Sezen Aksu/Tükeneceğiz
Bir hafta geçmişti aradan..Ailemle bir hafta,bir hafta boyunca demet demet mutluluk..Aralara nefret de karışmış tabi ki.Affetmek mümkün müydü ki acımasızca gelip geçen yılları?Belli etmeden yaşardın sadece..Usul usul,tetik tetiğe..
Şirketten çıktığında derin bir şekilde ofladı Defne..Unutmamıştı ödeşme yeminlerini,gayretlerini,planlarını..Unutamazdı da zaten,nihayetinde sevdiği adam kalbini çalmak yerine,yıllarını çalmıştı..Tartışabilir miydi ki bu?
Ayaklarının emri üzerine geldiği sahilde deniz kokusunu genzini yakacak biçimde içine çekti..Ve büyük bombanın ansızın patlamasını beklemek için banka geçti..
***
"Batıyoruz yani şimdi.Hatta battık bile!"
deyip sertçe elini masaya vurdu Ömer.Tek başına kurup,düzene koyduğu bu şirket şimdi ellerinden kayıp gidiyordu,gitmişti belki de..Sinirle ofladı ve süslü giyimiyle gözü yoran asistanına çevirdi gözlerini,
"Kim peki?Yani kim yaptı bu pisliği?Tranba falan mı yine?"
Gözlerini kaçıran asistandan ötürü Ömer daha da sinirlenirken lafa girdi yanı başında elindeki dosyalara hakim olmaya çalışan genç kadın,
"Biliyorsunuz Ömer bey...Passionis,bizim..Yani Orgoglio'nun en büyük düşmanlarından.,bu işte bundan kaynaklanıyor..Arkadaşlar da yavaş yavaş dağılmaya başladılar.."
Kafasında parçalar bir bir otururken,sinirden göz bebekleri büyümüş ve koyulaşmıştı Ömer'in..Koltuğun kollarını elleri ile sıkıca kavramış,sinirlerine hakim olmaya çalışmıştı..Defne diye aralandı dudakları..Asistan odayı terk ettiğinde rahatça arkasına yaslandı..
Şimdi de roller değişmiş,düzeneğin yöneticisi o iken bu görev Defne'ye verilmiş o da mağdur durumuna düşmüştü haliyle acıtıcı biçimde..Yalan Sanılan Aşkın Görkemli Ödeşmesi diye düşündü Ömer.Hırslar,gururlar,yalanlar...Aciz sıfatlar büyüyerek,sebepsiz yere küçülttükleri aşklarını gizemli ve adi bir biçimde yutuvermişti..Geriye kalan soğukluğun adı ise intikamdan başka bir şey değildi..
Büyümüştü Ömer'in Defne'si..O kadar büyümüş olmalıydı ki arkasındaki Ömer'i gözden çıkarmış,Ömer'in olmadan sadece Defne olarak yoluna devam etmeye çabalamıştı..Hiddetle ayağa kalktı Ömer,unutmamalıydı Defne'nin bir ortağı vardı..Küçükten büyüğe ödeşeceğine karar vermiş ve o da çıkmıştı odadan..
****
Kısa bir süre boyunca sahilde vakit geçirdikten sonra Tarabya sahilinin bitimindeki kreşe geldi Defne.Çocukları Ömer'den önce ve erken almasının bir mahsuru yoktu ama değil mi?Yaşayacağı gerilim dolu saatler hakkında az çok bir fikri olmasından ötürü çocuklar ile azıcık vakit geçirmek onu az da olsa sakinleştirecek tek şey olmalıydı..
İki katlı,lila rengindeki binanın önünde durduğunda üstüne çeki düzen verdi,ne de olsa çocuklarının öğretmeni ile ilk kez görüşecekti ama değil mi?Bir anne olarak olmasa da bir Defne abla olarak orada bulunması gerekiyordu..Zile iki kez bastıktan sonra elini geri çekti..Kapı açıldığında karşılaştığı öğretmen ile gülümsedi Defne heyecanla..Karşısındaki bayan da onun gibi gülümserken,lafa bir yerden başlaması gerektiğinin farkına vardı,
"Şey ben Mira ve Barış'ı almaya gelmiştim de..Defne ben."
deyip el sıkıştıktan sonra kadın gülümseyerek süzdü beni;
"Anneleri siz misiniz diyeceğim ama mağlum..Akrabasınız galiba çocuklarla,her zaman Ömer bey gelirdi almaya bir sorun mu var?"
"Yok..Yani Ömer bey gayet iyi ben çocukların,bakıcısıyım..Bu gün de böyle olsun dedik."