ZORAKİ BEBEK

Bölüm 9

Şuan sadece onu öpmek istiyordum istemesine de mantığım dürtülerimden erken davranıp işe el attı.

"Temas yoktu." dedim onu ittirirken.
Bana aşık değilken beni öpmesini istemiyordum işte.Bu olanlar gerçekten çok saçmaydı.Ege'nin oyuncağı olmaktan bıkmıştım.Ve çok güzel ilk öpücüğümü de hem vermeyi çok istediğim hem de hiç istemediğim karşımda davranışlarıma şaşkınlıkla bakan bu adama vermiştim.

"Uyu." dedi odadan öfkeyle çıkarken.Benim yanımda nedense hep öfkeliydi.Beş on dakika boyunca sakinleşmek için odada kaldım.Onun evden çıkıp gitmesini bekledim ancak kapının çarpma sesi bile gelmemişti.

Odadan çıkıp etrafı kolaçan etmeye karar verdim.Korkak adımlarla salona gidiyordum.Ben gelmeden önce etrafı darma duman eden Ege kim bilir ilerde bana ne yapardı?

Ürkekçe salona girip yerdeki kırık cam parçalarına dikkat ederek karşı duvara yaslanmış uyuyan Ege'nin yanına gittim.

Bugün ona haber vermemem yanlıştı bunu biliyorum ancak Koray'a olan davranışı? Ya da beni ordan alelacele kaldırması?

Buna anlam veremiyordum işte.Ben ona bırakın "Selen'in yanına gitme." demeyi "Eve şu saatte gelir misin?" bile diyemiyordum.

Ya öpmesi? Neden aklımı daha çok karıştırıyor ki? Ya da neden bana ben istemediğim halde dokunabiliyor? Bedenim neden ona hayır diyemiyor?

Masumca uyuyan Ege'yi bu düşüncelerle izliyordum işte.Yanına oturmuş zararsızlığından faydalanıyordum.Kıvırcık saçlarına parmaklarımı daldırdım.Yumuşacıktı,rahattı,huzur vericiydi.

Ne yapıyorum ben diyerek birden ayaklandım.Onun ağına düşmeyecektim.Evet ona aşıktım ama alışmayacaktım.

Kalkıp gitmeden önce arkama dönüp baktım.Ama orda çok üşürdü.
İçerden battaniye getirip üstünü örtüm ve Ege'nin yanına kıvrıldım.

Sabah uyandığımda popom dünyanın en rahat yatağındaydı ancak başım dünyanın en sert kütlesindeydi.Gözlerimi kırpıştırarak bana bakan bir çift göze odaklanmaya çalışıyordum.

"Yerin rahat mı bari?" dedi beni üzerinden yatağın en uç köşesine dikkatlice iterek.

"Hiç değildi." dedim boynumu sağa sola doğru gererken.

"Yerde yatmamalısın." dedi başıyla bebeğimi gösterirken.

"Hasta olmamaya çalış Arya,ona iyi bakmalısın."

"Biliyorum." dedim sakince.

"Ben neyin doğru neyin yanlış olduğunu senden iyi biliyorum." derken ne demeye çalıştığımı ben bile anlayamamıştım.

Üzerimi değiştirmek için dolaba yönelirken yırtık kotla askılı bir bluz aldım elime.Elimdekileri havaya kaldırıp Ege'nin gözüne sokarcasına sallayarak "Çıkar mısın?" dedim.

"Bugün cumartesi nereye gidiyorsun?" dedi gözlerini kısarak.

"Anneme." dedim boş bulunarak.Sonra da derin bir nefes alıp "Hem sanane?" dedim gardımı alarak.

"Bir konuda anlaşalım karıcım" dedi havaya kaldırdığım kolumu sıkarken.

Beni dolapla kendi arasına sıkıştırdı.Gözleri koyulaşmış,sesi boğuk çıkıyordu.

"Ege Günen'in sana hesap vermesini bekleme"

Bir elini dolaba sertçe dayamıştı.Korkudan küçük dilimi yutacaktım.

"Ama ondan habersiz de dışarı çıkabileceğini düşünme." dedi diğer elini başımın diğer tarafına vururken.

"Çünkü sen Ege Günen'in karısının." dedi boynuma yaklaşırken.