Medya:Dream Theater - Wither
Ben sadece güzel bir şey olmayı diledim.
Müziğimin arasında,sessiz bağlılığımın içinde.Bruce
İki hafta.Eski tersanedeki o gecenin üzerinden aşağı yukarı üç yüz otuz altı saat geçmişti ve tek bir saniyesi bile bir öncekinden daha çekilir değildi.Sanki bir saat önce olmuş gibi canını yakıyordu.Eğer onu bulamazsa bir ay hatta bir yıl sonra bile bu durumun değişeceğinden emin değildi.Acı tanıdıktı.Her defasında ona tiyatrodaki o malum geceyi hatırlatıyordu.
Bruce ellerini başının arasına aldı.Düşünmekten kafayı yiyecekti.O neredeydi şimdi?Acı çekiyor muydu?Joker üstünde ne gibi şeyler deniyordu?Ya çoktan ölmüşse?Hayır.Hırsla kafasını salladı.Ölmüş olamazdı.Bruce derinlerde bir yerde ölmüş olsa bunu hissedeceğini biliyordu.
O gün diğerleriyle dövüşürken Joker ortadan kaybolmuştu.Amber'la birlikte.Nasıl onları elinden kaçırırdı?Algılamakta zorlanıyordu.Joker'le pekçok defa uğraşmasına rağmen ilk kez bu kadar kolayca elinden kaçmıştı.Çünkü diye fısıldadı içinden bir ses.Dikkatin dağılmıştı.Önceleri bu çeşit bir engele sahip değildin.Oysa şimdi....şimdi Amber vardı.Amber'ı koruma içgüdüsü öyle baskındı ki onu hata yapmaya zorlamıştı.
Acıyla önündeki viski şişesine baktı.Aniden gelen bir istekle onu alıp duvara fırlattı.Şişe tuzla buz olurken sıçrayan bir parça cam yanağına girdi.Ellerini yanağına götürdüğünde bulaşan kanı görüp alçak sesle küfretti.Sesleri duyan Alfred telaşla odaya girdi.
"- Efendi Wayne.İyi misiniz?"
"- Değilim Alfred" diye bağırdı Bruce.Acı içindeydi.Fiziksel bir acı değildi onunkisi.Daha farklı türden bir acıydı."Değilim.Yapamıyorum.Eğer onları bulamıyorsam bunca yeteneğim neye yarıyor?"
Alfred üzüntüyle yere baktı ve içeri gidip ellerinde ilk yardım malzemeleriyle geri döndü.Bruce'u köşeye oturtup bir cımbız yardımıyla cam parçalarını çıkartırken yaşlı elleri ona ihanet ediyor, titriyorlardı.
Bu süre boyunca Bruce gözlerini kapatmış hiç konuşmamıştı.Nihayet yarayı bandajladıklarında yeniden gözlerini açtı.
"- Ne yapacağım Alfred.Onu nasıl kurtaracağım?" Çaresiz hissediyordu.Genelde hep bir planı olurdu.Şimdiyse...şimdiyse panik gözünü kör etmişti.
"- Elimizden gelecek tek şey günlerdir yaptığımız gibi aramaya devam etmek" dedi."Yılmayın.Siz kolayca vazgeçecek bir adam değilsiniz."
"- Tüm Gotham'ı didik didik aradım" dedi Bruce."Burada olsalardı çoktan bulurduk."
"- Belkide komşu şehirleri araştırmak gerekiyordur."Alfred ellerini Bruce'un omzuna koymuş babacan bir tavırla sıkıyordu."Şimdiye kadar başardığınız şeyleri düşünün" dedi."Yine başaracaksınız.Bu güce sahipsiniz."
Çakan şimşek pencereden yansıyıp düşünceli yüzünü aydınlatırken Bruce hep yaptığı gibi sessiz kalmıştı.
◇◇◇
Yüzümü parlak güneşe doğru kaldırdım ve gözlerimi huşu içinde kapattım.Gotham'da görmeye alışkın olmadığım bir havaydı.Güneş parıl parıl parlıyordu.Heryeri kır çiçekleri kaplamıştı.Rengarenklerdi ve muhteşem kokuları etrafa yayılıyordu.Okyanusun her zamanki griliğinden eser yoktu.Hırçın dalgaları denizleri kıskandıracak bir mavilikteydi.
Karşıdan bana doğru yaklaşan kişiyi tanımak için gözlerimi kıstım.Açık mavi bir gömlek ve haki rengi bir pantolon giymişti.
Bruce'un yüzü alışkın olmadığım içten bir gülümsemeyle bezenmişti.Yanıma yaklaştı ve ellerini yanağıma koydu.
"Çok güzelsin" dedi.Fırtına mavisi gözleri ışıl ışıl bakıyordu.Sıcaklardı."Galiba bunu sana daha önce söylememiştim."
İçimde sıcacık duygular filizleniyordu.Daha önce yapmaktan korktuğum şeylere karşın şuan tanımlayamadığım bir özgüvenle doluydum.Parmak uçlarımda yükseldim ve kollarımı boynunda birleştirdim.Dudakları bir gülümsemeyle dudaklarıma kapanırken etrafı hırçın dalgaların sesi ve çiçeklerin kokusu sarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOTHAM ||
Fanfiction"Sözlerimizi bitirmeden evvel sana son bir tavsiyede bulunmak istiyoruz: "Yeşil Saçlı Adam" Dileriz onu görme talihsizliğini yaşamazsın.Bu şehirde belki de karşılaşmayı isteyeceğin son kişi kendisidir.Sakın niye deme.Neden bahsettiğimizi elbet sen...