Bölüm 8

401 55 52
                                    

*Neredeyse iki saat olmuştu ama Diana hala uyanmamıştı. Ara sıra Dean'ın ismini sayıklayıp, sonra yine susuyordu. Sam Diana'nın elini tutmak istese de, buna cesaret edemiyordu. Sanki yanlış bir şey yapacakmış gibi geliyordu ona. Ne de olsa, böyle bir şey geçmemişti başından. Kimsenin baş ucuna oturup, onun için üzülmemişti. Ya da teselli etmek için sıkıca sarılmamıştı. Genellikle kurtardıkları insanlardan korku dolu bakışlar, sessiz teşekkürler ile uğurlanırlardı.

'' Dean... ölmene izin veremem! ''

*Diana'nın fısıltısıyla derin bakışları yine onun üstüne odaklandı. Bu haliyle bile öyle tatlıydı ki! Sam başını iki yana sallayıp 'saçma' diye nitelendirdiği düşünceleri kafasından kovdu hemen. Onun böyle bir şey düşünmeye hakkı yoktu. Özellikle de şuan içinde bulunduğu durum düşünülürse.

Bobby: Evlat çık artık o denizden. Batmak üzeresin.

Sam: Ben zaten batmışım Bobby, çırpınıyorum işte hala.

Bobby: Ne düşündüğünü biliyorum?

Sam: Öyle mi dersin?

Bobby: Hoş bir kız, yerinde kim olsa o hayalde kaybolurdu.

Sam: Bunları düşlemeye hakkım yok gibi hissediyorum.

Bobby: Asla... Asla yapma bunu Sam. Ayakta kalmak için hayal etmelisin. İlaç gibi düşün bunu.

Sam: Gerçekten isterdim Bobby. Tanrı biliyor ya, eğer Jessi'i kaybetmeseydim şimdi bir çocuğum bile olmuş olabilirdi. Belki de olmazdı bilmiyorum. Artık kadere boyun eğmeyi öğrendim sanırım. Olanlar için Dean'ı çok suçladım. Şimdi anlıyorum ki, hata yapmışım. O gelmese de, bunlar olacaktı. Ben yine bu hayatın içine çekilecektim bir şekilde. Ya tek olsaydım? Beni benden daha çok düşündüğünü biliyorum. Şimdi onun gibi bir ağabeyim olduğu ve yanımda olduğu için şükrediyorum aslında.

Diana: Etmelisin de.

Sam: Hey, uyandın mı?

*Sam gülümseyerek ona dönünce, Diana kahkahasını tutamadı. Söylediklerini duymuş olmasının verdiği utançla Sammy kızarmaya başlamıştı bile. Ve Dean bunları duymamış olduğu için de mutluydu. Birden Diana korkuyla ayağa kalktı. Yüzündeki ani değişim Sam'i çok şaşırtmıştı.

Diana: Aman Tanrım, Dean. Dean nerede Sam? O iyi mi?

Sam: Sakin ol Diana, her şey yolunda. Sadece biraz hava almaya çıktı.

Diana: Casitel'la olanlar yüzünden...

Sam: Sen nereden biliyorsun?

Diana: Unuttun mu? Ben ona bağlıyım. Yaşadıklarını, düşüncelerini rüyamda görüyorum.

Sam: Her zaman böyle mi oluyor?

Diana: Evet. Alıştım artık... Ama bazen çok yoğun olduğunda, öngörü olarak da gelebiliyor.

Sam: Korkunç.

Diana: Bir de bana sor.

Bobby: Bizi gerçekten çok korkuttun.

Diana: Teşekkürler Bobby, bu sefer bende korktum. Sanırım en kötüsüydü.

Sam: Başladığını söyledin Diana.

*Diana kendini yavaşça koltuğa bırakıp, Bobby'nin getirdiği vodkayı bir dikişte bitirdi. Su olmadığına sevinmişti.

Diana: Sen harika bir ev sahibisin Bobby.

Bobby: Her zaman böyle güzel ve cesur misafirlerim olmuyor benimde.

Diana: Evet, genelde iki iri-yarı genç adam ve bazen iblisler.

RUH İKİZİ (DEAN WINCHESTER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin