Karındeşen'e Karşı

58 23 0
                                    


Gece olduğunda planı aynen dediğimiz gibi gerçekleştirmeye yeltendik.
Nemecsek ve Csònakos aşağıda ilerlerken köşeyi döndüler ve tam o anda Karındeşen karşılarına çıktı. Anında binanın tepesinden aşağı atladım. Adam bıçağını sağa sola savurarak beni tepesinden atmaya çalışıyordu. Dikkatini dağıtmayı başardığımdan emin olduğumda Csónakos gelip Ernő'yu kaçırdı. Karındeşen ile mücadele etmeye devam ettim. Beni kaldırıp bir anda yere indirdi. Kafamı sert zemine vurmaktan son dakika kurtulmuştum. Vakit kaybetmeden ayağa kalktım. O sırada Ernő bana seslendi
"Federica!"

Onları buradan uzaklaştırmalıydım. Onlara bir zarar geleceğine bana zarar gelmesi daha iyiydi. Zaten bir kez ölümden döndüysem Nemecsek için,ikinci kez de gerekirse ölmekten korkum olmayacaktı.

Herşeyden çok sevdiğim tek kişi ve iki değerli dostum için

"GİDİN!" diye bağırdım

Kendimi korumak için eğilip kalkıyor tekme,yumruk ve dirsek atıyordum.
Birkaç yerimden yaralanmıştım. Kazağım ve pantolonum yırtılmıştı o keskin bıçakla. Ani bir atakla tepesinden fırlayıp arkasına geçtim ve o bana yüzünü dönmeye fırsat bulamadan eline tekme vurup bıçağını düşürdüm. Çevikçe bıçağı yerden alıp ona doğrulttum. Fakat pes etmemişti. Kalın parmaklarıyla boğazıma sarıldı. Sıkmaya başladı. Damarlarıma ve gırtlağıma bastırıyordu. Nefes almakta güçlük çekiyordum. Etkisiz hale gelince bıçak elimden düştü. O da o sırada bıçağı aldı. Bilincim neredeyse kapanacakken Csònakos'un sesini duydum

"FEDERICA HAYIRR!!" deyip bize doğru koşup ve tam o anda olanlar oldu. Bıçak tam göğsüne saplandı. Bende ona odaklanmışken suratına tekmeyi yapıştırdım. Tekmeyi yediği anda toz olup uçtu. Kendime geldiğimde Boka ve Nemecsek de yanımıza koştular. Nefes alışverişlerimin yavaş yavaş düzene girmesi öksürmelerimden belli oluyordu. Titreyen sesimle
"Csònakos!!" dedim.

Kanlar içinde yerde yatıyordu. Göğsünden akan koyu kırmızı kan bej rengi kazağıyla karışıyordu. Gözyaşlarıma hakim olamamıştım. Göğsüne saplı olan bıçağı çıkardım.

Konuşmakta zorlanıyordu zavallı

"F-F-F-Federica."
"Neden yaptın bunu ha neden!" deyip kendimi tutamayarak başımı göğsüne devirerek ağlamaya başladım. Güçlükle kaldırdığı kolunun sırtımı sıvazladığını hissettim

"A-A-Af-Affet beni Federica.Bö-böyle olsun i-i-is-istemedim. Beni arsaya gömün. Ömrümün geçtiği yere.Herşey benim yüzümden. Hepsi benim suçum"

Bu sözleri üzerine Nemecsek de dayanamayıp ağlamaya başladı

"Kabahati olan sen değilsin Csònakos. Senin bir suçun yok."

Gözlerimizden yaşlar boşanıyordu. Ağlamayı adamlığına yakıştıramayan Boka bile kendini tutamadı. Ne yazık ki şu andan itibaren Csònakos için yapabilecek hiçbirşeyimiz yoktu. Elimizde en ufak bir umut bile. Son anlarımızı yaşıyorduk onunla

Boka sitemli ve titrek sesiyle bana bağırdı

"Onun için bir şey yapamaz mısın Federica! Niye böyle duruyorsun ha! Niye!"

Cevabıma fırsat vermeden Csònakos öksürüp ağzından fışkıran kanla son arzusunu söyledi

"Benim için yapabileceği bir şey yok Boka. Ben ölüyorum. Alın yazım buymuş. Sizden son isteğim,bu ölümüne dostluk bağını kopardığım için BENİ AFFEDİN. Federica, arsam ve Pâl Sokağı sana emanet. Emanetlerime iyi bak" dediği anda içimden sökülen binbir parça hissettim. Kafası sağ omzunun yanına düşüverdi. Hüngür hüngür ağlıyordum son arzusunu isteyip de ölmüş bir bedenin göğsünde. Nemecsek de başını dizleriyle birleştirmiş aynen benim gibi hıçkırarak ağlıyordu. Boka yanıma gelip elini sırtıma attı. Saatlerce onun göğsünde ağladım. Acımız büyüktü. Yarın muhtemelen cenaze töreni olacaktı. Sonrasında ise ona bunu yapanlarla bizzat ilgilenecektim. Bedelini ağır ödeyeceklerdi bunu yapanlar. Hem de çok ağır.

HAYALET ELÇİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin