Annem olur musun?

4.4K 263 63
                                    

Defne lafını bitirir bitirmez buluşmuştu Ömer ile gözleri.Gözlerine baktığında farketmişti,ne de hazin bir duyguydu
şu hasret denen.Belki de bir tutam kalmıştı kalplerinin derin sularının en ıssız köşesine gömülmüştü o aşk.Gözlerin yankısını bölen Fikret'in konuşması olmuştu;

"Ömer,benim iş için iki haftalığına New York'a gitmem gerekecek.Şu durumda pek içime sinmiyor ama"

Dediğinde Barış bitirmiş olduğu tabağını ileri otto ve Fikret'e döndü;

"İçine sinmeyen ne Fikret anne"

Dedi.Masadaki tüm gözler birden Fikret'in üzerinde toplanmıştı.Bi yandan da ciğeri yanıyordu Defne'nin.Neleri vermezdi ki şimdi çocukların ona anne demesi için.O sırada tekrar konuştu Fikret;

"Canım yani sizi böyle evde bir başınıza."

Mira masadaki meyve suyunu yudumladıktan sonra dili ile dudağının kenarlarını dolandı ve;

"E Defne abla var.Ne olacak ki."

dedi .Fikret afallamış bir şekilde kafasını salladı konuyu kapatmak istercesine. Tam ortam sessizliğe bürünmüş iken Ömer;

"Hadi artık uyku zamanı"

deyip çocukları alıp yukarı çıktı. bir süre bakıştılar Fikret ve Defne. Defne bakamıyordu Fikret 'in gözlerine .Çünkü baktıkça aklından çıkmıyordu çocukları olmadan kaybolup giden yıllar .Masadan kalktı ve, sahte gülümsemesi ile yukarı çıktı. Aralık olan kapının önünde durdu.Ömer, Mira ve Barış 'ı yanına almış konuşuyorlardı.Gülümsedi ve içeri girdi Defne. Ömer 'e göz kırptı ve;

"Bu gün çocukları ben yatırayım. "

dedi miniklerine gülerek .Ömer başını salladı. Çocuklara buseler kondurup çıktı.Defne ise yatağa girdi. Soluna Barış 'ı sağına da Mira'yı aldı saçlarına öpücükler kondurduğunda Mira;

"Bıze masal anlatsana Defne Abla!"

Defne gülümsedi ve kıramadı bu cazip teklifi. anlatmaya koyuldu o büyülü masalı;

"Evvel zaman kalbur saman içinde garson bir kız varmış,kendi halinde, saf, dünyadan bir haber en önemlisi de aşktan bir haber.Kalasın teki işte ne yaparsın? "

dediğinde kıkırdadı çocuklar. Defne de bu duruma gülerek devam etti anlatmaya;

"Sonra bir gün bu kız sipariş almaya giderken adamın teki,adamın teki dediğime bakmayın fevkalede yakışıklı onu zorla öpmüş ."

Defne henüz lafını bitirmeden Barış ;

"Yuh!Hiç tanımadığı kadını ağızdan mı öpmüş. "

Defne çocuksu bir şekilde başını evet anlamında salladığında Mira;

"Yahu sapık mı bu adam. "

Defne prensesinin bu lafından sonra devam etti;

"Sonra bu kız basmış adamın suratına tokatı. "

Mira bilmiş bir şekilde elini göğsüne sürterek;

"Ohh!İyi olmuş. "

Defne kollarını çocuklara daha da doladı ve;

"Sonra bu kızı gıcık patronu işten kovmuş.Kızın da iş batıran bir abisi var. Sanki minik bir çocuk "

Sözünü kesen Barış'ın o kuvvetli sesi olmuştu;

"Hopbala. Çocuklar konusunda duracaksın Defne Abla. "

Defne, tamam manasında çocukları öptü ve devam etti;

"Bu kızın abisi bi tefeciler kaçırmış. ya, parayı bulursun ya da abin ölür demişler.Tabi para, o, kadar çok ki kız tam ümidi keserken bir kadın gelmiş yanına.Ben sana para-"

Bu sefer de sözünü bölen Mira olmuştu;

"Defne abla sen bu masalı babamdan mı çaldın?"

Dediğinde Barış ekledi ;

"Evet. Babamda bize bu masalın aynısını söyledi. "

Defne anlamsızca çocuklara baktı. demek o da unutamamıştı. İstemsizce güldü ve ardından ;

"O zaman madem biliyorsunuz. Saatte geç olmuş uyusak mı? "

Dedi Defne.Çocuklar başlarını salladı ve Mira Barış'ın yatağından kalkıp yatağına doğru gitti. Defne şefkatle üstünü örttü ve alnına bir öpücük kondurdu. Mira Defne'nin elini sıkıca tuttu ve;

"Benim annem yok ya.Sen benim annem olur musun?Hem bence senden çok güzel bir anne olur"

Defne göz yaşlarını tutamadı. Sarıldı minik kızına.Bir yabancı gibi değilde anne gibi anneliği hak eden bir anne gibi sonuna kadar. Nefret ediyordu Ömer denen o adamdan.Nasıl bir çocuğa bunu yapabiliyordu.Ne kadar da vicdansızlaşmıştı. Bu muydu onun durustlükten anladığı. Ayrıldıklarında taşmış gözlerini sildi ve;

"Siz nasıl isterseniz.ben. Ben sizin anneniz. Neyse ya .Sabah kalkamayacaksınız."

dedi ve hızla odadan çıktı.Aşağıdaki Ömer'i görünce oldukça sinirli bir şekilde yanına gitti Ömer'in;

"Sen.Sen ne kadar pisleşmişsin böyle Ömer! "

Ömer elindeki filtre kahveyi masaya koydu ve;

"Ne diyorsun Defne"

Defne bu tepkiye karşılık daha da sinirlenmişti.Ömer 'i göğsünden itekledi ve;

"Bırak ya!Minicik çocuklara anneniz öldü demekte ne demek! "

Ömer istifini bozmadı ve derin bir oh çekti;

"Sen bana yalan söylediğin,benimle oyun oynadığın ve oynayacağın gün öldün Defne. Yaşayan bir ölüsün sen benim için."

'Ölü' diye sayıkladı Defne. Ardından Ömer'e nefret ile baktı ve;

"Sen daha ölü görmemişsin"

dedi ve mutfağa girdi ilaç dolabından bie kaç kutu alup hapları avcuna döktü. Ömer ise şaşkınca bakıyordu Defne'ye. Defne göz yaşları ile karışık buruk bir gülümseme sergiledi ;
olacaktın. e şimdi ölüyorum"

Deyip ağzını açtığında dizlerine sarılan miniklerini gördü. Mira ağlayarak;

"Hani sen bizim annemiz olacaktın.Ne kadar çabuk vazgeçiyorsun sen öyle. "

Bölüm Sonu
Yine ben ayol yine ekşın. Ama ilerideki bölümlerde dozu baya azalcak. Sınır dolmadı ama yazıyım dedim.Yazarken şunu fark ettim de az buz bez bebeğe benziyor gibi. Ne diziydi be bez bebek.Bir de ben bölümleri hep laptoptan yazıyordum ki şu son zamanlarda bana garezi vardı ve sağolsun bozuldu.Telefondan da iki saat sürüyo anlayacağınız tamir edilene kadar bölümler geç gelebilir .Neyse baya konuştum ben. Bol yorumm

ÖdeşeceğizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin