Özledim

2.8K 200 89
                                    

Deniz yıldızı gibiydik biz,kırıldıkça çoğaldık.

*** 

Mahcubiyetle Defne'ye döndü Ömer.Yıllar gerçekten değiştirmişti onu,buna oldukça emindi.Fakat geçmişteki derin yaraları şimdi de geleceğe merhem olacaktı.Ellerini tuttu gönlüne ışık tutan kadının,

"Affet beni.Haketmesem bile,eskisi gibi bak yeter.En çok gülüşlerini özledim ben Defne."

Yutkunarak başını büktü kadın.Sanki kollarının önüne hatalar sıkışmışta sarılamıyordu Ömer'e.Aynı zamanda da gönlü birleştiremiyordu kırık parçalarını,

"Ömer.."

"Bıktım Defne.4 yıl,dile kolay 4 yıl.Nasıl geçirdik bu yılları,özleyerek.Biliyorum!Çok seviyorsun beni,benim kadar olmasa da.Birbirimizi ziyan etmeyelim sevgilim,ben çok özledim."

"Yalanlarımı mı?"diye fısıldadı Defne Ömer'in duymayacağını düşünerek.Ama bu düşüncesi yanıltmıştı onu,

"Hayır.Kokunu içime çekmeyi."derken daha da yakınlaştı saçlarına,koku duyuları çoktan arızalanmıştı Ömer'in.

"Yanımdayken kalbinin böyle hızlı atışını."elini Defne'nin kalbine götürdü bulunduğu pozisyondan ayrılmayarak.

"Bir de gözlerini,yıldız gibi ışıldıyorlardı beni görünce.Sakın söndürme onları."

"Mümkün mü söndürmek?" dediğinde munzurca gülmüştü adam.Kadının teninde dolaştırdı nefesini.

"Sen?Özledin mi beni?"Başını iki yana salladı Defne,

"Hayır,özleyemeyecek kadar aşıktım sana.Özlemeye başlarsam sensizliğe alışmış olacaktım.Hep şuramda taşıdım seni."

"O zaman.Niye yapıyoruz bunu birbirimize?"

"Sen hep şuramdaydın dedim Ömer.Sen oradayken katlanamazdı kalbim bu kadar kırılmaya."

"Özür dilerim Defne.Çok özür dilerim."

"Affettim."

"Her şeyi yaparım beni af..Sen ne dedin?"

"Sensiz olmuyor.Yapamıyorum.Her ne olursa olsun ben sadece seninim..Sende sadece benim."

Uzun zamandır rahatça gülümsedikleri sayılı vakitlerdendi şu saniyeler.Bundan sonrasının da böyle olmasını dilediler aynı anda.

"Benimsin,seninim."

Ömer'in dudakları Defne'ninkiler ile buluştuğunda sanki ikisinin de içinden bambaşka bir yük kalkmıştı sanki yıllar gibi mesela.Ayrıldıklarında ilk işi başını Ömer'in göğsüne yerleştirmek oldu Defne'nin,

"Beni bir daha sakın bırakma,her ne olursa olsun.Hep yanımda kal."

****
Çocuklarla beraber arabaya bindiklerinde ilk kez tam anlamıyla bir aile olmuşlardı.Şu an betimlemek istedikleri tek duyguydu mutluluk.Sessiz yolculuğun ortasında konuşan ailenin minik kızıydı,

"Defne abla sen iyi misin?"

"Çok iyiyim de neden sordun canım? "

"Seni ilk kez bu kadar mutlu görüyorum da merak ettim."

Defne kocaman gulumsediginde Ömer kulağına eğildi,

"Kimin yüzünden acaba?"
"Bilmem" diye yanıtladı Defne yüzündeki tebessümle.Bu sırada Mira ise Barış 'ın kulağına eğildi ,

"Barış, bunlar çoktan mercimeği fırına vermişler."Oflayarak yanıtladı Barış,

"Yine mi mercimek ya,ben yemem."

"Salak o manada değil,baksana biribirlerine bakıp gülüyorlar."

"Espri yapmışlardır birbirlerine."

Sinirlenerek cevapladı Mira,

"Bir kaç saat sonra beraber yemeğe çıkacaklar o ne olacak?"

"Acıkmışlardır Mira"

"Ya sabır!Bak,bak babam Defne ablanın elini tutuyor."

"E eli üşümüştür."

"Iyi aferin,böyle devam et Barış ."

"O of.Ne yaptım ki şimdi ben."

***

Çocukları içleri pek elvermese de Koray'a emanet ettikten sonra konuşmak üzere bir lokantaya gelmişlerdi.Ömer bugünü hafızasına iyice kazımış ,mutluluğunun başlangıcı ilan etmişti.Şimdi karşısındaki güzellikle ilgilenmek istiyordu,

"Ne yapacağız şimdi biz?"

Diyen Defne'yi ellerini tutarak yanıtladı Ömer."Mutlu olacağız bitanem,bunun için uğraşmadık mı bunca zaman."

"Uğraştık dimi?Peki çocuklar,onlar ne olacak."

"Söylersin,tamam belki zaman alır ama kabullenirler seni."

Dolmuş gözleri ile Ömer'e baktı Defne.İçi eriyordu gecenin ilerleyen saatlerini düşündükçe..Ama yapmak zorundaydı bunu ve yapacaktı da.Ömer Defne'nin gözlerini sezmeye çalıştığında tekrar konuştu,

"Bir şey mi oldu sevgilim?"

"Yok..Ben sadece.Yani tuhaf geldi ortam..Sen ben,evde çocuklarımız."

İçinin sıcaklığını fazlasıyla belli edecek şekilde gülümsedi adam,

"Olması gereken buydu zaten Defne.Geç bile kaldık,şimdi sen o güzel yüzünü asma.Bundan sonra sadece gülümseyeceğiz."

"Bu kadar iyi olma,seni üzmek bu kadar canice bir şey olmamalı."

"Bak hala üzmek diyorsun,korkma sevgilim.İkimizde üzülmeyeceğiz..Ee bir şeyler içmiyor musun?"

"Yok,hayır içmeyeceğim.Ama sen iç."

"O zaman arabayı size devredeceğiz Defne hanım."

"Tabi..Yani ben kullanırım,hem sen bilmiyorsun.Ben baya geliştirdim şoförlüğümü."

"Göreceğiz bakalım."

1 saat sonra

Karşısındaki uyuyan adama bakıp gözyaşlarını döküyordu Defne.Güçlü olması lazımdı ama,bundan sonra sadece o ve çocukları vardı.Hayatını mahveden adamın onun mtluluğunda yeri yoktu olmamalıydı da zaten.Omzunda hissettiği el ile irkildiğinde garsonu görmüştü,

"Beyefendi iyi mi ?"

"İyi..Biraz fazla kaçırdı galiba."

deyip zoraki bir gülümseme sergiledi.İçkinin içine ilaç kattım demeyecekti ya.Hızlıca taşımaya kalkıştı Ömer'i.Beklediği kadar ağır değildi,zayıflamıştı anlaşılan.Lokantadan çıkıp arabaya bindiğinde şehrin dışına yakın olan ormana sürdü.Bir yandan da hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Ama yemin etmişti kendine,yapacaktı bunu.Ormana vardığında durdurdu arabayı,Ömer'i çıkarttıktan sonra biraz yürüdü.Çok geçmeden durdu.Daha fazla yürümeye gücü kalmamıştı zaten.Önce cebinden telefonunu çıkartıp içinden sim kartını aldı.Ardından elindeki kağıdı sıkıştırdı ceketine.Son bir öpücük kondurdu dudağına,yaşlarla birlikte.Sonra da çekip gitti.Ömer'e kalan kağıtta yazanlar olmuştu sadece,

"Ben bu oyunun başında ödeşeceğiz demiştim sevgilim.Özür dilerim,dileriz..Çocuklarınla ben artık yokuz,elveda."

***

Uzun zaman geçti.Umarım beni unutmamışsınızdır...Sınır yook.Size güveniyorummm

ÖdeşeceğizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin