Her zaman olduğu gibi babam yine odamın kapısını tıklatarak içeri girdi.Anlayamıyorum ki sanki benim uyanmış hazırlanmış “günaydın babacığım” diyeceğimi düşünerek kapıyı tıklatıyordu.Üzgünüm ama hiçbir zaman böyle bir şey olmayacak.
“Artık kalkman lazım yoksa geç kalıcaksın.Biraz sorumluluk sahibi olman lazım”dedi babam.
“Off kalkmak istemiyorum.Tanımadığım bir ortama girmekten nefret ediyorum.”
“Alışacaksın her zamanki gibi.Biliyorum sürekli ordan oraya gitmek iyi bir şey değil.Seni kötü etkilediğinide biliyorum.Ama elimden bir şey gelmiyor.Seni arkamda bırakıp gidemem.Anneni kaybetmişken senide kaybedemem.Üzgünüm.”bana bakmadan ayağa kalktı.Ve kapıya doğru yürümeye başladı.Tam çıkacakken
“Aşağıda arka bahçede kahvaltı hazır.Seni bekliyorum.”diyerek dışarı çıktı.
Babam ilk defa benimle böyle konuşmuştu.İlk defa annem hakkında böyle bir şey demişti.Gerçekten şaşırmıştım.Ve de ona karşı bu konuda olan kızgınlığım uçup gitmişti.Böyle biriydim işte.Sinirlendiğim zaman karşımdakini düşünmeden laf sokardım.Ama karşımdaki kişi gelip benimle güzelce konuştuğunda bütün sinirim yok olur onu üzdüğüm için pişman olurdum.
Hemen kalkıp yatağımı topladım.Odamın içindeki banyoma gidip elimi yüzümü yıkadım.Dişlerimide fırçaladıktan sonra banyodan çıktım.Dolabımı açıp ne giyebileceğime baktım.Özel okul olduğu için formamız yoktu galiba.Babam okulumuzda kıyafet,makyaj,saç konusunda bir sınırlama olmadığını daha önce söylemişti.Baya koyu mor rengindeki eteğimi,üstünede krem rengi üzerinde eteğimin tonlarında açık mor renkli küçük kalpler bulunduran thsirtümü giydim.Pembe kuşağımı alıp kurdele şeklinde bağladım.Ayakkabı olarak da krem rengi topuğu kahverengi olan 4 5 cmlik topuklu ayakkabımı giydim.Lila rengindeki ojelerimde uyum sağlamıştı.Dalgalı saçlarımı düzleştirip rimel ve açık kahverengi rujumu sürdükten sonra hazırdım.Aynadan kendime baktığımda baya iyi olmuştu.Eteğim biraz kısaydı ama yabancı ülkelerde bunlar çok normal şeylerdi.Türkiyede bunun nasıl karşılandığı hakkında bir fikrim yoktu.Krem rengi kol çantamı da alıp bahçeye çıktım.
Kahvaltı her zaman ki gibi harikaydı.Dün akşamda aç kaldığımı hesaba katarsak bugün iki kat fazla yicektim.Kahvaltımızı ettikten sonra Meral teyze beni öperek bana yeni okulum için şans diledi.Bugün beni okula babam bırakcaktı.Belki daha sonraki günlerde servisle gidip gelebilirdim ya da hep babam veya şöförümüz bırakırdı.Babamla yol boyunca hiç konuşmadık.
Sonunda okula geldiğimizde okula baktım.Ağaçların ağırlıklı olduğu güzel ve baya büyük bir okuldu.Fazlasıyla pahalı olduğu belliydi.Babamın mükemmel Cadillac Escalede’si okuldan içeri girince bütün okulun gözleri bize çevrildi.Gösteriş yapmaktan nefret ederdim ama bu okuldaki kişilere gösteriş yaptığımı pek sanmıyorum.Sonuçta bu okula gelen herkes benim kadar zengindi ya da benden daha zenginlerdi.
Arabadan inceğim sırada babam;
“Çıkışta seni ben alırım.Kendine dikkat et” dedi gülümseyerek.
Arabadan inerek babamın okuldan çıkışını izledim.Daha sonra gözüm bahçedeki kişilere kaydı.Erkekler beni baştan aşağı süzerek hayranlıkla bakıyorlardı.Kızlar ise nefret ederek bakıyorlardı.Galiba yine yalnızdım