...İlk ve Son....

1K 82 16
                                    

Aşık olan kişi bildiğini söyler.

Onun Titreyen dudaklarını öper,

Parmaklarına dokunur

Ve her nasılsa ikisi de o anda anlar.

O bir daha geri gelmeyecektir.

****

Ortak Salon çok sıcak görünüyordu. Çok cazip. Çok tanıdık.

Ama bir o kadar da yabancı...

Birçok anı hatırlatıyor.

Aklımda belli bir tane var. Hiç unutamadığım...

Flashback

"Beni bırakmayacaksın değil mi?" diye göğsüne doğru kıkırdayarak fısıldadım.

Dumbledore'un ölümünden bir gün sonrasıydı. Herkes cenaze için hazırlanıyordu. Bir tek Harry ve ben Ortak Salon'daydık. Biraz yalnız kalmaya karar vermiştik.

Zamana ihtiyacımız vardı...

Şaka yapmış olmama rağmen bir duraksama oldu. Tam olarak ne düşündüğünü biliyordum...

Geri çekilip gözlerine baktım. O ise kollarını benden daha ilgi çekici bulmuştu.

"Ne kadar var?" diye sordum güçsüzce.

"Ne kadar uzun sürerse..." dedi. Bu kez gözlerime bakıyordu.

Tekrar göğsüne başımı yasladığımda tek bir yaş aktı gözümden. Diğerleri için direnmem gerekiyordu. Şimdi bunun için ağlamanın sırası değildi...

Birkaç dakika daha sessizliğin tadını çıkararak oturduk orada. Yatakhanelerden gelen hıçkırıklar bizi gerçekliğe döndürdü.

"Sanırım aşağıya inmeye başlayacaklar. Biz de gitsek iyi olur." dedim. O ise sadece başını salladı.

Ayağa kalktığımda üzerimdeki siyah elbiseye ve bana süzercesine baktı.

Bense sadece bunu bir daha giymek zorunda kalmamak istiyordum...

Bakışları gülmeme neden oluyordu.

"Komik olan ne?" diye sırıtarak sordu ve ayağa kalktı.

"Hiçbir şey... Sadece sen..."

Bu dediğim kulaklarının kızarmasına sebep oldu. Bu da beni daha çok güldürdü.

Bana yaklaştı ve aramızdaki boşluğu kapattı. Kolları ile belimi kavradığı sırada, gözlerine bakmak için kafamı yukarı kaldırmam gerekti.

Kıkırdamalarım bitene kadar öylece durduk orada.

Gözlerinden çaresizlik akıyordu. Sevgi akıyordu... Bu da yüzümden gülümsememi silen şey olmuştu.

Sonra birden bire eğildi ve beni usulca öptü. Çok uzun bir süre. Sanki bir daha bunu yapamayacakmış gibi...

Nefes nefese geri çekildiğimizde alnını benimkine yasladı ve ağır ağır nefes almaya başladı.

Hiç beklemediğim bir anda döküldü o mükemmel kelimeler dudaklarından.

"Seni seviyorum..."

O an kalbimin eridiğini hissettim. O herkesin bahsettiği kelebekler karnımda uçuşmaya başladı. Her tarafta havai fişekler patlıyordu...

Ben de söylemeli miydim? Evet, bence az önceki kısa konuşmadan sonra söylemeliydim. Elveda demiş gibi öpmesinden sonra söylemeliydim...

Onu seviyordum, bunu bilmeyen yoktu. Korkacak bir şey yoktu. Ya şimdi ya da hiç.

"Seni seviyorum..." dedim fısıltıyla.

Yüzünde bir gülücük belirdi. Gözlerim kapalı olsa bile bunu hissedebiliyordum. Her nasılsa O'nun da aynılarını hissettiğini biliyordum.

Sonra yine eğildi ve daha fazla duygu taşıyan bir öpücük verdi bana...

End Of Flashback

Hatırladıkça gülümsedim. Gözlerimdeki yaşları tutmak için çaba harcamıyordum artık...

****
Bu bizim için bir ilk olmuştu.

İlk kez birbirimize seni seviyorum demiştik.

.......

Ve son kez...

|| In The End || Ginny Weasley (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin