6.Bölüm

2.3K 190 439
                                    


Yb yb dediniz sonunda geldi işte :D Arkadaşlar kusuruma bakmayın.Bölümleri biraz geç yayınlıyorum.Çünkü bu yıl üniversiteye başlıyorum ve tahmin edebileceğiniz üzere çok yoğunum.Yine de elimden geldiğince hızlı yazmaya çalışacağım çünkü bu kitabı yazmayı çok seviyorum.Medyadaki şarkımız Nightwish - While Your Lips are Still Red dinlemeden geçmeyin.Hepinizi öpüyorum yarasacıklarım :D





Ölümün ölmekte olana ettiği ise ölmüş olana ettiğinden daha acı daha derin daha can yakıcıdır.
-Montaigne-







Tam olarak bir ay oldu bugün.O kara günün üzerinden bir ay geçti.Düşünmemeye çalışıyorum ancak bir türlü rahat bırakmıyor zihnimi.Sürekli orada.Bozuk bir musluk misali durmaksızın akıyor zihnime damlalar halinde.Yenilmiş hissediyorum.Yenilgiye uğramış.Sanki tüm geçmişimi kaybetmişim gibi.Çokça konuşabilirdim bu konuda.Şayet kelimeler onu bana geri getirseydi.Bundan sonra aklımda hep o olarak kalmasından korkuyorum.İsmini düşünmek acı veriyor çünkü.

O.Büyükannem.Beni büyüten kişi.Hem annem hem babam olan kadın.Bu dünyada kalan son ailem.Beni seven,umursayan son kişi.Evet o öldü.Bu kaybın bir tarifi yoktu.Ama gerçekle yüzleşmek zorundaydım.En zoru da buydu zaten.Ölümü kabullenmek.İnanası gelmiyordu insanın.İnanmak istemiyordu.

Artık kendi kazamı önemsemiyordum bile.Önemsiz geliyordu.Ben en azından yaşıyordum.

"- Amber!Seninle görüşmek isteyen biri var."

"- Geliyorum" diye seslendim.Bu Anatolia.Ben sakat ve yapayalnız bir şekilde kaldıktan sonra WE benim için onu göndermişti.Kısa zamanda yakın arkadaş olmuştuk.Neden bana böyle bir iyilik yaptıklarını bilmiyordum.Sanırım çabucak iyileşip işe geri dönmemi istiyorlardı

Yağan yağmuru izlediğim pencereden ayrıldım ve tekerlekli sandalyemi salona doğru sürdüm.Ve gördüğüm kişiyle donup kaldım.

"- Merhaba Amber."

O buz mavisi gözlerine bakmak istemiyordum.Çünkü bakınca geçmişteki sözlerini ve tiksinti dolu bakışlarını hatırlıyordum.Beni üşütüyorlardı.

"- Nasılsın görüşmeyeli?"

Bunu ciddi ciddi soruyor muydu?Yeterince belli değil miydi?Yalandan gülümsedim.

"- İyiyim.İyileşiyorum Bay Wayne.Neden buradasınız?"

"- Ben.. nasıl olduğuna bakmaya gelmiştim."

"- Bir ay bekledikten sonra mı?"

"- Herkesin sandığının aksine birini yaşadığı kayıptan hemen sonra görmek,konuşmaya,teselli etmeye çalışmak o kişiye iyi gelmez.İlk şoku atlatana kadar yalnız kalması gerekir.Böylece kendiyle daha kolay yüzleşir.Ve acılarıyla."

"- Ne kadar da düşüncelisiniz" dedim dişlerimi sıkarak."Siz kayıplar konusunda benden daha tecrübelisinizdir eminim."

Bunu söylediğim an yüzündeki bakış donmuş,sanki çok uzaklara gitmişti.Kendine gelip bana baktı.

"- Evet" dedi."Bu konularda bilgiliyimdir."

Her zaman bir maske gibi tepkisiz olan yüzünde öyle bir hüzün vardı ki onu teselli etme isteğiyle doldum.Gerçi ben bu haldeyken ne derece teselli edebilirdim bilmiyorum.Kes sesini Amber.Ne tesellisi?Ona sadece patronun olduğu için kibar davranıyorsun.Söylediklerini ne çabuk unuttun.

"- Bakın.Boyum kısa olduğundan bacaklarım yere değmiyor bu sandalyede.Tıpkı bir çocuk gibi.?

"- Bu konuyu geçmiştik Amber."

GOTHAM || Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin