Savaştan sonra hayatın normale dönmeyeceğini düşünmem tuhaf.
Yanılmıştım.
Neredeyse...
****
Tabii ki asla eskiden olduğum gibi biri olamayacaktım.
Savaş başladığında on üç yaşındayım. Bittiğinde ise on altı.
Harry'nin cenazesinden sonra hakkındaki işlemleri yapmak için birçok yere gönderildiğimi hatırlıyorum.
Beklenmedik değil.
Ama bu, savaştan sonra Gringotts'a gittiğim ilk zamandı.
Diğerlerinin hayatlarına devam ettiğini farkettim.
Gülümsüyorlar,
Gülüyorlar,
Rahatça konuşabiliyorlar...
İçeri girer girmez birkaç Goblin bana başlarıyla selam verdi. Bazıları geri çekildi, bazıları kızgınca baktı, bazılarıysa görmezden geldi...
Tüm yol boyunca takip ettiğim Goblin beni Weasley kasasına götürdü.
Uzun ve zorlu bir sürüşten sonra kasanın önüne geldik.
Beklediğim gibi değildi.
İçerisi yığınla Galleon, Sickle ve Knut doluydu.
"N- na- nasıl?" diye kekeleyebildim sadece.
"Ölen kişilerin kasaları Sihir Bakanı'nın onayı ile boşaltılıyor. Mr. Potter'ın yaşayan akrabası olmadığı için ve sizin ailenizle çok iyi bilinen bir yakınlığı olduğu için bu kasaya taşınma emri verildi. Ayrıca, vaftiz oğlu olduğu için, Teddy Lupin de bu kasadan para çekebilecek." diye sinir bozucu bir sesle açıkladı Goblin.
Orada öylece durmuş, büyük ihtimalle ağzım açık bir şekilde dikiliyordum.
"Ben... ben bunu yapamam." diye mırıldandım.
"Görünüşe göre yapmak zorundayız." dedi arkamdaki bir ses.
Dönüp baktığımda Bill'i rayların yanında beklerken gördüm.
"Bunu biliyor muydun?"
Başını iki yana salladı. "Şu ana kadar mı? Hayır."
****
Evet, para ailem için hep sorun olmuştu. Ama kesin bir şekilde Harry'nin parasını çekmeyi reddettik.
Hala da ediyoruz.
Sanırım işler daha iyi olmaya başlayacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| In The End || Ginny Weasley (Türkçe)
FanfictionHe won't come back. But why would it mean he's not here? "Nobody's gonna hold my hand, Hold me close, Whisper comforting words, Stay beside me, Support me with everything they have, Hug me tightly, Caress my hair softly, Look at me with those warm...