Mahkeme Öncesi

36 16 0
                                    

Remí'den

      Achille'in odasından çaldığım bir kavanoz büyü işime yaramıştı. Başımdaki nöbetçi gardiyanı uyutup hücrenin dışına ışınlanabilmiştim. Rumpel'ı bulmalıydım. Ardından da Bella'yı görmem icap ediyordu. Acilen. Karakoldan kimseye görünmeden var gücümle uzaklaştım. Londra'nın dolambaçlı sokaklarını aşıp Shrek kitabını bulabileceğim kütüphaneye ulaşmaya çalışırken yarı yolda bir el bileğimden tuttu. Tutana baktığımda Oliver olduğunu fark ettim.

"Hop! Nereye gittiğini sanıyorsun?"
"Oliver senle uğraşacak zamanım yok. Çekil önümden gitmeliyim"
"Seni çift kişilikli mahluk! Hiçbir yere gidemezsin. Derhal karakola gidiyoruz. Şimdi!"

Beni kolumdan tutup sürükleyecekken kolumu savurdum ve beni tutan elinden kurtulmuş oldum

"Hayır Oliver. Şu an sana durumu izah edecek vaktim yok. Bırak beni gideyim ve beni gördüğünden kimseye söz etme"

Tam yoluma devam ediyordum ki beni durdurdu

"Dur! Sana inanmamı istiyorsan eğer,bende seninle geliyorum."

"Olmaz! Yalnız gitmeliyim. Başını belaya sokmanı istemem. Hem sen tüm olan biteni nereden biliyorsun?"

"Her yerde geziyor adınız namınız. Gazetelere bile şimdiden gündem olmuşsunuz. Oradan öğrendiğim için bende karakola geliyordum. Bana bak Remí! Olayda parmağın olduğunu biliyorum. Şimdi bana söyle. Nemecsek nerede?"

"Bak Oliver. Şimdi karakola Federica'nın yanına git. Beni gördüğünden de kimseye bahsetme. Nemecsek'i getireceğim."

Bu defa iki elini yakama dayaması bir oldu

"Neden inanayım senin sözüne? Ha! Kim bilir yine ne dolaplar çeviriyorsundur. Bizim aleyhimizde hareket etmediğini nereden bileyim söyle!"

"Tamam. Sakin ol söyleyeceğim. Nemecsek Bellatrix'in kalesinde tutsak. Transilvanya taraflarında. Londra'ya da 10 mil kadar uzak. Eğer şimdi jandarmalara yerini söylersen olmaz. Çünkü gündüz vakti oraya giden tüm yollar kapalı. Ancak gece açılır. Sizin gece gelmeniz icap eder."

"Ya yerini nereden bildiğimi sorarlarsa? O zaman ne diyeceğim!" diye sesini yükseltti

"Achille beni de tehdit etti dersin. Uydurursun bir şeyler. Ama yeter ki söyleme yalvarırım. Herşeyi berbat edersin"

"Neler döndürüyorsun bilmiyorum ama,eğer ki caymaya kalkarsan seni kendi ellerimle ipe götürmesini bilirim Remí. Bunu böyle belle!"

Baktım uzatacak. Dizine vurduğum tekmeyle beni bırakmasını sağladım ve var gücümle kaçtım oradan.

Tanınmamak için başıma bir şapka,boynuma da flar doladım. Shrek kitabını bulur bulmaz kimsenin beni göremeyeceği bir köşeye geçip şifreyi söyledim ve oraya girdim.

Federica'dan

Remí'nin kaçmasına müsaade eden gardiyanları haşlamaya ayağını sürdü Sherlock. Ben ve Boka da peşinden gittik.

"Çocuk kaçarken neredeydiniz!" diye kükremesine ben bile ürkmüştüm

"Her nedense bir an içim geçmiş. O kadar da kahve içmiştim. Nasıl geldi bilmiyorum"

"Şurada şu kadar adamsınız bir çocuğa sahip çıkamadınız öyle mi! Firar bulgusu var mı bari?"

"Hayır efendim. Konulduğunda nasılsa şimdi de aynı."

HAYALET ELÇİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin