3.Bölüm

3.1K 312 529
                                    

Okuduktan sonra yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.Neleri beğendiniz veya beğenmediniz merak ediyorum.

Fazla uzun tutmayım sizde okumanıza geçin :D Söylediğim yerde medyadaki şarkıyı açın.Ya da baştan açın jsksjsks Valla açın.Çok iyi oluyor.Öptüm hepinizi :D

Kulaklığımla birlikte koşarak merdivenlerden iniyordum.Siyah sweatshirt,siyah tayt ve beyaz adidaslarımı giymiştim.Hava bulutlu olsa da şansıma bugün yağmur yoktu.Ve bende sabah koşusu yapmaya karar verdim.

Merdivenlerin sonuna geldiğimde büyükannemle burun buruna geldim.Halime şaşırmış gibiydi:

"- İşe böyle mi gidiyorsun kızım"dedi.

"- Hayır büyükanne sana söylemiştim ama unutmuşsun.Bugün cumartesi ve ben haftasonu çalışmıyorum."

"- Ay bende kafa mı kaldı ki kızım.Yaşlılık işte.Bir şeyler atıştırdın mı bari?Koşarken bayılıp kalma."

"- Haa evet.Gevrek yemiştim.Hadi görüşürüüüz" dedim ve yanağına bir öpücük kondurdum.

Verandaya çıkıp kapişonumu başıma geçirdim.Ipod'umdan Daft Punk - Instant Crush'u açtım ve yavaş tempoda koşmaya başladım.

Sahil boyu koşacak,çıkmaz sokaklardan,kuytu köşelerden mümkün olduğunca uzak duracaktım.Çünkü zaten yorgun olan beynimin yine tuhaf şeyler üretmesini istemiyordum.

Başımı yana çevirdim ve gri okyanusa baktım.Buradaki diğer her şey gibi okyanusta canlılığını yitirmiş görünüyordu.Güneş asla açmadığı için hep griydi.Bu şehir insanı melankolik bir ruh haline sokuyordu.Yanlarından geçtiğim insanların mahkeme duvarına dönmüş,tepkisiz suratlarına bakınca farkettim ki adeta gülmeyi unutmuşlardı.Geldiğimden beri iyi bir ruh halinde olmadığımı hesaba katarsak bende gitgide onlara benziyordum.Birkaç aya espri yapmayı unuturdum herhalde.

Ahhh!!Derin düşüncelere dalmış koşarken önümdeki taşı farkedemeyip düşmüştüm.Birden kabusumda da taşa takılıp düştüğüm aklıma geldi.Hızla kafamı salladım ve bu düşünceden kurtuldum.

İnsanlar beni görmezden geliyor,yanımdan geçip gidiyorlardı.Nasıl bir yere düşmüştüm böyle?Yırtılmış taytımı sıyırdım ve dizlerime baktım.Kan içindelerdi.Parçalanmışlardı.

Canı tatlı bir insanım.O kadar canım acıyordu ki dişlerimi sıkıp ağlamamaya çalışıyordum.Yaralara biraz daha üfledim ve taytı indirdim.Zorda olsa ayağa kalktım ve elimi cebime attım.Attım ama lanet telefon yoktu.

Unutmuşum iyi mi?Aferin sana Amber.Her zamanki gibi kendini boktan durumlara sokmakta bir numarasın!

Başımı kaldırıp baktım ama caddede tek bir taksi ya da otobüs yoktu.Mecbur yürüyecektim.Topallayarak yürümeye başladım.Dizlerim öyle acıyordu ki.Oradan bakınca 70 yaşındaki teyzeler gibi yürüdüğüme emindim.

Suratımdan soğuk terler boşanıyordu.Fazla çıtkırıldım olduğumu düşünüyorsunuz biliyorum.Öyleyim maalesef.Yaralanmalara hiç dayanamam.

Yanağıma düşen damlayla başımı kaldırdım.Yine yine ve yine yağmur başlamıştı.Bu hızla sırılsıklam olacağım kesindi.

GOTHAM || Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin