Söz verdiğim gibi çok bekletmedim bu sefer.Nerede alkışım :D
Medya:Bruce Dickinson - Tears of the Dragon.Düşüşüm senin için olacak
Aşkım senin için
Eğer beni kesen tek kişi olursan
Sonsuza kadar kanayacağımÖksürüklerimin arasında uyandım.Su kusuyor,havuzun kenarında yatıyordum.Kulaklarımda korkunç bir uğultu vardı ve etraf bulanıktı.Yeniden nefes almayı başarana kadar bir süre hiç kıpırdamadım.Joker'den eser yoktu.Yerden güç alarak doğruldum.Yürümek oldukça zordu.Tüm yaralarım acıyordu.Vücudum sıcak suyun etkisiyle pembemsi bir renk almıştı.Köşeye bıraktığım kıyafetleri alıp giydim.Islak çamaşırlarımı önemseyemeyecek kadar kötü durumdaydım.Yavaş adımlarla kapıya doğru yürüdüm.Yavaş derken gerçekten yavaş olmaktan bahsediyorum.Bir çim biçme makinesi kadar yavaş.Ya da 70 yaşındaki bir amca kadar.Lakin bu gerekliydi.Islak mermerlerle kaplı yerde kayıp düşmek ihtiyacım olan son şeydi.
Odadan çıkıp deminki salona gittim ve siyah piyanodan özellikle uzak bir köşeye oturdum.Islak siyah saçlarımdan sular damlıyor,krem rengi yumuşak halının üzerinde izler bırakıyorlardı.Etrafta kimsenin olmaması garipti.Joker nereye gitmiş olabilirdi?Eminim yine bir şeyler çeviriyordu.
Sessiz adımlarla pencere kenarına gittim.Elbette tamamen yalnız değildim.Kapıyı bekleyen birileri vardı.Tuhaf maskeler takmışlardı.Aynı anda hem abuk hemde ürkünç görünüyorlardı.Joker'in adamlarından da bu beklenirdi zaten.
Tam dört kişilerdi.Bruce burada olsaydı onun için problem olmazdı eminim.Dört kişi.Bu benim için büyük bir sayıydı.Dürüst olmak gerekirse bir kişi bile benim için büyük bir sayıydı.Fiziksel konularda yersiz bir narinliğe sahiptim.Perdeyi bıraktım ve hüzünle ellerimi önümde birleştirdim.Bruce hep çocuksu görüntümle dalga geçer fazla narin olmamdan dem vururdu.Hatta bir keresinde eğer istersem bana dövüşmeyi öğretebileceğini söylemişti.Bense aptal gibi kabul etmemiştim.Dövüş fazla yakınlık gerektiren bir şeydi ve onunla o kadar yakın olmak kalbimin kaldırabileceği bir şey değildi.Gerçektende tam bir aptalım.Eğer o dersleri alsaydım şimdi bir şansım olabilirdi.Ufak bir şans.Tek ihtiyacım olan buydu.
Sessiz adımlarla etrafı araştırmaya başladım.Arka kapıya baktığımda orayı da tutmuş olduklarını farkettim.Ah keşke bir telefon bulabilseydim!Ya da Bruce'a ulaşabileceğim herhangi bir şey.Holde dolanırken yine tanıdık şarkıyı duymaya başladım ve ellerimi kulaklarıma kapattım.Ah hayır!Tanrım yine mi?
Duvarın köşeye büzüştüm ve başımı sağa sola sallamaya başladım.Bunlar gerçek değildi.Yan taraftan gelen bir kahkahayla yerimden sıçradım ve başımı duvara vurdum.
"- Eğer ses kafanın içinden geliyorsa kulaklarını kapatman bir işe yaramaz."
Sırıtmaktan gerilmiş dudaklarıyla Harley tam karşımda duruyordu.Parlak kırmızı kıyafetlerini çıkarmış üstünde Daddy's Lil Monster yazan yırtık pırtık bir thsirt ve yok hükmünde bir şort giymişti.Öyle kısaydı ki uzun sütun gibi bacaklarını gözler önüne sermişti.Bir kez daha onu kıskanmadan edememiştim.Benim sıska tahta vücudumla uzaktan yakından alakası yoktu.O gerçek bir kadının kıvrımlarına sahipti.Ayrıca benden bir kafa boyu kadar uzundu.Yanında fazla ufak,çelimsiz ve çocuksuydum.Açık konuşmak gerekirse onun yanındayken kız olduğumdan bile şüphe ediyordum.
Nasıl ben farkedemeden yanıma kadar sokulabilmişti?Tanrım kaçış operasyonum daha başlamadan sona ermişti.Bir parmağına doladığı mavi saçlarıyla oynamaya başladı.Oldukça keyifli görünüyordu.
"- Sende bir çeşit delilik olduğunu,uçuruma fazla yakın olduğunu hep biliyordum.Bazı insanların iradesi sağlamdır ve ne kadar uğraşırsan uğraş onları deliliğe itemezsin.Ancak bazılarıysa buna doğuştan meyillidir.Puding'im sende bunu fark etmiş olmalı.Bu konularda hisleri çok kuvvetlidir.Tabii benimde öyle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GOTHAM ||
Fanfiction"Sözlerimizi bitirmeden evvel sana son bir tavsiyede bulunmak istiyoruz: "Yeşil Saçlı Adam" Dileriz onu görme talihsizliğini yaşamazsın.Bu şehirde belki de karşılaşmayı isteyeceğin son kişi kendisidir.Sakın niye deme.Neden bahsettiğimizi elbet sen...