıyorum.Güldüğünü görmüş olsam bile dikkat etmemiştim yüksek ihtimalle.Kendime gelmem lazımdı.Neler düşünüyordum ben böyle.Geri adım atıp ondan uzaklaştım.

-Hayır acıkmadım sen ye. Dedim sertçe.Aslında çok acıkmıştım,çaktırmayın.Ama ne yapayım yani onunla oturup bir de yemek yiyemezdim.Onca olan şeyden sonra.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin