Sabah John'a gitmek için erken kalktım. Siyah kot pantolonunum üzerine bu defa beyaz bir badi geçirdim ve kot mont giydim. Yüzüme biraz pudra ve allık sürdüm. Olmazsa olmazım rimelimi de eksik etmedim. Saçlarımı tarayıp aşağıya inerken ustamın kapısı aralık olan çalışma odasında bir takım şeyler dönüyor gibiydi. Sanırım Achille içerideydi. Yine ustamı yiyordu. Çaktırmadan olup bitenlere dikkat kesildim. Kim bilir neler saçmalıyordu yine?
"Usta Aldopaolo. Şu Pal Sokağı Çocukları denilen Macar çocuklar."
"Eee?"
"Diyorum ki onlar Federica'nın devamlı etrafında"
"Ne var bunda? Onlar dost."
"Hayır demek istediğim,o Nemecsek denen çocukla zaman zaman bahçeye girip bir haltlar karıştırıyor bu ikisi"
"Achille,yine şu lüzumsuz saçmalıklarınla başımı yeme sabah sabah"
"Yok hayır efendim. Demek istedim o çocuğun bu konakta gözü var. Geçen benim saatimi çaldı. Ayrıca Federica ile arasında da gizli aşna fişna olduğunu düşünüyorum"Daha fazla dayanamamıştım. Sevdiğim çocuğun hırsız diye tescillenmesi ve bize de uzatılan bu dili fazla olmuştu artık. Kapıyı yumruğumla ittiğim gibi içeri daldım ve
"YALAN SÖYLÜYOR!" diye haykırdım
"Usta bu herif yalan söylüyor! Sakın hiçbir dediğine kanayım deme! Ernő hırsız falan değil. Biz dostuz ayrıca! Bahçeye gelmesinde ne gibi bir sakınca olabilir ha!"
"Federica bir saniye.Bir derin nefes al"
"Usta inan bana! Söylediği her şey yalan!"
"Biliyorum Federica. Sen bu işe salça olma."
"Ama neden! Arkadaşlarıma dil uzatamaz!"
"Ben halledeceğim. Achille. Birdaha ne Federica'yı ne de beni bu tür mevzular yüzünden rahatsız edeceksin. Federica güvenilmez biri değil. Ben onu tanıyorum. Onu ben yarattım ve kendi kızım gibi seviyorum. Şimdi çık dışarı gözüm görmesin seni!"Achille bana hain bakışlar atarak odadan çıktı.
"Sen biraz dur Federica. Konuşacaklarımız var seninle"
"Seni dinliyorum usta"
"Dün gece Ernö ile olmadığın konusunda sana inanayım mı?"
"Yalan değil Ernő ile birlikteydim. Ama kötü bir niyeti yoktu inan. Beni sadece evime bıraktı"
"Sana inanıyorum."
"Usta. Tanrının rızası için senden bir şey istiyorum. Bu herifi bu konakta işten at!"
"Çünkü..."Tam o sırada acil bir çağırı geldi ustama. Çıkmak mecburiyetinde kaldı
"Oh üzgünüm Federica çıkmalıyım. Önemli bir toplantı var ona gitmem lazım. Akşam yanıma gel ama."
"Bağış üstüne usta"Ustam gittikten sonra Achille'e bir çift lafım olacaktı. Merdivenleri hırsla inip bahçeye çıktım. Kabaklarla uğraşıyordu her zamanki gibi.
"Hey! Sen ne yaptığını sanıyorsun!"
"Haha😈 Ne kör bir ustan varmış senin. Elçisinin yaptığı ahlaksızlıklara inanamayacak kadar saf ve temiz"
Tokadı yüzüne yapıştırdım
"Birdaha ben ya da arkadaşlarım hakkında ileri geri konuşursan😤"
"Foyan dökülecek diye korkuyorsun demi güzelim? Ahaha😈. Gel seninle bir anlaşma yapalım. Sen bir akşam benim için KİLİTLİ ODA'ya girersen bende o zaman gördüklerimi yalanlarım ve susmaya karar veririm"
"Ya sen ne hastalıklı bir insansın! Daha o odada ne olduğunu bile bilmiyorum! Ustam gerçek bir hayalet olma evresine geldiğimde orayı açacağını söyledi. Şimdi ne diye yaparım ben bunu ha!"
"Yoksa Nemecsek ile gördüğüme bire bin katmamı mı istersin?"
"YETER ARTIK KES!" diye bağırıp onu tuttuğum gibi duvara fırlattım.Ardından da elime geçirdiğim bal kabağını kafasında patlattım.
"Hadi şimdi konuş bakayım!" dediğim gibi oradan uzaklaştım.
Şehre inip John Merrick'in kaldığı hastanenin kapısına vardım. Danışma'nın önünde durdum
"Merhaba iyi günler. Ben John Merrick'in ziyaretine gelmiştim"
"Kimi olursunuz?"
"Arkadaşıyım"
"İsminiz?"
"Federica Rourgen"
"Kayıtlarda arkadaş bile olsa isminiz olmadan ziyaret etmeniz mümkün değil bayan"
![](https://img.wattpad.com/cover/78593876-288-k221086.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYALET ELÇİSİ
FantasyÖlüm ve yaşamak arasındaki ara dünya. Herkesin tam anlamda eşit olmadığı yer. Çünkü bu dünyada ölmüşlerin de ölümü var. Burada yaş ilerler,fakat beden ve yüz olarak aynı kalırsın. Bir kurgusal kahraman isen yaratıldığın seneden bugüne kadarki geçen...