ZORAKİ BEBEK

Bölüm 13

"Bir kadeh içer misin?" dedi Günay'in sevgilisi bilmem kaçıncı kadehini daha isterken garsondan.

"Teşekkür ederim." dedim karnımı göstererek.

"Bize iyi gelmiyor." dedim okşarken.

"İnanamıyoruum Arya hamile misin?" dedi heyecanla.

Evet dercesine kafamı salladım.

"Kızım sana maşallah." dedi elindeki likörü yudumlarken.

"Nedenmiş?" dedim gülerek.Az çok tahmin ediyordum söyleyeceklerini.

"Hem Ege gibi birini dize getir bu yaşta evlen hem de bebeğe ikna et.Olacak iş değil." derken şaşkınlığı yüzünden okunuyordu.Bu tuhaf bir şekilde bana komik gelmişti.

Ah sen bir bilsen biz ne şartlarda evlendik,ne şartlarda oldu bu çocuk ağzın daha çok açık kalır.

"Ya öyle oldu." derken bardağımla oynuyordum.

Bu gibi durumlarda insanlarla fazla göz teması kurmuyordum.Bu konuda yalan söylemek beni yoruyordu.Okul da beni yoruyordu.Bebek de yoruyordu.Ulan hep mi yorulur bir insan?

"Burdaki hayatını bırakıp Ankara'ya dönmesi bile bu kadar şaşırtmadı beni." deyip ne ara bitirip ne ara yeniden istediğini anlamadığım kadehi tepesine dikti.İyice çakır keyif olmuştu.Aslında bu durum işime de gelirdi yarış hakkında daha rahat bilgi alabilcektim.Geceden beri içim içimi yiyordu bu konu hakkında.Öğrenmek için Beste'ye yaklaşmıştım.Sohbeti de hoşuma gitmişti gerçi.

"Burdaki hayatı derken yarış dönemleri mi?" diye sordum.Sanki çok biliyorum ya ne yarışı.

"Evet." dedi.Ve anlatmaya başladı.

"Ege araba tutkunudur,hızı sever."

"Biliyorum." dedim sen bana bilmediğim şeyleri anlat kızım.

"Babasıyla çok takışırlardı.Eskiden alkolikti babası,Ege defalarca annesini kurtardı adamın elinden."

"En azından bir ortak noktamız varmış." dedim söylediklerini dinlerken kendi kendime mırıldanarak.

"Ege bizim çocukluk arkadaşımız,Egelerin oteli vardı burda.Kaçar kaçar yanımıza gelirdi.Grup kolay kurulmadı.Hepimiz acıların çocuğuyuz anlayacağın." dedi gülümseyerek.

"Çok şey atlattık beraber.Gel zaman git zaman çok yakın arkadaş olduk.Ege'yi de yarışlarla biz tanıştırdık.O zaman stresini atacak bir şeye ihtiyaç duyordu biz de ona bu yolu gösterdik."

İyi bok yemişsiniz dedim içimden.Gidip stres topu alacak halleri yoktu gerçi.

"Ege iki ayda yenilmez ününe kavuştu.Kazandığı paralarla kendine Ankara'da bir hayat kurdu."

"Bar burdan kazandığı paralarla mı açıldı yani?"

"Sadece bar değil,oto galerileri,açtığı AVM'ler hep burdan kazandığı paralarla."

Kız her cümlesiyle ağzımı açık bırakıyordu.Bu yarışlarla yapılacak şey miydi? Hem de iki aylık?

"Emre'yi tanıyor musunuz?" dedim bar deyince aklıma gelmişti.

"Tabiki burda büyüdü o da Ege'nin adam ettiklerinden."

"Derken?" dedim sonuçta Ege'nin en yakın arkadaşıydı ne demek adam etmek falan?

"Ege bu cafeyi bize açtı,gelirini biz paylaşıyoruz.Emre'yi de barına ortak etti."

Beste'den sadece yarışı öğrenmek isterken nerdeyse Ege'nin tüm geçmişi önüme serilmişti.Ögrendikçe,olanları duydukça daha çok şaşırıyordum.Demek benim Egemde sevgiye aç çocuklardandı,demek ki o da çok şey aşmıştı.Bunları tüm yükleri tek başına omuzladığı yetmezmiş gibi bir de tüm arkadaşlarını düşünmüştü.Zamanında Ege'nin Günen Holding için her şeyini feda ettiğini düşünmüştüm ama yanılmışım.Acaba daha bilmediğim ne kadar çok şey vardı onunla ilgili?
O bir bir zerresini bile istemiyordu paranın.Sana tekrar tekrar aşık oldum Ege Günen.