Göz yaşları içinde indiği arabadan seyrek adımlar ile indiğinde,gördüğü çocuk parkını kaplayan polis arabası ve yüzü düşmüş eski kocasını gördüğünde adımlarını hızlandırdı ve çantasını banka fırlattı.Ömer'in yanına vardığında düşmüş omuzlarından itti onu,hıçkırıklarını tutamayarak;
"Nerede onlar?Ya bakamadın mı küçücük çocuklara?Bana çocuklarımı bul Ömer..Tamam mı bana çocuklarımı getir!"
dediğinde Sinan,Defne'yi omuzlarından tutup ona döndürdü ve kollarını sardı.Bir yandan da karşısındaki yıllardır görüşmediği arkadaşını süzdü.Değişmemişti,neredeyse hiç..Sadece başka bir ifade vardı yüzünde..Defne kollarını ondan ayırdığında ofladı Sinan;
"Bak Defne sakin ol..Bulacağız tamam mı?"
dediğinde Defne yine becerememişti göz yaşlarını saklamayı.Hıçkırıklar içinde çöktü banka..Bu sırada Ömer'inde onu süzdüğünü fark etti Sinan.Bir kaç adımla Ömer'in yanına vardığında kolundan tutup;
"İki dakika konuşalım mı?"
demesi karşılığında Ömer cevap vermek yerine başını sallamayı seçmişti.Bir kaç metre ötedeki ağacın arkasına geçtiğinde imalı bir biçimde gülümsedi Sinan;
"Konuş..Konuş Ömer..Yalancısın de..Bana ihanet ettin de..Sen benim kardeşim değilsin de.Senden nefret ediyorum de..Sana güvendim de.."
gözlerini yumup,yanaklarının içini kemirdi Ömer.Ardından yorgun bir ifadeyle;
"Sinan-"
"Ama şu kızı üzme..Üzme be Ömer..İnanıyorum,hala senin vicdanın yerinde duruyor..Üzme artık Defne'yi..Senin yaptıkların,kurdukların bir oyun,Defne de senin oyuncağın değil..Yapma tamam mı?Hiç kimsenin tahammülü kalmadı artık!"
dedi ve öylece çekip gitti.Ömer ise yanaklarının eşiğine gelmiş göz yaşlarını serbest bıraktı...
***
"Ya Mira bir dur Allah aşkına 1500 kilometredir koşuyoruz.Hem o kedi de kaçalı çok oldu."
dediğinde minik kız yorgun düşmüş bedenine karşın azimle kardeşinin elini tutmuş ve koşmaya devam etmişti..Bir kaç sokak atladıktan sonra tamamen gözden kaybolan kedi ile o da durdu..
"Barış babam nerede ya.."
Barış kaşlarını çatıp kaldırım taşının üzerine oturduğunda,
"Nereden bileyim ben ya..Kaybolduk herhalde.Yarım saattir koşuyorsun be..Ne kediymiş al sana kedi."
Mira aldığı hızlı nefeslerden sonra Barış'ın yanına çöküp elini omzuna attı;
"Keşke hansel ve gratel gibi peşimizden iz bıraksaydık.Barış!Burada cadı yok değil mi?"
"Şekerden ev olmadığına göre yoktur herhalde.Hem biz ormanda değil sokaktayız."
Gülümseyip ayağa kalktı Mira.Gözlerini büyüttü ve eli ile kardeşini kaldırdı,
"Oha!Barış biz sokaktayız.Çok havalı değil mi ya?"
Barış omuz silkip kardeşinin elini bıraktı;
"Yoo bence değil.."
Mira yüzünü bir anlık düşürdükten sonra tekrar tebessüm etti ve,
"Ruhsuz musun?Biz bu sokakların tozunu attıracağız."
Barış gülümseyip tekrar oturdu;
"Sen atamazsın ki?Toza alerjin var senin."