*Diana baygın yatarken Dean, Sam ve Bobby onu endişeli gözlerle izliyorlardı. Ama onların endişesi Dean'ınkiyle boy ölçüşemezdi. Çünkü onun gördüğü rüyaları görmemişlerdi. Bildikleri Dean'ın anlattığı kadardı. Sam, bakışlarını Diana'dan ayırıp Dean'a yöneltti. Dean, elini çenesine koymuş sessizce düşünüyordu. Kocaman yeşil gözleri Diana'ya odaklanmıştı. Sam, sinirle yerinden kalktı ve odadan çıktı. Dean ile Bobby birbirlerine anlamlı birer bakış attıktan sonra onu takip ettiler. Sam, ellerini beline koymuş bir oraya, bir buraya dolaşıyordu odada.
Dean: Sammy?
Sam: Ne var?
Dean: Yavaş ol kaplan. Neler oluyor?
Sam: Konuşmayı düşünmüyor musun Dean?
Dean: Hayır!
Sam: Bunu söyleyip, kestirip atamazsın öylece. Onun rüyalarındaki kız olduğunu söyledin.
Dean: Doğru.
Sam: Bu kadar mı yani?
Dean: Evet.
Sam: Dean-
Dean: Duymak istemiyorum. Söyleyeceğim bir şey yok Sam. O uyanana kadar bekleyeceğiz.
Sam: İnsan olup olmadığını bile bilmiyoruz.
Dean: Öğreneceğiz.
Sam: Bunun sonu hiç iyi olmayacak.
*Onlar başka odada konuşmaya devam ederken, Diana yavaş yavaş uyanıyordu. Gözlerini açtığında, isterik olarak eli yarasına gitti. Düzgünce sarılmıştı. Derin bir nefes alıp koltuğa tutunarak ayağa kalktı. Hala biraz başı dönüyordu. Dengesini sağladığında, tedirgince etrafına baktı. Bir sürü kitap vardı odada. Doğru yerde olduğunu düşünüyordu... Küçük adımlarla, sessizce çıktı odadan. Ve doğruca sesin olduğu yere gitti. İçeri girdiğinde, sinirli ve tedirgin bakışlarla karşılaştı. Ama onun tek önemsediği Dean'dı. Gözünü bile kırpmadan ona bakıyordu. Son başlıyordu işte. Onu bulmuştu...
Diana: Merhaba.
Sam: Merhaba mı?
Dean: Sanrıım daha etkili bir şeyler söylemeliydin.
Sam: Kimsin sen?
*Sam öfkeyle üstüne yürüyüp, iyice yaklaşmıştı Diana'ya. Diana gözlerindeki öfkeyi gördüğünde, bir an için irkildi.
Diana: Sakin ol koca adam.
Bobby: Anladık cesursun, ama bu kadar fasıl yeter. Konuşmaya başlasan iyi edersin küçük hanım.
Diana: Siz misafirlerinize böyle mi davranırsınız?
Dean: Davetsizlere, evet.
Diana: Öyle olsun kahraman. Adım Diana, buraya senin için geldim ve sende bunu biliyorsun Dean.
Sam: O kadarını anladık! Konuşmaya başla, yoksa ben konuşturacağım. Sıkıldım...
Dean: Sam, yeter! Sakinleş biraz.
Sam: Sakinleşmek mi? Şaka mı yapıyorsun? Şuan bu davranışları senin sergiliyor olman gerekirdi. Sen nasıl bu kadar sakinsin?
Dean: Sadece mantıklı düşünüyorum.
Sam: Hah!
Diana: Tamam, bağırışmayı kesin artık.
*En az Sammy kadar bir öfkeyle oturduğu yerden kalkmıştı. O da sinirlenmişti. Ama hak veriyordu yine de. Sam'in Dean'a olan bağlılığını biliyordu. Bu meraktan öte bir şeydi. Bu korkuydu... Sam ve Dean susup, ona döndüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUH İKİZİ (DEAN WINCHESTER)
FanfictionKader nedir? Kaderiniz siz doğmadan yazılmış mıdır, yoksa yaptığınız seçimlerle onu siz mi şekillendirirsiniz? Peki herşey sizin elinizdeyse, ya da ne kadar karşı koysan da engelleyemezsen? Tüm insanlığın iyiliği için yaşaman gerekiyorsa, masum biri...