Kaybetmemek için Kaybetmek

3.6K 212 75
                                    

Oğuzhan Sarsılmaz/Kaan Urgancıoğlu

İstanbul sokakları ilk kez bu kadar samimiyetsizdi,ruhları buza dönüşmüş insanlar için..Sessiz ve saf..Oyunlar karşısında boş,adaletsiz..O görkemli diye bilinen İstanbul,olmuş acılar durağı.Saat yedi sularıydı,karanlık yeryüzüne tamamen ulaşmamış..Çok da geçmeden geleceğinin habercisiydi..

Eski alışkanlıklarına dönmek istiyordu artık Defne..Mesela otobüse binmeyi,patrondan azar yemeyi,eve yetişmek için koşuşturmayı,çekirdek ile dert ortağı olmayı..Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordu,olamazdı da zaten.Ama en azından birkaç şeyi yoluna koyabilirdi,acısız günlerinin hatırıyla bugünlerin doruklara çıkmış kederini yıkabilirdi,başarabilirdi bunu..Ve şimdi otobüs durağında bekliyordu,insanlar ne kadar da mutluydu öyle.Garipsedi..Tuhaftı bu,eskiden acı çektikleri gözlerinden belli olan insanlara dalar giderdi..Mesuduna ermişlerin değil..99A yazısını gördüğünde birkaç aydır kullanmadığı akbilini çıkardı..İnsanların arasından sızıp otobüse bindiğinde akbilini basıp hızlıca boş koltuğa yerleşti...

"Defne..."

Defne yanına gelmiş siyah giyimli adamı görünce şaşkınlıkla gözlerini büyüttü..Hayatının bu kadar saçma olması imkansızdı,rüya bile olsa kalktığında saçma diye bahsederdi bundan adam yanına oturduğunda şaşkın bir ifadeyle,

"Oğuzhan?Sen..Ne işin var burada."

Adam havalı bir gülüş attıktan sonra yüzünü düşürdü.Psikopatlık bu olsa gerek diye düşündü Defne,

"Yardımseverlikten kalan zamanlarıma intikam olarak yatırım yapıyorum Defneciğim.Altın gibi değeri bir iniyor,bir çıkıyor..Ve bence şuan baya yükseldi."

Sıkıntıyla ofladı Defne gözleri ile bir kaç saniyeliğine dışarıyı gözeterek,

"Bak Oğuzhan,ben senden yardım istedim..Kabul!Çünkü ihtiyacım vardı,bitirmem gerekiyordu Ömer'i.Ama sen onu bana getirmek yerine İtalya'ya gönderdin.Hem ben senden borç falan almadım?"

"Emek benim sözlüğümde paradan çok daha pahalı Defne.Senin işlerin yüzünden neredeyse şirketimi kaybediyordum ben.!"

"Ama kaybetmedin."

"Zamanımı kaybettim.Ve şimdi de aynı şeyi senden istiyorum."

Gülümsedi alaylıca korkusunu belli etmeyerek.Bu adamdan korkutuğu için de ondan yardım istemişti ya zaten,

"Zaman..Bende kaybedecek bir şeyim kalmadı diyordum,onu da sen al..Bedenimi de ben o yeni açılan köprüde hallederim,yüksekmiş falan bir de.Ne dersin?"

"Benimle dalga geçme Defne.O küçük çocukların henüz annesi olduklarını bile bilmedikleri kadın için geleceklerini kaybetmesini ister misin?"

Akan suları şimdi durmuştu Defne'nin.Bu adamın oyunlarına,kimi zamanda insanlara yaptığı eziyetlere tanık olmuştu Defne.İzin vermezdi,veremezdi..Her şeyi pahasına da ola göz yumamazdı bu duruma..Tebcrübesiz iken yaptığı bu hatalar ne zaman yüzüne vurulmaktan vazgeçecekti..En kötüsü de hepsinin ucu Ömer'e çıkıyordu,

"Ne istiyorsun?"

dedi otobüsün yaptığı ani frenle sarsılarak,

"Mesela seni biraz.."

Hızla itti Defne yanalkarında dolaşan soğuk elleri,

"Pislik."

diye fısıldadı sessizce,

"Asla!Başka her ne istiyorsan söyle ama bunu yapamam."

"Sakin ol..Elbet başka seçeneklerde vardır."

ÖdeşeceğizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin