Basit bir mektup, geleceğinizi değiştirebilir.
Basit bir cümle, düşüncelerinizi değiştirebilir.
Basit bir kelime, duygularınızı sevgiden nefrete değiştirebilir.
****
Ne kadar zaman geçtiğini anlamadan önce 1 Eylül gelmişti.
Çocuklar bağırıp, koşuyorlardı. Ebeveynler delice listelerini son kez kontrol ediyorlardı. Yaşlar gözlerinden akmak üzereydi.
Anneme son kez sarıldım ve trene atladım. Hermione peşimden geliyordu.
Kafalarımızı dışarı sarkıttık ve onlarla biraz daha konuştuk. Akmak için yalvaran yaşları umursamamaya çalışıyorduk.
Nihayet tren hareket etmeye başladı.
Hermione, sınıf başkanlarının toplandığı yere gitti. Ve ben de yalnız kalmıştım. Luna Destin ve Neville'in yanına gidebilirdim ama kendimi buna hazır hissetmiyordum. Sanırım onlar da öyle, çünkü yol boyunca yanıma gelmediler.
Boş bir kompartıman buldum.
Düşünmeye fazlaca zaman harcadığım için sadece manzarayı izledim.
Ağaçların dağlara dönüşmesini, gökyüzünün maviden pembeye dönüşmesini izledim.
Renkler gözlerimi aydınlatıyordu. Zihnimde izler bırakıyordu.
Gün batımı havayı sarhoş ediyordu.
İçime bir parça umut koyuyordu zorla. Bu rahat koltuklara düşmeme izin veriyordu.
Bu beni düşündürdü. Dinletti ve anlamama yardım etti.
Bu dünyada hep yalnız değildim. Diğerleri oturuyor ve gün batımını izliyordu. Onların yaşamları da acıyla doluydu belki? Renklerin değişimini izliyorlardı. İyi bir şeylerin olmasını umuyorlardı.
****
Gün batımı bana umudu hatırlatıyor.
Evet. Günün bitimini belirliyor.
Ama gecenin başlangıcını da getiriyor...
Yıldızların gelip nefes alabildikleri yeri,
Karanlığa, ışığı getirdikleri yeri,
Özel hissettikleri yeri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|| In The End || Ginny Weasley (Türkçe)
FanficHe won't come back. But why would it mean he's not here? "Nobody's gonna hold my hand, Hold me close, Whisper comforting words, Stay beside me, Support me with everything they have, Hug me tightly, Caress my hair softly, Look at me with those warm...