Akşam olduğunda Ernö beni eve bırakacaktı. Birlikte yürüyorduk. Durup dururken keyifsiz bir soru sordu
"Federica?"
"Evet?"
"Geréb bişey dedi mi sana? Ya da bir şey yaptı mı?"Gereksiz yere gerilip üzülmemesi için o iğrenç karşılaşmayı dile getirmedim.
"Yok hayır demedi"
"Bana yalan söyleme. O çocuk sana yanaşıyor! Bunu görmediğimi mi sanıyorsun"
"Ya ben de fark ettim ama belki onu görmemezlikten gelirsek..."
"Dün eşine dostuna ihanet eden kim bilir bugün neler yapar. Bana anlatacaksın"
"Ama Ernő bak..."
"Kulağım sende Federica. Anlatmanı bekliyorum."Bugünki karşılaşmada bana dediklerini anlattım. Sinirinden küplere bindi
"Ona hanyayı konyayı göstericem! Vaktinde bu ihanet ederken ben deftere büyük harflerle HAİN diye mürekkeplenmiştim. Şimdi de benim en yakınımdakine yanaşıyorsa,bunun da acısını çıkarırım!"
"Ernő bir sakin olmayı dener misin?"
"Olmuyor Federica. Konu sen olunca gözüm bir şeyi görmüyor benim anlasana"Bu sözü kalbime dokundu. Boynuna sıkıca sarıldım. Tabi ki o da bana. Kaburgalarımı sıkıyordu hissediyordum.
💞💞💞😌Evin önüne gelmiştik.
"Hadi gir içeri"
"Kendine dikkat et"
"Tabi"
deyip tuttuğum elini bıraktım. Kapıya ilerlerken el salladım. O da enselenmeden gözden kaybolmayı başardı.İçeri girdiğim an mutluluktan al al olmuş yanaklarımı ilk fark eden Achille oldu. Off! Bu lanet herifin burda ne işi var 😤
"Küçük Hanım? Bu saatte nereden böyle?"
"SANA NE! Kimim olarak karışıyorsun sen bana?😠"
"Kimdi o çocuk?"
"Arkadaşım. Dostum o benim anladın mı? Hadi kaybol şimdi"Eve girmeye çalışırken beni kollarımdan yakaladı
"Bu normal bir arkadaşlığa benzemiyordu ama. Elini tutuyordun onun." diye tısladı bana
"Bırak beni yoksa bağırırım."
"Ustana söylememi istemiyorsan bu gece zindanda kalacaksın. Sağda solda elin oğlanlarıyla sürtmek gibi olmayacak bu"
"Eee yeter be!" deyip var gücümle bir kenara fırlattım onu.
"Bana bak haddini bil bura Dingo'nun Ahırı değil! Asıl biraz daha konuşmaya devam edersen o laf yapan ağzını bükerim bir daha hiç yapamazsın anladın mı! Kaybol şimdi" deyip eve çıktım. Ustam büyük ihtimal Büyük İskender ile konsey toplantısındaydı. Tıkırtı yapmadan odama çıktım. Bir yandan da tedirgindim ama. Ne olur ne olmaz ya söylerse 😨. Ah Tanrım! Belki Hinks ile bir yolunu bulabilirdik. Pencereyi açıp Hinks'i çağırdım.
"Ohh Nemecsekinki. Naber?"
"Hiç de iyi haber değil"
"Ne oldu?"
"Achille bizi görmüş. Kesin ustama ispitleyecek ben bittim Hinks"
"Biten bir şey yok Federica. Elindeki gücü bilmiyorsun galiba sen"
"Ne olabilir ki?"
"Senin elindeki en güzel güç ustanın sana olan güvenini kazanmış olman. Bu durumda Achille ne derse desin ustan sana inanacaktır. Sizin arkadaşlığınızı biliyor😉."
"Emin misin Hinks? Lütfen bana doğruyu söyle. Yine hata mı yaptım?"
"Sevmek hata olmaz. Ama risk aldın. Seviyorsan tehlikeleri de göze almak durumundasın. Sevgili olduğunuzu içinde vahim niyet yatanlar bilmemeli. Örneğin Gereb. O çocuk arkadaşlarına ihanet etmişti. Bunun gibileri bilirse başın fena halde dertte demek Federica. Onun dışında dostlarının bilmesi mühim değil."
" Gereb'den şüpheliyim Hinks. Sanki bir şeyler biliyor gibi."
"Sakin ol. Bir şey bildiği yok. O sadece oyun oynuyor Sizi devamlı yan yana gördüğünden Nemecsek'e değer verip vermediğini anlamaya çalışıyor. Onun ağzına laf vermemelisin. Aslında sana bir sır vereyim mi? O Kızıl Gömlekliler'in başı olan çocuk."
"Feri Ats?"
"Ta kendisi. Sana fena tutulmuş. Ben sizi gündüz de tepeden izliyorum. En büyük tanık benim. Gereb de sana asılıyor ama asıl seni yar etmek istediği kişi Feri Ats. Çünkü kendi de biliyor sen ona yar olmayacaksın.Seni her geçen gün test ediyor ve gidip onlara rapor ediyor.Ayrıca seni kendi elçileri yapabilmeleri için tezgah kurmaya çabalıyorlar"
"Vay hain!😡😡"
"Peki ne yapacağım Hinks?"
"Sana yardım etmeyi herşeyden çok istediğimi biliyorsun Federica. Ama bu durum biraz farklı."
"Ne yani?"
"Sizi öğrenmemeleri için hafızalarının o bölümünü resetlemen konusunda yardım edeceğim.Seni asla hatırlamayacaklar. Ama bunun için gereken bir şey var.Belki de bu konuda ziyaret etmen gereken kişi JOHN MERRICK'tir"
"Fil adam mı?"
"Evet."
"İyi de o nereden bilecek?"
"Sen dediğimi yap. Göreceksin"
"Umarım bir yolu vardır Hinks. Ustam konusunda eminsin demi"
"Evet kesinlikle eminim bana inan"
"Gereb'in ihanetini Boka'ya söylesem..."
"Sakın! Sakın Federica kendini yakarsın. Kızıl Gömlekliler ile barış sağlamış gibi görünüyorsunuz ama bu defa onlar paylaşamadıkları saha değil senin uğruna savaş verecekler"
"NE!"
"Aynen öyle"
"Bunu neden daha önce söylemedin? Ben şimdi napıcam?"
"John Merrick'i ziyaret et. 👉. Onun bildiği bir şey var. Bunu önlemenin tek yolu belleklerinden silinmek olacak. Başarabilirsin Federica. Hepimiz yanındayız. Ustanın kulağına gitmez korkma. Şu sıralar baya meşgul."
"Peki. Yarın ilk iş John'a gitmeliyim. Ardından da Heidi'ye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALET ELÇİSİ
FantasyÖlüm ve yaşamak arasındaki ara dünya. Herkesin tam anlamda eşit olmadığı yer. Çünkü bu dünyada ölmüşlerin de ölümü var. Burada yaş ilerler,fakat beden ve yüz olarak aynı kalırsın. Bir kurgusal kahraman isen yaratıldığın seneden bugüne kadarki geçen...