Sabah uyandığımda iki kol tarafından sarmalanmış bembeyaz çarşafı olan rahat yatağa gömülmüştüm.Ege bana sarılıyor muydu yani? Hem de Selenle öpüştükten sonra?
"Ege çok sıkıyorsun." dedim yerimde kıpırdanarak.Başka zaman olsa bu anın tadını sonsuza kadar çıkarmak isterdim.Aslında şu an birazcıkta olsa istiyordum ama dünkü olayı nasıl unutacaktım? Bu kollarla dün Selen'e de sarılmıştı.Sadece sarılmakla kalsa yine iyi Selen'i öpmüştü.
"Biraz daha uyuyalım dedi." beni kendine çekerek.Hiçbir şey olmamış gibi davranması zaten beni daha çok çileden çıkarıyordu.
Ben kendimi ondan kurtarmaya çalıştıkça daha sıkı sarılıyordu.Dün geceyi hatırlamaya çalıştım ama son hatırladığım arabada uyuyakaldığımdı.Koray'a yine çok ayıp olmuştu her şey bir anda yaşanmış bitmişti resmen hayatımın en salak gecesiydi.
Saat var mı diye etrafımda aranırken duvardaki kocaman saati gördüm.Saat akşam üstü beşti.Bu kadar uyumamız mümkün müydü? Hele ben bu ara deli gibi uyuyordum karnımdaki küçük canavar sağolsun.
"Saat beş Ege" dedim kendimi ona bakacak şekilde dönerken.Kumral saçlarına vuran güneş onu daha çok sarışın yapmıştı.Güneşte,gecede hatta evde okulda bile renk değiştiren gözleri şu an bal rengiydi.Elmacık kemikleri bana aşık olman için çok sebep var dercesine çıkıktı.Her şeyine aşıktım.
"Beni izlemeyi kesersen uyanabileceğim." dedi beni sıkan kollarını gevşetirken.
Kurtulduğumu düşünerek yatağın içinde hareketlendim.
"Ben mi seni izliyormuşum? Ha-ha bırakman için psikolojik baskı uyguluyordum." dedim.
Kolumdan tutup yanına çekti.
"Bir daha evi terk etme.Her yerde seni aradım aptal." dedi bana sarılarak.
Afallamıştım en çok ihtiyacım olan sey buydu şu an.O an bana sonsuza kadar sarılsın istedim."Sen de Selen'i getirme Ege.Ve onu öpme." o anı hayatımın sonuna kadar unutmayacaktım,unutamayacaktım sanırım.
Gözümden akan bir damla yaşı silerken "Zor değil mi?" dedim. "Onu seviyorsun ama benimlesin.", "Onu öpmek istiyorsun ama beni öpmek zorundasın?" inanılmaz öfkemle içimdekileri kusuyordum.
"Beni öpen oydu." dedi yatağın başlığına yaslanıp iki elini ensesine koyarken.
"Ben onu öpmedim."
"Ben de zaten şizofrenim uyduruyorum." dedim bir yandan da şizofren olabilme ihtimalimi düşünüyordum.
"Kızım sana ben öpmedim dedim o öpmedi demedim ki."
"Beni öpen o orospuydu."
"Şişşt çok ayıp Ege." dedim karnımı gösterirken.
"Erkek adam küfreder oğlum." dedi karnıma doğru konuşarak.
"Erkek adam mı? Saçmalama istersen Ege yani kadınlar edemez mi?" dedim feminist damarlarım kabarırken.Hem erkek adam ne ya? Yıllarca erkek adam pipisini gösterir,erkek adam karısını döver diye diye bunların topunu tepemize çıkardılar.
"Hem o erkek değil." dedim.
"Yoksa kız mı?" dedi gözleri parlayarak.Ne çabuk değiştirmiştik tartışma konumuzu.
"Hayır Ege cinsiyetini daha bilmiyoruz." dedim gülümserken.Bebek konusu açıldığında aptallaşıyordu.
"Erkek olacak." dedi heyecanla.
"Bilemeyiz." dedim hayatında hep duygularıyla hareket eden ben şu an oldukça realisttim.
"Bu noktada hayır kız olacak diye inatlaşman gerekmiyor muydu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ BEBEK
ChickLit"Kararımı verdim anne,ona yardım etmek zorundayım." "Değilsin" dedi,gözündeki yaş süzülürken. "Kendini ortaya atmayacaksın.Okul ne olacak kızım? Bir bebeği dünyaya getirecek yaşta mısın Arya Allah aşkına zamanı mı?" "Anne bebeğimi doğurduktan sonra...