Şimdi geri dönersem ondan utandığımı anlayacak ve rezil olacaktım.Olmayan bir şeyi var bile zannedebilirdi.Yani ondan hoşlandığımı falan düşünürdü şimdi.Sonuç olarak geri dönemezdim.Mecburen aşırı derecede taş olan bu çocuğun yanına oturmak zorunda kaldım.
Güya dersi dinlemiyecektim değil mi?Sevgili öğretmenimiz bütün ders boyunca beni kaldırmış ve İspanyolca diyaloglar kurarak konuşmuşturmuştu.Ve yanımdaki çocuk bütün ders boyunca bir dakika bile gözünü ayırmadan beni izlemişti.Ve ben utancımdan kafamı çevirip bakamamıştım bile.Bakmayı bırakın kıpkırmızı olduğuma emindim.Kesin o bunu çoktan fark etmiştir ve içinden bana gülüyordur.
Daha bu okula geleli bir saat bile olmamışken birçok defa rezil olmuştum.İlk başta o gerizekalı çocukla çarpışmam,sonra düşünmeye alıp asıl oturacağım yeri geçmem,ve şuanda domates gibi kıpkırmızı olmam.Gerçekten her şey yolunda gidiyordu(!)
Sonunda zil çalabilmişti.Hayır ayağa kalksam kimseyi tanımadığım ve herhangi bir yerini bilmediğim bu okulda ne yapabilirdim ki?Yanımdaki çocuğa bilmeden bir şey mi yapmıştım acaba?Zilin çalmış olmasına rağmen hala kımıldamadan bana bakıyordu.
O sırada içeriye sabah kavga ettiğim manyak girdi.Bunun burada ne işi vardı ki şimdi.Niye bu tarafa doğru geliyor ki?Hemde bana bakarak.Acaba sabah ki davranışından dolayı özür mü dilicekti.Yanımıza kadar gelip elini yanımdaki çocuğun omzuna koydu.İkiside şuan bana bakıyorlardı.Hadi şu sabahki manyağı bile anlayabiliyorum ama yanımdaki çocuk niye hala bana bakıyordu?
Bir birine bir diğerine bakıyordum.Bunlar benden ne istiyorladı ki.Yanımdaki çocuğun deniz mavisi gözlerinin içine bakmaya başladım ne diye bana baktığını anlamak için.Sanki benim kim olduğumu anlamaya çalışıyordu.Beni birine falan mı benzetiyordu acaba.Onun gözlerinin içinde kaybolurken sabahki manyak konuşmaya başladı.
“Hey sen bana sabah özürlü deme cesaretini bulan aptal.”
Ahh ne diye kafamı kaldırıp ona bakıyordumki.Şimdi aptal olduğumu kabul etmiş oluyordum.
“Ne o yoksa Baran’a aşık mı oldun? Çocuğa ne söyledin de gözlerini senden alamıyor.Yoksa ona bir şeyler mi teklif ettin?”
Bu…bu ne dediğinin farkında mıydı.Nasıl böyle terbiyesizce bir şeyi ima ederdi.Ben utancımdan bütün ders boyunca kafamı kaldırıp Baran mıdır nedir ona bakamamışken bu çocuk nasıl gelip bana böyle bir şeyi söylerdi.
Ayağa kalkıp tam ona bağırmaya başlıcakken etrafıma bakmaya başladım.Bütün sınıf başımıza toplanmış bize bakıyordu.Hatta bizim sınıftan olmayanlar bile vardı.Sabahki manyak gülmeye başlayınca sınıftaki herkes gülmeye başladı.
İşte o anda ağladığımı fark ettim.En çok zoruma giden ise bugüne kadar sevgilim bile olmamıştı,ben daha bir erkeğin gözlerinin içine bile bakamazken bu manyak gelmiş bana neler diyordu.Bütün herkes şimdi beni farklı bir şekilde tanımıştı.Herkese rezil olmuştum.
Türkiye’ye geldiğime hiç pişman olacağımı düşünmemiştim.Ama şuan da o kadar pişmandım ki.Burdan gitmek istiyordum.Geri dönmemek üzere.
Bu manzaraya daha fazla dayanamazdım.Koşarak önemdeki topluluğun arasından geçip sınıftan dışarı çıktım.Koşarken birine çarpmamla durdum.Çarptığım kişinin yüzüne bakmadan “özür dilerim”diye mırıldanıp koşmaya devam ettim.Sonunda lavaboyu bulabildiğimde içeri girdim.İçerdeki herkes şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.
Aynadan kendime baktığımda hayalet gibiydim.Herkesin bana ağzı açık bir şekilde bakması normaldi yani.Ben bu okula nasıl devam edecektim.Bütün herkes benim o gerizekalının ima ettiği şekilde olduğumu düşünecekti.Daha önce hayatımda hiç böyle bir şey yaşamamıştım.Birçok farklı ülkeye gitmiştim ama bana böyle diyen olmamıştı bile.
Aslında normal olarak düşündüğümüzde bunları Amerikadaki,İngilteredeki öğrencilerden beklemek çok daha normaldi.Sonuçta onlar bu tür konuşmaları hep yapıyorlardı.
Belkide bu okuldan gitmeliydim.Babamla konuşup beni başka bir özel okula aldırmasını isteyebilirdim.Bu benim için sorun olacaktı.Sonuçta babam hiçbir şey sormadan direk beni dinleyip tamam diyecek biri değildi.Ona bu konuyu açarsam konunun iyice derinlerine girecek ve bunları öğrendiği zamanda o çocukların peşini bırakmayacaktı.Sonuç olarak her şekilde rezil oluyordum.
Aynanın önünde durmuş manyak gibi düşünmeye dalmıştım yine.Arkamda bana endişeli gözlerle bakan bir kız olduğunu yeni gördüğümde korkarak arkamı dönüp ona bakmaya başladım.