Etrafı saran yoğun sis, asfaltın hemen üzerine düşen ağaç gölgeleriyle bir bütün olmuş ve bambaşka bir ortam hazırlamıştı.
Dondurucu soğuğun ahenkli rüzgarlarına maruz kalarak seni düşünmek; herkesi hatırlamak ama seni unutamamak.Adından tamamen uzak kalan bu Işık dağı, karanlığa kucak açıp sımsıkı sarmıştı beyaz örtüyle yeryüzünü. Tek başımaydım. Titreyen bedenim bu rüzgarların esiri olmuştu ve ben 'kefen'i andıran bu beyazlıkta kaybolmuştum. Ben, sende kaybolmuştum.
Nereye gittiğimi ve neden buraya geldiğimi bilmiyordum. Sahi, sana neden geldiğimi bilmiyordum. Senden nasıl gidilir, onu da bilmiyordum. Herkesi hatırlıyordum, seni unutamıyordum.