"Baba !"
Deyip Ömer'e doğru koştuklarında Ömer 'in önüne geçti Defne.Çocuklar ise Defne'yi görünce adımlarını durdurmuştu.Defne bir açıklama yapma gereksinimini görerek;
"Çocuklar babanız yeni çıktı ya hastaneden.Şimdi yormasak mı onu?"
Çocuklar mahcupça başlarını düşürdüklerinde Defne durumu anlamışçasına diz çöktü çocuklara karşın;
"Bu gün pasta yapalım mı? Ne dersiniz."
Çocuklar başlarını kaldırıp güldüğünde Defne bir oh çekti ve Ömer 'in koluna girdi onu yukarı çıkartmak için.Kendisine bile sormaya çekiniyordu bu adama niye yardım ettiğini.Çıkılan basamaklardan sonra yatak odasına görünce duraksayıp Ömer 'in kolunu bıraktı.Acı hezeyanları,çığlıkları, hıçkırıkları hâlâ yankılanıyordu odanın duvarlarında.Kalbi kulaklarına doluşlmuş bu yankıların arasına sıkışmış çırpınıyordu mazi hatırına.Nefesini tuttu ve hızla çıktı odadan.Boşalmaya başlayan göz yaşlarını merdivende bıraktı ve basamağa çöktü.Bir yandan da sesi duyulmasın diye eliyle ağızını kapatıyordu sesi duyulmasın diye.Bir işe yaramamıştı.Barış çoktan yanına oturmuştu bile.O da ofladı Defne gibi ardından ayağa kalkıp Defne 'nin kucağına oturdu ve başını göğsüne koydu tekrar ofladı;
"Bende çok yoruldum Defne Abla"
Defne gözündeki yaşları sildi ve kolları ile Barış'ı kenetledi;
"Sen neden yoruldun."
Barış daha çok sokuldu Defne'ye..Defne ise yılların hasretini çıkarmaya çalışıyordu saniyelerden;
"Niye benimde senin gibi güzel kokan bir annem yok."
Kalbine tembihledi.Ağlayıp oğluna destek olamıyordu;
"Bekle sende.Bir gün gelir belki."
"Bak sen bile belki diyorsun.Eğer bizi sevseydi çoktan gelmez miydi?"
"Hayat o kadar zor ki Barış.Senin boş gördüğün yol başkaları için bir çıkmaz sokak oluyor."
Barış gözlerini devirdiğinde Defne daha da içine çekmişti onun kokusunu;
"Yıkamıyor mu ki o duvarı?"
"Yıkılmıyor,yıkılamıyor.Ama bir zaman sonra elbet o duvarlarda güçsüzleşiyor."
Barış gözlerine umut bürüdü ve;
"O zaman bizde bekleyecek mıyız?"
"Sanırım..Hadi madem bekleyeceğiz beklerken pastamızı yapalım kardeşinle."
***
Çocuklar tezgaha oturmuş,Defne'de pastaya kremasını sürmeyi bitirmiş şimdi de süslemek ile uğraşıyordu önündeki malzemelere bakıp,
"Defne Abla kenarlarda muz ve çilek olsun"
Mira'nın isteği üzerine pastayı süsleme işlemini bitirdiğim sırada Ömer gözükmüştü,sandalyeye oturduğunda çocuklar hemen yanına doluşmuştu ;
"Baba bundan sonra sana o kadar iyi bakacağım ki söz veriyorum"
Ömer buna karşılık Mira'yı ve Barış 'i öpmüştü.Her ne kadar Ömer bana bunca kötülüğü yapmışta olsa onun iyi bir baba olacağına dair en ufak bir şüphem yoktu.Olmuştu da her ne kadar ona nefret bürüsem de bir yerlerimde yaşadığını hissetmemem elde değildi.
"Çocuklar ben sizi yatırayım mı artık saat de geç olmuş."
Mira kollarını bağladı ve;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ödeşeceğiz
FanfictionSensizken kendime ölesiye yemin etmiştim. Ödeşeceğiz Sevgilim..